2013 Ocak ayında yürürlüğe giren
birçok kural gözden kaçabilir. 29 Haziran 2012 tarih ve 28338 sayılı Resmi
Gazetede yayınlana 6327 sayılı yasa ile[1]
yapılan düzenlemelerin (Kabul Tarihi: 13/6/2012) çoğunun gözden kaçma ihtimali
var. Bunların önemli noktalarını yeniden hatırlatmayı yararlı buluyorum. Yeri
geldikçe benzer konulara devam edeceğim.
Saygılar,
MADDE 3 – 31/12/1960
tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 22 nci maddesinin (1) numaralı
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“1. Tek primli yıllık gelir
sigortalarından yapılan ödemelerin tamamı gelir vergisinden müstesnadır.” MADDE 4 – 193 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (9) numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“9. İşverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine
ödenen katkı payları (İşverenler tarafından bireysel emeklilik sistemine ödenen
ve ücretle ilişkilendirilmeksizin ticari kazancın tespitinde gider olarak
indirim konusu yapılacak katkı paylarının toplamı, ödemenin yapıldığı ayda elde
edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz.
Gerek işverenler tarafından bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları,
gerekse bu Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi
kapsamında indirim konusu yapılacak prim ödemelerinin toplam tutarı, ödemenin
yapıldığı ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin
yıllık tutarını aşamaz.).
Bakanlar Kurulu bu oranı yarısına kadar indirmeye, iki katına kadar
artırmaya ve belirtilen haddi, asgari ücretin yıllık tutarının iki katını
geçmemek üzere yeniden belirlemeye yetkilidir.”
(Değişmeden
önceki şekli) 9. (4697 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle eklenen bent
Yürürlük; 07.10.2001) İşverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik
sistemine ödenen katkı payları. (Gerek işverenler gerekse ücretliler tarafından
bireysel emeklilik sistemine ödenen ve vergi matrahının tespitinde dikkate
alınan katkı paylarının toplamı bu Kanunun 63 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (3) numaralı bendinde belirlenen oran ve haddi aşamaz.)
MADDE 5 – 193
sayılı Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“3. Sigortanın Türkiye’de kâin ve merkezi Türkiye’de bulunan bir
emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin
şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortası poliçeleri için hizmet
erbabı tarafından ödenen primlerin %50’si ile ölüm, kaza, sağlık, hastalık,
sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için
hizmet erbabı tarafından ödenen primler (İndirim konusu yapılacak primler
toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari
ücretin yıllık tutarını aşamaz. Bakanlar Kurulu bu bentte yer alan oranları
yarısına kadar indirmeye, iki katına kadar artırmaya ve belirtilen haddi,
asgari ücretin yıllık tutarının iki katını geçmemek üzere yeniden belirlemeye
yetkilidir.).”
3. (4697 sayılı
Kanunun 4 üncü maddesiyle değişen bent Yürürlük; 07.10.2001) Sigortanın veya
emeklilik sözleşmesinin Türkiye'de kâin ve merkezi Türkiye'de bulunan bir
sigorta veya emeklilik şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin
şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık,
işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet
erbabı tarafından ödenen primler ile bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı
payları,
İndirim konusu
yapılacak prim, aidat ve katkıların toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin
% 10'unu (bireysel emeklilik sistemi dışındaki şahıs sigorta poliçeleri için
ödenen primlerde, ödendiği ayda elde edilen ücretin % 5'ini) ve yıllık olarak
asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz. Bakanlar Kurulu bu oranı % 20 oranına
kadar (bireysel emeklilik sistemi dışındaki şahıs sigorta poliçeleri için %
10 oranına kadar) artırmaya ve belirtilen haddi asgari ücretin yıllık
tutarının iki katını geçmemek üzere yeniden belirlemeye yetkilidir.
Her iki maddede yapılan
düzenleme de aslında sigortacılara vurulmuş ciddi bir darbe, ancak buradaki %50
oranını Sigorta Şirketleri farklı yansıtıyorlar. Gerçek şu ki poliçe bedelinin
eskiden %100’ü indirime tabi iken şimdi
% 50’si indirime tabi.
% 5 ve % 10 oranlarının % 15’ e
yükseltilmiş olması aslında çok bir şey farkettirmiyor ortada başka bir
handikap da var. O da ödemenin yapılmış olması şartı. Bu vardı ancak ödemenin
yapılmış olması şartı şu kuralla da birleştirildi. Eğer makbuz tutarı mahsup
edilecek tutardan fazlaysa makbuzun artan kısmı ertesi aylara devredilemiyor.
Yani poliçe bedelini eğer bir kerede öderseniz bu haktan neredeyse hiçbir yarar
sağlayamayacaksınız.
BES için işverenlerin yaptıkları
katkıların tamamı gider yazılırken bunlar da sınırlandırıldı. % 15 ve yıllık
asgari ücret sınırıyla. Ve bu işlemlerden birden fazlası bir aradaysa sınır
hesaplamasında toplam değerler göz önüne alınacak. Tabiki maddede geçen
parantez içi hüküm de kaldırıldığından artık BES ödeme makbuzlarının indirimi
de mümkün değil bu konu da zaten 23/10/2012
tarih ve Sayı GVK-85/2012-7/Bireysel Emeklilik Sistemi-4 85 sayılı sirküleri
ile açıklandı. ( Sirküler Ektedir )
Kısaca Ocak Ayı
Bordrolarında gerçekten yeni ve dikkat edilecek hususlar var.
MADDE 7 – 193 sayılı
Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (a) alt bendinde
yer alan “(15) numaralı bendinde” ibaresi “(15) ve (16) numaralı bentlerinde”
şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 8 – 193
sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“1. Beyan edilen gelirin %15’ini ve asgari ücretin yıllık tutarını
aşmamak şartıyla (Bu şartın tespitinde işverenler tarafından ücretliler adına
bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları ile 63 üncü maddenin birinci
fıkrasının (3) numaralı bendi ve bu bent kapsamında indirim konusu yapılacak
prim ödemelerinin toplam tutarı birlikte dikkate alınır.) mükellefin şahsına,
eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortalarına ödenen primlerin %50’si ile
ölüm, kaza, hastalık, sağlık, sakatlık, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs
sigorta primleri (Sigortanın Türkiye’de kâin ve merkezi Türkiye’de bulunan bir
emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması, prim tutarlarının
gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olması ve ücret geliri elde edenlerin
ücretlerinin safi tutarının hesaplanması sırasında ayrıca indirilmemiş
bulunması şartıyla, eşlerin veya çocukların ayrı beyanname vermeleri halinde,
bunlara ait prim kendi gelirlerinden indirilir.).
Bakanlar Kurulu bu bentte yer alan oranları yarısına kadar indirmeye, iki
katına kadar artırmaya ve belirtilen haddi, asgari ücretin yıllık tutarının iki
katını geçmemek üzere yeniden belirlemeye yetkilidir.”
Bu bölüm doğrudan aynı
değişikliklerin Yıllık beyannameye dahil edilmesi halini anlatıyor. Böyle
olunca da indirim hakkındaki adalet bozuluyor. Tek seferde yapılan ödemenin
topluca indirilebilmesi söz konusu. ( Ancak poliçe iki yıla yayılıyorsa örneğin
1.9.2012 – 30.08.2013 gibi burada yıla isabet eden bölümü hesaplanarak beyannameye
dahil edilebilir.) Aynı kıst[2]
hesaplamanın ücretlilerin bordrosu için de geçerli olduğunu söylemek lazım.
Bir hatırlatma da BES için. Yeni
düzenlemede 1.1.2013 tarihinden itibaren BES yatırımlarına Devlet % 25 katkı
sağlayacak. Böylece birikiminiz artacak, ancak bu katkı payının da bir sınırı
var. Reklamlarda bu konuya hiç değinilmemesine rağmen “Devletin bir katılımcıya ödeyeceği katkı miktarı,
yıllık brüt asgari ücretin %25'i ile sınırlı olacaktır.” Bilginize. Ve bu katkı payının yatırım ve
değerlendirme yetkisi Müsteşarlık elinde bulunuyor. Hak kazanılması da süre
şartına bağlıdır. Maddenin ilgili bölümü işaretlenmiştir. Aslında kısaca bu
para hesabınıza gelmiyor. Sanki varmış ve faizlendiriliyormuş gibi yapılıyor.
Tüm şartları yerine getirirseniz o zaman bunu kısmen almaya yada yapılan
hesaplamaya bağlı olarak maaş almaya başlıyorsunuz.
MADDE 29 – 4632 sayılı
Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“Devlet katkısı
EK MADDE 1 – İşveren tarafından
ödenenler hariç katılımcı adına bireysel emeklilik hesabına ödenen katkı
paylarının yüzde yirmibeşine karşılık gelen tutar, şirketler tarafından
emeklilik gözetim merkezine iletilen bilgiler esas alınarak Devlet katkısı
olarak emeklilik gözetim merkezince hesaplanır. Devlet katkısı, Müsteşarlık
bütçesine konulan ödenekten katılımcıların ilgili hesaplarına şirketler
aracılığıyla aktarılmak üzere emeklilik gözetim merkezine ödenir. Şu kadar ki, bir katılımcı için bir takvim yılında ödenen
ve Devlet katkısı tutarının hesaplanmasına esas teşkil eden katkı paylarının
toplamı ilgili takvim yılına ait hesaplamaya ilişkin dönemin sona erdiği
tarihte geçerli brüt asgari ücretin hesaplama dönemine isabet eden toplam
tutarını aşamaz. Bu ödenekten bütçenin diğer kalemlerine hiçbir şekilde aktarma
yapılamaz. Devlet katkısı, katkı payı ödemelerinden ayrı olarak takip edilir ve
Müsteşarlıkça belirlenen yatırım araçlarında yatırıma yönlendirilir.
Katılımcılardan bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten sonra;
a)
En az üç yıl sistemde kalanlar
Devlet katkısı ve varsa getirilerinin yüzde onbeşine, b) En az altı yıl sistemde kalanlar Devlet katkısı ve varsa getirilerinin yüzde otuzbeşine,
c) En az on yıl sistemde kalanlar Devlet katkısı ve varsa getirilerinin yüzde altmışına,
hak kazanır. Bu sürelerin
hesabında emeklilik sözleşmesi esas alınır.
Bireysel emeklilik sisteminden
emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat veya malûliyet nedeniyle
ayrılanlar Devlet katkısı ve varsa getirilerinin tamamına hak kazanır. Devlet
katkısı ve getirilerinden hak kazanılan tutarlar sistemden ayrılma veya emeklilik
durumunda katılımcıya ödenir. Vefat veya malûliyet hariç sistemden emekli olmadan ayrılan katılımcıların Devlet katkısına ilişkin hesabındaki varsa hak kazanılmayan birikim tutarı genel bütçeye gelir kaydedilir veya katılımcılara yapılacak Devlet katkısı ödemesine mahsup edilebilir. Hak kazanılmayan tutarlarla ilgili mahsuplaşma işlemleri ile bu işlemlerin gerçekleştirilme sürelerine ilişkin esas ve usuller Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Müsteşarlıkça belirlenir. Devlet katkısının hesaplanmasına, ilgili hesaba ve hak sahiplerine ödenmesine, yatırıma yönlendirilmesine, ödeme ve yatırıma yönlendirme işlemlerinin yerine getirileceği sürelere ve bu madde uyarınca yapılacak diğer işlemlere ilişkin esas ve usuller Müsteşarlıkça belirlenir.
Devlet katkısı ve getirilerinden hak sahiplerince aranmayan kısımların zamanaşımına uğramasına ilişkin olarak 6 ncı madde hükmü uygulanır.
Katılımcıların Devlet katkısına
esas teşkil eden katkı paylarının doğru hesaplanmasından şirketler sorumludur.
Haksız olarak yapıldığı tespit edilen Devlet katkısı ve getirisi, ödeme
tarihinden itibaren 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen gecikme zammı oranına göre
hesaplanan faiziyle birlikte müteakip dönem yapılan Devlet katkısı ödemesine
mahsup edilir. Tespit tarihinden itibaren dört ay içinde mahsup edilemeyen
tutarlar için emeklilik gözetim merkezi tarafından şirkete yapılacak tebligat
ile bir aylık ödeme süresi verilir. Süresinde ödenmeyen Devlet katkısı ve
getirisi ile dördüncü fıkraya göre süresinde iade edilmeyen tutarlar 6183
sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere emeklilik gözetim merkezi
tarafından ilgili vergi dairesine bildirilir.
Devlet katkısı ve getirileri
haczedilemez, rehnedilemez, iflas masasına dâhil edilemez.”
GEÇİCİ MADDE 1 – (1)
7/10/2001 tarihinden sonra akdedilmiş bireysel emeklilik ve şahıs sigorta
poliçeleri ile ilgili olarak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce
emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından yapılan ödemeler üzerinden tevkif
edilerek ödenen vergilerin, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi
Kanununun 75 inci maddesine bu Kanunla eklenen dördüncü fıkra hükmüne göre
belirlenen menkul sermaye iradı üzerinden bu Kanunun yayımlandığı tarihte yürürlükte
olan orana göre hesaplanan tutarı aşan kısmı, bu maddenin yürürlük tarihinden
itibaren bir yıl içinde hak sahiplerince tevkifatın yatırıldığı vergi
dairelerine başvurulması ve dava açılmaması veya açılmış davalardan
vazgeçilmesi şartıyla, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun
düzeltmeye ilişkin hükümleri uyarınca red ve iade edilir. Bu kapsamda açılan
davalardan vazgeçilmesi durumunda, idarece de açılmış davalar sürdürülmez,
taraflarca herhangi bir masraf ve vekalet ücreti talep edilemez.
(2) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye
Bakanlığı yetkilidir. Bu madde şuydu. Daha önce BES ödemesi yapıp da sistemden erken ayrılanların paralarının iadesinde Anapara+Faiz tutarı üzerinden vergi kesintisi yapılıyordu. Bu konuyla ilgili açılan davalar nedeniyle sonunda Devlet bu hatadan döndü ve hem yasa maddesini düzeltti hem de haksız kesilmiş vergilerin iadesi için süreç başlattı. Bununla ilgili düzenlemeler yayınlandı ve müracaatların çoğu yapıldı. Şimdilerde geri ödemeler de yapılmaya başlandı.
MALİYE
BAKANLIĞI
Gelir
İdaresi Başkanlığı
Gelir
Vergisi Sirküleri/85
Konusu :Bireysel emeklilik sistemi ve şahıs
sigortalarına ödenen katkı payı ve primlerin vergi matrahının
tespitinde indirimi ve elde edilen gelirlerin vergilendirilmesi
Tarihi
: 23/10/2012
Sayısı
: GVK-85/2012-7/Bireysel Emeklilik Sistemi-4
1. Giriş
29/6/2012 tarihli ve 28338
sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 13/6/2012 tarihli ve 6327 sayılı Bireysel
Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla 193 sayılı Gelir Vergisi
Kanununda yapılan değişiklikler nedeniyle, bireysel emeklilik sistemi ve şahıs
sigortalarına ilişkin ödenen katkı payı ve primlerin vergi matrahının
tespitinde indirim konusu yapılması ve elde edilen gelirlerin
vergilendirilmesine yönelik açıklamalar bu sirkülerin konusunu oluşturmaktadır.
2. Yasal
Düzenlemeler
6327 sayılı Kanunla Gelir
Vergisi Kanununun 22, 40, 63, 75, 86, 89, 94 üncü maddelerinde değişiklikler
yapılmıştır. Anılan Kanunun 3, 6, 7 ve 9 uncu maddeleriyle Gelir Vergisi
Kanununda yapılan değişiklikler 29/8/2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olup; 4, 5
ve 8 inci maddeleriyle Gelir Vergisi Kanununda yapılan değişiklikler ise
1/1/2013 tarihinde yürürlüğe girecektir.
3. Elde Edilen
Gelirlerde İstisna Uygulaması
6327 sayılı Kanunla Gelir
Vergisi Kanununun 22 nci maddesinde yapılan değişiklik sonucunda; Türkiye'de
kain ve merkezi Türkiye'de bulunan sigorta şirketlerince tek primli yıllık
gelir sigortalarına ilişkin yapılan ödemelerin tamamı gelir vergisinden istisna
edilmiştir. Bu düzenlemeyle, bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlara yapılan ödemeler, Türkiye'de kain ve merkezi Türkiye'de bulunan diğer sigorta şirketlerinden on yıl süreyle prim ödeyenlere yapılan ödemeler ile bireysel emeklilik sistemi veya şahıs sigortalarından vefat, maluliyet ve tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelere ilişkin istisna uygulamasına ise 29/8/2012 tarihi itibarıyla son verilmiştir.
4. Menkul
Sermaye İradının Tespiti
6327 sayılı Kanunun 6 ncı
maddesiyle Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinde yapılan değişiklikler
uyarınca;
- Tüzel kişiliği haiz emekli
sandıkları, yardım sandıkları ile sigorta ve emeklilik şirketleri tarafından;
a)
On yıldan az süreyle prim veya
aidat ödeyerek ayrılanlara ödenen irat tutarları, b) On yıl süreyle prim veya aidat ödeyerek ayrılanlar ile vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara ödenen irat tutarları,
- Bireysel emeklilik sisteminden;
a)
On yıldan az süreyle katkı payı
ödeyerek ayrılanlar ile bu süre içinde kısmen ödeme alanlara yapılan ödemelerin
içerdiği irat tutarı (28/3/2001 tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik
Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu kapsamında bireysel emeklilik hesabına
yapılan Devlet katkılarının ödemeye konu olan kısımlarına isabet eden irat
tutarı dahil.),b) On yıl süreyle katkı payı ödemiş olmakla birlikte emeklilik hakkı kazanmadan ayrılanlar ile bu süre içinde kısmen ödeme alanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı (4632 sayılı Kanun kapsamında bireysel emeklilik hesabına yapılan Devlet katkılarının ödemeye konu olan kısımlarına isabet eden irat tutarı dahil.),
c) Emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı (4632 sayılı Kanun kapsamında bireysel emeklilik hesabına yapılan Devlet katkılarının ödemeye konu olan kısımlarına isabet eden irat tutarı dahil.),
menkul sermaye iradı olarak
tanımlanmıştır. Anılan maddeye eklenen fıkra hükmü gereği irat tutarı;
ü Şahıs
sigortaları kapsamında yapılan ödemelerde varsa fesih ve iştira kesintisi
indirilmeden önceki birikim tutarından, yatırıma yönlendirilen tutar
indirilerek,
ü Bireysel
emeklilik sistemi kapsamında yapılan ödemelerde ise hak kazanılan Devlet
katkısı ve getirileri dahil ödemeye konu toplam birikim tutarından, (varsa
ertelenmiş giriş aidatı indirilmeksizin) ödenen katkı payları ve Devlet
katkısının hak edilen kısmı indirilerek
hesaplanacaktır.
Bireysel emeklilik sisteminde
katılımcılara emeklilik şirketleri tarafından yönetim gider kesintisi iadesi,
katkı payı ödemesi ve benzeri şekilde gerçekleştirilen ve birikim tutarına
dahil edilmesi gereken bonus ödemeleri ile gecikme cezaları, katılımcı
tarafından ödenen katkı payı mahiyeti taşımadıklarından, bu tutarların irat
olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Dövize endeksli birikimli hayat sigortalarında, irat tutarının hesaplanmasında anapara kur farkları irat tutarına dahil edilecek olup, yatırıma yönlendirilen tutarın tespitinde yatırıma yönlendirme tarihindeki kurun esas alınması gerekmektedir.
Diğer taraftan, bireysel emeklilik sistemindeki katılımcının bir emeklilik şirketi nezdindeki bireysel emeklilik sözleşmesine ilişkin birikimlerini diğer emeklilik şirketine veya aynı emeklilik şirketinde diğer bir sözleşmeye aktarması halinde, birikimlerin devredildiği yeni emeklilik şirketinden ayrılmaya veya birikimlerin devrolunduğu sözleşmenin sona erdirilmesine bağlı olarak yapılan ödemelerde, her bir emeklilik şirketi nezdindeki birikimler içinde yer alan katkı payı ve irat tutarlarının ayrı ayrı hesap edilerek toplam katkı payı ve irat tutarının hesaplanması gerekmektedir. Bir sigorta veya emeklilik şirketi nezdindeki şahıs sigorta poliçelerinin bireysel emeklilik sistemine aktarılması durumunda da irat tutarları aynı şekilde hesaplanacaktır.
5. Gelir
Vergisi Tevkifatı Uygulaması
6327 sayılı Kanunla değişik
Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (15) ve (16)
numaralı bent hükümleri uyarınca, tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım
sandıkları ile sigorta ve emeklilik şirketleri, birikimli şahıs sigortaları,
emeklilik ve sigorta şirketleri ise, bireysel emeklilik sözleşmeleri
dolayısıyla yaptıkları ödemelerde irat tutarları üzerinden gelir vergisi
tevkifatı yapmak durumundadır.
Bakanlar Kurulunun 12/1/2009
tarihli ve 2009/14592 sayılı Kararnamesinin eki Kararda değişiklik yapan
6/9/2012 tarihli ve 2012/3571 sayılı Kararı uyarınca, 29/8/2012 tarihinden
itibaren yapılacak ödemeler için geçerli olmak üzere,
ü Tüzel
kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile sigorta ve emeklilik
şirketleri tarafından;
a)
On yıldan az süreyle prim veya
aidat ödeyerek ayrılanlara ödenen irat tutarları üzerinden %15,
b)
On yıl süreyle prim veya aidat
ödeyerek ayrılanlar ile vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle
ayrılanlara ödenen irat tutarları üzerinden %10,
ü Bireysel
emeklilik sisteminden;
a)
On yıldan az süreyle katkı payı
ödeyerek ayrılanlar ile bu süre içinde kısmen ödeme alanlara yapılan ödemelerin
içerdiği irat tutarı (28/3/2001 tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik
Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu kapsamında bireysel emeklilik hesabına
yapılan Devlet katkılarının ödemeye konu olan kısımlarına isabet eden irat
tutarı dahil.) üzerinden %15 ,b) On yıl süreyle katkı payı ödemiş olmakla birlikte emeklilik hakkı kazanmadan ayrılanlar ile bu süre içinde kısmen ödeme alanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı (4632 sayılı Kanun kapsamında bireysel emeklilik hesabına yapılan Devlet katkılarının ödemeye konu olan kısımlarına isabet eden irat tutarı dahil.) üzerinden %10,
c) Emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı (4632 sayılı Kanun kapsamında bireysel emeklilik hesabına yapılan Devlet katkılarının ödemeye konu olan kısımlarına isabet eden irat tutarı dahil.) üzerinden %5,"
oranında gelir vergisi tevkifatı
yapılacaktır.
6327 sayılı Kanunla Gelir
Vergisi Kanununun 22 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasında yapılan ve
29/8/2012 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren değişiklik uyarınca, tevkifata tabi
irat tutarlarına herhangi bir istisna uygulanması söz konusu değildir.
Katılımcı tarafından hak kazanılmaması
nedeniyle Devlet katkılarının ve bunlara isabet eden irat tutarlarının
Hazine'ye geri ödenmesi durumunda, söz konusu Devlet katkısı tutarlarına isabet
eden irat tutarları üzerinden tevkifat yapılmayacaktır.
5.1. Yıllık Gelir Sigortası
Ödemelerinde ve Programlı Geri Ödemelerde Tevkifat Uygulaması
Birikimli veya karma bir hayat
sigortası ürününün prim ödeme dönemi tamamlandıktan sonra hak sahibine toplu
para ödemek yerine, oluşmuş toplu para üzerinden düzenli gelir vermek üzere
yapılan yıllık gelir (annuity) ödemelerinde, Hazine Müsteşarlığı tarafından
tasdiklenmiş "tarifeler"in teknik esaslarına göre hesaplanan yıllık
gelir ödemelerinin içerdiği irat tutarı üzerinden tevkifat yapılacaktır.
Yapılan yıllık gelir ödemeleri içerisindeki irattan arta kalan kısım (yatırıma
yönlendirilen tutarın yıllık gelir ödemeleri içindeki kısmı), toplam yatırıma
yönlendirilen tutara ulaştıktan sonra müteakip yıllık gelir ödemelerinin tamamı
irat olarak dikkate alınacaktır.
Bireysel emeklilik sisteminde
emeklilik hakkını elde eden katılımcılara toplu para ödemek yerine oluşmuş
toplu para üzerinden düzenli gelir vermek üzere, Hazine Müsteşarlığı tarafından
tasdiklenmiş "emeklilik gelir planları" çerçevesinde, programlı geri
ödeme kapsamında yapılan ödemelerde de ödemelerin içerdiği irat tutarı
üzerinden tevkifat yapılacaktır.
6. Elde Edilen
Gelirin Yıllık Beyanname ile Beyanı
6327 sayılı Kanunla değişik
Gelir Vergisi Kanununun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı
bendinin (a) alt bendinde yer alan hükme göre, bireysel emeklilik sistemi ve
şahıs sigortalarından elde edilen ve tevkifata tabi tutulan iratların tutarı ne
olursa olsun yıllık beyanname ile beyan edilmeyecektir.
7. İşverenler
Tarafından Ücretliler Adına Bireysel Emeklilik Sistemine Ödenen Katkı
Paylarının Ticari Kazancın Tespitinde İndirimi
6327 sayılı Kanunun 4 üncü
maddesiyle değişik Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci
fıkrasının (9) numaralı bendinde yer alan hüküm, işverenler tarafından
ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı paylarının, ücretle
ilişkilendirilmeksizin, ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilmesine
imkan tanımaktadır.
Bu kapsamda indirim konusu
yapılabilecek tutarın toplamı, ödemenin yapıldığı ayda elde edilen ücretin
%15'ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacaktır. Gerek
işverenler tarafından bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları,
gerekse Gelir Vergisi Kanununun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3)
numaralı bendi kapsamında indirim konusu yapılacak şahıs sigortaları prim
ödemelerinin toplam tutarı, ödemenin yapıldığı ayda elde edilen ücretin %15'ini
ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını da aşamayacaktır.
Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı
maddesinin birinci fıkrasının (9) numaralı bendi kapsamında yapılacak indirim,
işverenler tarafından hizmet erbabına yönelik olarak sadece bireysel emeklilik
sistemine ödenen katkı paylarını içermekte olup, şahıs sigorta primlerini
içermemektedir. İşverenlerce ödenen şahıs sigorta primleri, işle ilgili olarak ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen ücret kapsamında olduğundan, Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin (1) numaralı bendi çerçevesinde genel gider olarak her hangi bir tutar ve oran sınırlaması olmaksızın indirim konusu yapılabilecektir.
Hem işveren tarafından bireysel emeklilik sistemine katkı payı ödenmesi hem de ücretli tarafından şahıs sigortalarına prim ödemesinin bulunması ve bunların toplam tutarının yukarıda belirtilen sınırı aşması halinde, indirimin öncelikli olarak ücret matrahının tespitinde mi yoksa ticari kazancın tespitinde mi yapılacağı konusu taraflarca, mükerrer indirime izin verilmeksizin, serbestçe belirlenebilecektir.
Örnek: Ücretlinin
Kasım 2013 döneminde şahıs sigortalarına yaptığı prim ödemelerinin tutarı 200
TL'dir. Bu tutara ilave olarak ücretli tarafından 150 TL, işveren tarafından
150 TL olmak üzere bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payı tutarı 300
TL'dir.
Ücretli tarafından bireysel
emeklilik sistemine ödenen katkı payı tutarı olan 150 TL hiçbir surette vergiye
tabi ücret matrahından indirilemeyecektir.
Bu verilere
göre;
Brüt Ücret
|
2.000 TL
|
Şahıs Sigortalarına Yapılan Prim Ödemesi
(ücretli)
|
200 TL
|
Bireysel Emeklilik Sistemi Katkı Payı Ödemesi
(işveren)
|
150 TL
|
Önceki Dönemlerde (Ocak-Ekim/2013) İndirim
Konusu Yapılmış Toplam Tutar (Varsayılan)
|
600 TL
|
Brüt Ücretin % 15'i
|
300 TL
|
İndirimde ücret matrahının tespitine öncelik verilmesi durumunda, ücretli tarafından ödenen prim tutarı 200 TL Gelir Vergisi Kanununun 63/3 üncü maddesi uyarınca, ücretin safi tutarının tespitinde indirim konusu yapılacaktır. Aynı dönemde işveren tarafından ödenen katkı payı tutarının ise sadece 100 TL'lik kısmı ücretle ilişkilendirilmeksizin ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilecektir. İşveren tarafından ödenen ancak Gelir Vergisi Kanununun 40/9 uncu maddesi uyarınca indirilemeyen 50 TL ise ücret olarak stopaj yoluyla vergilendirilmek suretiyle ticari kazancın tespitinde dikkate alınabilecektir. Asgari ücretin yıllık tutarı ayrıca dikkate alınacaktır.
Katkı paylarının ticari kazancın tespitinde dikkate alınabilmesi için; bireysel emeklilik şirketlerinin 4632 sayılı Kanunun 8 inci maddesinde yer alan hüküm uyarınca emeklilik branşında ruhsat almış şirketlerden olması gerekmektedir.
8. Ödenen Katkı
Payı ve Primlerin Vergi Matrahının Tespitinde İndirim Konusu Yapılması
8.1. Bireysel Emeklilik
Sistemine Ödenen Katkı Paylarının Ücret Matrahından ve Yıllık Beyannameyle
Beyan Edilecek Gelirlerden İndirimi
6327 sayılı Kanunun 5 ve 8 inci
maddeleriyle Gelir Vergisi Kanununun 63 ve 89 uncu maddelerinde yapılan
değişiklikler uyarınca, 1/1/2013 tarihinden itibaren, ücretliler için vergiye
tabi ücret matrahının; yıllık beyanname veren mükellefler için vergi
matrahlarının tespitinde bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları
indirim konusu yapılamayacaktır.
Söz konusu hükümler 1/1/2013
tarihinde yürürlüğe gireceğinden, anılan tarihten önceki vergilendirme
dönemlerine ilişkin olarak ücretliler tarafından bireysel emeklilik sistemine
ödenen katkı payları 3 sıra no.lu Gelir Vergisi Sirkülerinde yapılan
açıklamalara göre sadece ilgili vergilendirme dönemi itibarıyla vergiye tabi
ücret matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilecektir. Yıllık beyanname
veren mükellefler tarafından bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları
ise anılan Sirkülerde yapılan açıklamalara göre 2012 takvim yılına ilişkin
olarak verilen yıllık beyannamede gelir vergisi matrahının tespitinde indirim
konusu yapılabilecektir.
8.2. Ödenen Şahıs Sigorta
Primlerinin Ücret Matrahının Tespitinde İndirimi
6327 sayılı Kanunun 5 inci
maddesiyle Gelir Vergisi Kanununun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3)
numaralı bendinde yapılan değişiklik uyarınca, 1/1/2013 tarihinden itibaren,
vergiye tabi ücret matrahının tespitinde, bireysel emeklilik dışında kalan
şahıs sigortaları için ödenen primlerin elde edilen ücretin % 15'ine kadar olan
kısmı ücret matrahının tespitinde indirilebilecektir. Vergiye tabi ücret matrahının tespitinde dikkate alınacak sigorta primleri; sigortanın Türkiye'de kâin ve merkezi Türkiye'de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla;
ü Ücretlinin
şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait birikim priminin alındığı hayat
sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50'si ile
ü Ölüm,
kaza, sağlık, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs
sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerden
müteşekkildir.
İndirim konusu yapılacak
primlerin toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15'ini ve yıllık olarak
asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacaktır. Yıl içinde asgari ücret tutarında
meydana gelebilecek değişiklikler, indirim yapılacak tutarların hesabında
dikkate alınacaktır.
İndirim konusu yapılacak prim
tutarının tespitinde esas alınacak ücret, işveren tarafından çalışana hizmeti
karşılığında ödenen aylık (maaş), prim, ikramiye, sosyal yardımlar ve zamlar
gibi vergiye tabi sürekli nitelikteki ödemelerin brüt tutarlarının toplamı
olacaktır. Gider karşılığı olarak ödenen tutarlar (yapılan gerçek bir giderin
karşılığı olsun olmasın) dikkate alınmayacaktır.
Şahıs sigorta primlerinin vergi
matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilmesi için; şahıs sigorta
şirketlerinin Türkiye'de yerleşik ve merkezinin Türkiye'de olması gerekmektedir.
Örnek: Öteden beri
şahıs sigorta primi ödeyen ve Kasım 2013 döneminde bireysel emeklilik sistemine
katılan bir ücretlinin ödediği katkı payı ve şahıs sigorta prim tutarlarına
ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir.
Aylık Brüt Ücret
|
5.000 TL
|
Bireysel Emeklilik Sistemi Katkı Payı Ödemesi
|
300 TL
|
Şahıs Sigorta Primi Ödemesi
|
400 TL
|
Eş Adına Şahıs Sigorta Primi Ödemesi
|
400 TL
|
Önceki Dönemlerde (Ocak-Ekim/2013) İndirim
Konusu Yapılmış Toplam Tutar
|
2.500 TL
|
Brüt Ücretin %15'i
|
750 TL
|
Bu bilgilere göre, bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payı vergiye tabi ücret matrahından indirilemeyecektir.
Ücretlinin, şahıs sigortaları için ödediği toplam 800 TL'nin 750 TL'lik kısmı (brüt ücretinin %15'i) gelir vergisi matrahının hesaplanmasında indirim konusu yapılabilecektir. Ücretlinin Kasım ayına kadar indirim konusu yaptığı tutar ile Kasım ayında indirim konusu yapabileceği tutarın toplamı asgari ücretin yıllık tutarından düşük olduğunun varsayılması halinde, asgari ücret tutarı ile ilgili sınırlamanın Kasım ayında yapılabilecek indirim tutarına bir etkisi olmayacaktır.
8.3. Ödenen Şahıs Sigorta
Primlerinin Yıllık Beyanname ile Beyan Edilecek Gelirlerden İndirimi
6327 sayılı Kanunun 8 inci
maddesiyle Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (1)
numaralı bendinde yapılan değişiklik uyarınca, 1/1/2013 tarihinden itibaren,
elde edilen gelirler için verilecek yıllık gelir vergisi beyannamelerinde,
bireysel emeklilik dışında kalan şahıs sigortaları için ödenen primlerin beyan
edilen gelirin % 15'ine kadar olan kısmı matrahın tespitinde indirim konusu
yapılabilecektir. Beyan edilen gelir olarak, yıllık gelir vergisi beyannamesinde
yer alan indirimler ve geçmiş yıl zararları düşülmeden önceki tutar esas
alınacaktır. Bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları hiçbir surette
indirim konusu yapılmayacaktır.
Yıllık beyannamede matrahın
tespitinde dikkate alınacak sigorta primleri;
ü Mükellefin
şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait birikim priminin alındığı hayat
sigortalarına ödenen primlerin % 50'si ileü Ölüm, kaza, hastalık, sağlık, sakatlık, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta primlerinden
müteşekkildir.
İndirim konusu yapılacak
primlerin toplamı, beyan edilen gelirin % 15'ini ve yıllık olarak asgari
ücretin yıllık tutarını aşamayacaktır. Bu sınırlamaların tespitinde;
ü İşverenler
tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları
ile
ü Gelir
Vergisi Kanununun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi ve
89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında indirim
konusu yapılacak prim ödemelerinin toplam tutarı
birlikte dikkate alınacaktır.
Şahıs sigorta primlerinin
matrahın tespitinde indirim konusu yapılabilmesi için; sigortanın Türkiye'de
yerleşik ve merkezinin Türkiye'de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi
nezdinde akdedilmiş ve prim tutarlarının gelirin elde edildiği yılda ödenmiş
olması gerekmektedir. Mükelleflerce ödenen primlerin yıllık beyanname ile beyan edilen gelirden indirebilmesi için, bu primlerin ücretin safi tutarının tespitinde ayrıca indirilmemiş olması gerekmektedir.
Mükellefin eş ve çocuklarının ayrı beyanname vermeleri halinde, eş ve çocuklar adına ödenen prim ve katkı payları öncelikle kendi gelirlerinden indirilecektir.
Örnek: 2013 yılında ticari faaliyeti 40.000 TL kâr ve serbest meslek faaliyeti 10.000 TL zararla sonuçlanan bir mükellefin 2013 yılında ödediği katkı payı ve prim tutarlarına ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir.
Beyan Edilen Gelir
|
30.000 TL
|
Bireysel Emeklilik Sistemi Katkı Payı Ödemesi
|
1.000 TL
|
Şahıs Sigorta Primi Ödemesi
|
400 TL
|
Küçük Çocuklar Adına Şahıs Sigorta Primi
Ödemesi
|
2.500 TL
|
Beyan Edilen Gelirin %15'i
|
4.500 TL
|
Mükellefin bireysel emeklilik
sistemine ödediği 1.000 TL katkı payı tutarı hiçbir surette yıllık beyannamede
vergi matrahının tespitinde indirilemeyecektir.
Şahıs sigorta primleri için
ödenen tutarlar ise beyan edilen gelirin % 15'i sınırı dahilinde kaldığından
indirim konusu yapılabilecektir. Asgari ücretin yıllık tutarı ayrıca dikkate
alınacaktır.
9. Anapara
Tutarları Üzerinden Yapılmış Olan Kesintilerin Red ve İade İşlemleri
6327 sayılı Kanunun geçici 1
inci maddesi uyarınca yapılacak red ve iade işlemlerine ilişkin olarak
04/07/2012 tarihli ve GVK-83/2012-5/Bireysel Emeklilik Sistemi-3 nolu
sirkülerde açıklamalar yapılmış olup söz konusu iade işlemleri için,
sigorta/emeklilik şirketleri tarafından ilgili vergi dairelerine yazılı ve elektronik
ortamda bireysel emeklilik ve şahıs sigortası sisteminden ayrılanlara ilişkin
bilgiler gönderileceğinden, bu Sirkülerin yayımı tarihinden sonra katılımcı ve
sigortalılar tarafından yapılacak red ve iade başvurularında ayrıca ilgili
sigorta/emeklilik şirketi tarafından tanzim edilen hayat sigortası/bireysel
emeklilik poliçesinin bir örneğinin ibraz edilmesine gerek bulunmamaktadır.
Diğer yandan, hayat sigortası/bireysel emeklilik poliçesini içermeyen
başvuruların ise, bu Sirkülerin yayımı tarihi itibarıyla eksiksiz olduğu kabul
edilerek işlem tesis edilecektir.
10. Diğer
Hususlar
ü "Çocuk"
veya "küçük çocuk" tabiri, mükellefle birlikte oturan veya mükellef
tarafından bakılan (nafaka verilenler, evlat edinilenler ile ana veya babasını
kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte oturanlar dâhil) 18 yaşını veya
tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış çocukları, "eş" tabiri ise,
aralarında yasal evlilik bağı bulunan kişileri ifade eder. ü Döner sermayeden alınan ek ödemeler ile maaş ödemelerinin tek işverenden alınan ücret olarak değerlendirildiği durumlarda, Gelir Vergisi Kanununun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinin uygulamasında ek ödemeler de indirim matrahının tespitinde dikkate alınır.
ü Konut, taşıt ve tüketici gibi kredilerin kullanımı sırasında bu kredilere bağlı olarak ilgili bankalarca yapılan hayat sigortası poliçelerine ilişkin ödenen primler, Gelir Vergisi Kanununun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinin uygulamasında indirim olarak dikkate alınabilecektir.
ü 3 ve 59 sıra no.lu Gelir Vergisi Sirkülerinin bu sirkülere aykırı hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır.
Gelir İdaresi Başkanı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder