30 Aralık 2016 Cuma

ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU KARARI 2016 / 1 - 2017 ASGARİ ÜCRET TUTARI


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:            30 Aralık 2016 Tarihli Resmi Gazete           Sayı: 29934
ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU KARARI 2016 / 1
Karar Tarihi: 29/12/2016 Karar No              : 2016/1
22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 39 uncu maddesi gereğince, iş sözleşmesi ile çalışan ve bu Kanunun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin asgari ücretini tespit etmekle görevli Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 06/12/2016 tarihinde başladığı çalışmalarını 29/12/2016 tarihine kadar sürdürmüş ve yaptığı dört toplantı sonucunda;
1)      Milli seviyede tek asgari ücret tespitine oybirliğiyle,
2)      İşçinin bir günlük normal çalışma karşılığı asgari ücretinin; 01/01/2017-31/12/2017 tarihleri arasında 59,25 (Ellidokuz yirmibeş) Türk Lirası olarak tespitine, işçi temsilcilerinin muhalefetine karşılık oyçokluğuyla,
3)      İş bu Kararın, 4857 sayılı Kanunun 39 uncu maddesine dayanılarak hazırlanan Asgari Ücret Yönetmeliği’nin 11 inci maddesi gereğince Resmi Gazete’de yayımlanmasına oybirliğiyle,
karar verilmiştir.
GEREKÇE
Asgari ücret, bilindiği gibi ödenmesi zorunlu olan en az ücrettir.
Asgari ücretin belirlenmesini düzenleyen Asgari Ücret Yönetmeliği uyarınca, asgari ücret, pazarlık ücreti değildir.
Asgari ücretin belirlenmesi sırasında, Komisyonumuz, bu çerçevede bir karar alınması için çalışmış, işçilerin geçim şartlan ve 2017 yılı enflasyon hedefi gibi faktörleri değerlendirmiştir.
İşte bu çerçevede hareket eden Komisyonumuz; işçinin günlük asgari ücretini; 01/01/2017 - 31/12/2017 tarihleri arasında uygulanmak üzere 59,25 (Ellidokuz yirmibeş) Türk Lirası olarak belirlemiştir.
Asgari Ücret Yönetmeliği’nin 11 inci maddesi gereğince, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nca belirlenen asgari ücret, Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihi izleyen ayın ilk gününden itibaren yürürlüğe girecektir.
İŞÇİ TEMSİLCİLERİNİN ASGARİ ÜCRET KARŞI OY GEREKÇESİ
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçi kesimi adına görev yapan Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) temsilcileri, işveren-devlet kesimi temsilcilerinin oy çokluğu görüşüyle 2017 yılı için belirlediği asgari ücrete aşağıdaki gerekçeyle katılmamış ve muhalif kalmışlardır:
“Anayasanın 55 inci maddesinde ‘asgari ücretin tespitinde çalışanların geçim şartlan ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur’ düzenlemesi yer almaktadır.
Asgari Ücret Yönetmeliğinde ise ‘işçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin, gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret’ olarak asgari ücret tanımlanmaktadır.
Asgari ücret, çalışanların düşük ücretlere karşı korunmasını ve emek sömürüsünü önlemeye yönelik önemli ve etkin bir sosyal politika aracıdır. İnsan temel hak ve özgürlüklerinin tanımlandığı tüm uluslararası sözleşmelerde, herkesin kendisi ve ailesi için “insan onuruna yaraşır” adil ve elverişli bir ücret hakkı olduğu kabul edilmektedir.
İşçi temsilcileri, mevcut asgari ücrete hedeflenen enflasyon ya da biraz üzerinde belirlenecek oranda yapılacak bir artışın yeterli olmayacağını, olumsuz yaşama şartlarını düzeltmeyeceğini, bu nedenle kabul edilemez olduğunu ifade etmişlerdir.

İşçi temsilcileri asgari ücreti belirleme çalışmaları sırasında temel alınması gereken ilkeleri aşağıdaki biçimiyle açıklamış ve talep etmiştir:
1.       Anayasa’da yer alan “geçim şartları” yaklaşımına öncelikle uyulmalıdır.
2.       İşçinin ailesi ile birlikte günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir tutar olmalıdır.
3.       Belirleme yapılırken, işçinin ve ailesinin bilimsel olarak belirlenmiş harcama kalıbı esas alınmalı ve hesaplamalarda TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) verileri kullanılmalıdır.
4.       Perakende fiyatlar kullanılarak hesaplanan net harcama tutarı, işçinin eline net geçecek biçimde düzenlenmelidir.
5.       Asgari ücret, sanayi/tarım ve yaş, cinsiyet ayırımı yapılmadan yine ulusal düzeyde tek olarak belirlenmelidir.
6.       İşçilerin arasında nitelik, kıdem, işin mahiyeti gibi ekonomik amaçlı değerlendirmelerin tümünden bağımsız olarak ele alınmalı, ekonomik ölçülerin ötesinde sosyal bir ücret olarak kabul edilmelidir.
7.       İşçinin satın alma gücünün ileriye dönük olarak korunabilmesi için gerekli bir iyileştirme ayrıca ilave edilmelidir.
8.       Asgari ücret belirlenirken, gelir dağılımında adaleti sağlamaya yönelik olarak ayrıca refahtan pay verilmelidir.
9.       Ücretlerde adaleti sağlamak açısından, en düşük devlet memuru maaşı da dikkate alınmalıdır.
İşçi temsilcileri, asgari ücret çalışmaları sırasında bu ilkeleri savunmuş ve asgari ücretin bu çerçevede belirlenmesi ve kabul edilmesi için çaba göstermiştir.
Asgari ücretin belirlenmesindeki göz önünde bulundurulması öncelikli ilke olan ‘çalışanların geçim şartları’ devletin resmi kurumu Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından ortaya konulmuştur. Asgari Ücret Tespit Komisyonunun verdiği görev doğrultusunda TÜİK çalışanların geçim şartlarını hesaplamıştır. Devletin resmi kurumunun Komisyona sunduğu hesaplamaya göre, 2016 Kasım ayı itibariyle ağır bir işte çalışan bekar bir işçinin aylık harcama tutarı net 1.668,90 TL’dir. Yapılan bu hesaplamada ‘çalışanın ailesi’ dikkate alınmamıştır. TÜRK-İŞ’in (Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu) 30 yıldan bu yana her ay düzenli olarak yaptığı ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı’ araştırmasına göre tek bir işçinin yaşama maliyeti ise aynı dönem itibariyle net 1.761,74 TL’dir. TÜRK-İŞ ile TÜİK’in verileri uyumludur.
Bilindiği üzere, asgari ücret pazarlık ücreti değildir. Bilimsel, objektif yöntemler ve güvenilir verilerle tespit edilen taban ücrettir.
İşçi kesimi, öncelikle TÜİK tarafından belirlenen net tutarın temel alınmasını, sonradan 2017 yılı için öngörülen enflasyon hedefi ile refah payı ilavesi gerektiğini, sonuç itibariyle, bu yöntemle belirlenecek asgari ücretin önemli adım ve başlangıç olacağını Komisyonda ifade ve talep etmiştir.
Ancak işçi kesiminin bu talebi bile Komisyonda görev yapan işveren-devlet kesimi temsilcileri tarafından dikkate alınmamıştır. Asgari ücret pazarlık konusu yapılmış ve düşük belirlenerek, oy çokluğuyla kabul ve ilan edilmiştir.
Bu yaklaşım gelir eşitsizliğini ve adaletsizliği daha da büyütmektedir. Kararlaştırılan asgari ücret, ülkede uygulanmakta olan ekonomik ve sosyal politikaların bir yansımasıdır. Devlet sosyal koruma görevini iktisaden zayıf olan işçiden yana kullanmamıştır.
2017 yılı gelir vergisi tarifesi oranları aynı kalmış, gelir vergisinin sadece ilk dilimi yüzde 3,17 oranında artırılmıştır. Bu düzenleme ile ücretliler bu yıl daha da fazla vergi ödemek zorunda kalmaktadır. Asgari ücretliler üzerinde bile taşınmaz boyutlarda vergi yükü bulunmaktadır. Aynı şekilde, sosyal güvenlik için kesilen prim asgari ücretli için yüksektir. Ancak işverenlerin sosyal güvenlik primi 5 puan indirimi uygulaması yanında işgücü maliyeti artışını karşılamak için ayrıca teşvik verilmektedir. Türkiye, ücretten yapılan kesintilerin yüksekliği bakımından OECD üyesi ülkelerin başında gelmektedir. Ülkemizdeki asgari ücret düzeyi çoğu AB üyesi ülkelerin gerisindedir. Türkiye’nin rekabet şartlarını düşük ücret politikasıyla sağlaması mümkün değildir.
Asgari ücret artışını gerekçe yaparak, çalışanların işsizlik ve kayıtdışı istihdamla karşı karşıya bırakmanın doğru bir yaklaşım olmadığı açıktır. Komisyonun işveren-hükümet temsilcileri tarafından belirlenen asgari ücret, işçilerin ve toplumun beklentilerini karşılamamıştır. Bu durumun iş barışını ve sosyal barışı bozabileceği endişesi maalesef devam etmektedir.
Ülkenin milli birlik ve beraberliği her şeyin üzerindedir. İşçiler olarak biz bunun gereğini her fırsatta yerine getirdik. Ancak, işçiye karşı yükümlülüklerin yerine getirilmesi beklentimiz karşılanmamıştır.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun işveren-devlet kesimi temsilcilerinin oy çoğunluğuyla belirlenen asgari ücrete, gerek miktar ve gerek belirleme yöntemi açısından yukarıda sıraladığımız gerekçelerle katılmıyoruz ve işçi kesimi olarak muhalif kalıyoruz.”

NOT :
2016 Yılı Asgari Ücretin USD karşılığı 1.300,99 / 2,9422 = 442,18 idi (05.01.2016)

2017 Yılı Asgari Ücretin USD karşılığı 1.404,06 / 3,5318 = 397,80 oldu. (30.12.2016)

29 Aralık 2016 Perşembe

BES OTOMATİK CAYMA HAKKININ KULLANILMASI

Zorunlu BES uygulaması ile ilgili gelişme ve şartlar normal yasal prosedürler içinde gelişmiyor. Konu ancak basın duyuruları ile Başbakanlık tarafından duyuruluyor. Edindiğimiz bilgilere göre Sigorta Şirketleri üzerlerine gelen bu yük için verilen komisyon bedeli konusunda mutabık değiller ve bu bedellerle bu işlemleri yapmak istemiyorlar. 1.1.2017 de belirli kategorilerde zorunlu olarak başlayacak uygulamanın hala bazı noktaları muğlak. Aşağıda otomatik cayma hakkıyla ilgili bir “Basın Duyurusu” yayınlandı. Bu yöntemin doğruluğu tartışmalı olsada duyuruyu aşağıda bilginize sunuyoruz. Gelişen durumları paylaşmaya devam edeceğiz.

T.C.
BAŞBAKANLIK
HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI
Tarih      : 28 Aralık 2016
Sayı        : 2016/96
Basın Duyurusu
Bilindiği üzere, “6740 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” uyarınca; Türk vatandaşı veya 29/5/2009 tarihli ve 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 28 inci maddesi kapsamında olup kırk beş yaşını doldurmamış olanlardan 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre çalışmaya başlayanlar, işverenin bu Kanun hükümlerine göre düzenlediği bir emeklilik sözleşmesiyle emeklilik planına dâhil edilirler.
17/12/2016 tarih ve 29921 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin” 22/E maddesinin birinci fıkrası;
“İlgili emeklilik planına göre çalışanın ücretinden kesilmek suretiyle yapılan ilk katkı payının şirket hesaplarına nakden intikal ettiği tarihi takip eden işgünü emeklilik planına dâhil edildiği şirket tarafından çalışana posta yoluyla veya güvenli elektronik iletişim araçları ile bildirilir. Çalışan, bu bildirimi müteakip iki ay içinde cayma hakkını kullanabilir. Cayma süresinden sonra da çalışan dilediği zaman sistemden ayrılabilir. Cayma talebi, çalışan tarafından posta yoluyla veya güvenli elektronik iletişim araçlarıyla ilgili emeklilik sözleşmesi hükümlerine göre işverene veya şirkete bildirilir. Cayma bildiriminin ulaşmasını müteakip on iş günü içinde ödenen katkı payları, varsa hesabında bulunan yatırım gelirleri ile birlikte çalışana iade edilir. Ödemenin geciktirilmesi durumunda doğan zararlar 04/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 2 nci maddesi çerçevesinde belirlenen ticari işler için uygulanacak temerrüt faizi de yürütülerek karşılanır.”
hkmünü amirdir.
Bu çerçevede, çalışanların işverenleri aracılığıyla otomatik olarak emeklilik planına dahil edileceği otomatik katılım sisteminde cayma hakkı çalışana ait bir hak olup, bu hakkın bir başkasına veya işverene devri söz konusu değildir. İşverenlerin, cayma hakkını kullanma kararını çalışanlarının ad ve hesabına kullanmaları ve/veya bu hakkın kullanımını teşvik edecek yönlendirmelerde bulunmaları mümkün bulunmamaktadır.

Kamuoyuna duyurulur.

28 Temmuz 2016 Perşembe

KESİN MİZAN BİLDİRİMİ KALDIRILDI


27 Temmuz 2016 Tarih ve 29783 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 472 sayılı tebliğle 403 sayılı tebliğ yürürlükten kaldırıldı. Bu nedenle 2016 yılı dahil olmak üzere “KESİN MİZN BİLDİRİMİ” verme zorunluluğu sona ermiş bulunuyor. Tabliğin metni aşağıdadır.

Benzer bir uygulama yakın geçmişte “Mükellef  Bildirimleri” için de yapılmıştı ancak daha sonra “Muhtasar Beyanname” ye yapılan eklemeleri hatırlıyoruz. Benzer bir değişiklik yine olabilir mi diye düşünmeden edilemiyor. Esasen Kesin Mizan bildiriminin çok da yararlı bir işlevi olmadığını düşünenler olarak kararı doğru bulduğumuzu söyleyebiliriz. Dileriz başka bir yararsızlığa yol açmaz.

 
VUK 472 Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Sıra No: 472

27 Temmuz 2016 Tarihli Resmi Gazete     Sayı: 29783

Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:
MADDE 1 – 19/1/2011 tarihli ve 27820 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 403) yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.

14 Temmuz 2016 Perşembe

2016 İKİNCİ DÖNEMİNDE DİKKAT EDİLECEK DEĞİŞİKLİKLER VE HATIRLATMALAR

A.      KIDEM TAZMİNATINDA DURUM
           
Kıdem Tazminatı tavanı;
01.01.2016 ~ 30.06.2016                                :           4.092,53 TL / Yıl         
01.07.2016 ~ 31.12.2016                                :           4.297,21 TL / Yıl 
olarak uygulanacaktır.

B.       ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİNDE BAZ ALINACAK TUTAR
           
Ø  1.01.2016 ~ 31.12.2016                1.647,00 * 12 = 19.764,-- TL       (Asgari ücretin 12 aylık tutarı)
                                                                                                                                   
Medeni Durum                Aylık Asgari Geçim İndirimi Tutarı
BEKAR
123,53 ₺
EVLİ EŞİ ÇALIŞMAYAN
148,23 ₺
EVLİ EŞİ ÇALIŞMAYAN 1 ÇOCUKLU
166,76 ₺
EVLİ EŞİ ÇALIŞMAYAN 2 ÇOCUKLU
185,29 ₺
EVLİ EŞİ ÇALIŞMAYAN 3 ÇOCUKLU
209,99 ₺
EVLİ EŞİ ÇALIŞMAYAN 4 ÇOCUKLU
209,99 ₺
EVLİ EŞİ ÇALIŞMAYAN 5 ÇOCUKLU
209,99 ₺
EVLİ EŞİ ÇALIŞAN
123,53 ₺
EVLİ EŞİ ÇALIŞAN 1 ÇOCUKLU
142,05 ₺
EVLİ EŞİ ÇALIŞAN 2 ÇOCUKLU
160,58 ₺
EVLİ EŞİ ÇALIŞAN 3 ÇOCUKLU
185,29 ₺
EVLİ EŞİ ÇALIŞAN 4 ÇOCUKLU
197,64 ₺
EVLİ EŞİ ÇALIŞAN 5 ÇOCUKLU
209,99 ₺


C.      ÇOCUK İNDİRİMİ    ( Vergi Kesintisinden ve SGK’dan Muaf Yardım Miktarı )

1 Çocuk İçin    01.01.2016 ~ 31.12.2016        22,20 TL          (SGK İçin  1.647,--X % 2 = 32,94 TL )
1 Çocuk İçin    01.07.2016 ~ 31.12.2016        23,31 TL
( 2'den Fazlası da aynı rakamda. Yani iki çocukla sınırlı. ) ( 0 - 6 Yaş Arası İki Katı Uygulanır)

(5277 sayılı 2005 Mali Yılı Bütçe Kanununun 24/b maddesi gereğince bu tutarlar 0-6 yaş gurubu çocuklarda bir kat artırımlı olarak uygulanacaktır.)


D.      AİLE YARDIMI
 1.01.2016 ~ 31.12.2016          189,54 TL                    ( SGK İstisnası 164,70 TL )

( 657, 926 ve 2914 sayılı kanunlara tabi personele verilen eş yardımı; her ne şekilde olursa olsun menfaat karşılığı çalışmayan ve herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan aylık almayan eş için uygulanabilir. )( 23.8.2015 R.G. tarihli  "Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2016 Ve 2017 Yıllarını Kapsayan 3. Dönem Toplu Sözleşme" ye istinaden yayımlanan Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğüne ait 4.1.2016 tarihli Genelge ile açıklanan memur maaş katsayıları gereğince belirlenmiştir.)

E.      İSTEĞE BAĞLI SİGORTA PRİMLERİ
            01.01.2016 ~ 31.12.2016        En Az   527,04 TL        En Çok            3.425,76 TL ( % 32 )

F.        İŞ AKDİNİN FESHİNDE ASGARİ İHBAR SÜRELERİ  
İşi;
Ø  6 aydan az sürmüş işçi için                             2 Hafta
Ø  6 aydan 1,5 yıla kadar sürmüş işçi için         4 Hafta
Ø  1,5 yıldan 3 yıla kadar sürmüş işçi için         6 Hafta
Ø  3 yıldan fazla sürmüş işçi                                8 Hafta

ASGARİ YILLIK ÜCRETLİ İZİN SÜRELERİ
Hizmet süresi;
a)      1 yıldan 5 yıla kadar olan (5 yıl dahil) işçilere                                    14 iş günü
b)      5 yıldan fazla ve 15 yıldan az olan işçilere                                          20 iş günü
c)      15 yıl (dahil) ve daha fazla olan işçilere                                               26 iş günü
d)      18 ve daha küçük, 50 ve daha büyük yaşta olan işçilere        en az 20 iş günü
Not:
Ø  Cumartesi günü izin süresine dahildir. İzin süresine rastlayan ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri izin süresinden sayılmaz.
Ø  İşçi ayrıca, 4 güne kadar ücretsiz yol izni kullanabilir.
Ø  Hizmet süresi, işe başlanılan her iş yerinde yeniden başlar.

G.      SAKATLIK İNDİRİMİ
            01.01.2016 ~ 31.12.2016
1. Derece        900,00 TL        ( Çalışma Gücünün Asgari % 80’i Kaybedilmiş )
2. Derece        460,00 TL        ( Çalışma Gücünün Asgari % 60’ı Kaybedilmiş )
3. Derece        210,00 TL        ( Çalışma Gücünün Asgari % 40’ı Kaybedilmiş )     
(GVK 290 Sayılı Tebliğ.)

H.      BEYANNAME İMZALATMA SINIRLARI
2016 Yılı İçin

a)      II. sınıf tacirlerden alım satım veya imalat faaliyetinde bulunanlardan                225.000 TL'yi aşmayanlar
2015 yılı satış tutarları                                   
b)      II. sınıf tacirlerden yukarıda yazılan işlerin dışında işlerle uğraşanlardan            114.000 TL'yi aşmayanlar
2015 yılı gayrisafi iş hasılatı tutarı
c)       Serbest meslek faaliyetinde bulunanlardan                                                             157.000 TL'yi aşmayanlar
2015 yılı hasılat tutarı
d)      Zirai kazancı işletme hesabı esasına göre belirlenen çiftçilerden                          225.000 TL'yi aşmayanlar
2015 yılı hasılat tutarı           
e)      Özel kanunlarına göre kurulan kooperatifler ile bu kooperatiflerin
oluşturdukları birlikler,herhangi bir sınırlamaya tabi olmaksızın
beyannamelerini imzalatmak zorunda değildir.
f)       Noterler herhangi bir sınırlamaya tabi olmaksızın
beyannamelerini imzalatmak zorunda değildir.                                                          

Aktif toplamı (2015 yılında ) 6.741.000 TL ve Net satışlar toplamı 13.478.000 TL'yi aşmayan mükellefler 2016 yılı beyannamelerini meslek mensuplarına imzalatmak zorundadırlar. Bu hadlerden herhangi birini aşan mükellefler ise beyannamelerini YMM'lere tasdik ettireceklerdir.       
I.          REESKONT ORANLARI
2015 Yılı İçin   ( 14.12.2014 Tarihinden İtibaren )

$          Reeskont İşlemlerinde        %   9,00 ( Vadesine en çok 3 ay kalan senetler karşılığında yapılacak                                                                                        reeskont işlemlerinde uygulanacak iskonto faiz oranı yıllık. )
$          Avans İşlemlerinde              % 10,50                                  

J.         ÇEK GARANTİ SINIRI
Yeni çek yasasıyla birlikte ( 5941 s. Kanun gereğince 25.01.2016'dan itibaren 2016 – 1 sayılı tebliğle) karşılıksız çeklerin bankalarca garanti edilen karşılığı 1.290,– TL olarak belirlenmiştir.

K.       TECİL FAİZİ ORANI
21.10.2010 Tarihinden İtibaren          % 12    ( Seri : C Sıra No : 2 Tahsilat Genel Tebliği )


24 Mayıs 2016 Salı

ÜCRETLERİN BANKALAR ARACILIĞIYLA ÖDENMESİNE DAİR YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK

21 Mayıs 2016 tarihli ve 29718 sayılı Resmi Gazete’de “Ücret, Prim, İkramiye ve Bu Nitelikteki Her Türlü İstihkakın Bankalar Aracılığıyla Ödenmesine Dair Yönetmelik” te Yapılan değişiklikle 10 ve daha fazla çalışan istihdam eden işverenlerin Ücret Vb ödemeleri bankalar aracılığıyla yapmaları zorunluluğu 01 Haziran 2016 tarihinden itibaren 5 kişiye indirilmiştir.

Yönetmelik metni aşağıdaki gibidir;
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:

MADDE 1 – 18/11/2008 tarihli ve 27058 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ücret, Prim, İkramiye ve Bu Nitelikteki Her Türlü İstihkakın Bankalar Aracılığıyla Ödenmesine Dair Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (ç) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“a) Banka: 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki bankaları,”
“ç) Hesap: 5411 sayılı Kanun kapsamındaki bankalar nezdinde açılan hesabı,”

MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “en az 10 gazeteci” ibaresi “en az beş gazeteci” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “en az 10 olması durumunda,” ibaresi “en az beş olması durumunda,” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “en az 10 gemi adamı” ibaresi “en az beş gemi adamı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “en az 10 olması halinde,” ibaresi “en az beş olması halinde,” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 6 – Bu Yönetmelik yayımı tarihini izleyen ay başında yürürlüğe girer.
MADDE 7 – Bu Yönetmelik hükümlerini, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Maliye Bakanı ve Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan birlikte yürütür.

Bu çerçevede 5953 sayılı yasa, Deniz İş yasası ve İş Yasası çerçevesinde 5 ve yukarı sayıda kişi çalıştırılan işyerlerinde Ücret ve benzeri ( tüm istihkakların) ödemelerin bankalar kanalıyla ödenmesi zorunluluğunun çerçevesi daraltılmıştır.

 

17 Mayıs 2016 Salı

6704 SAYILI YASA VE YILLIK ÜCRETLİ İZNİN UYGULANMASI


6704 sayılı torba yasada iki satır arasına sıkıştırılmış iş yasasının “İzin” uygulamasıyla ilgili önemli bir değişiklik yapıldı. Yasa maddesi kısmen daha esnek bir hale getirildi. Yasanın 56 maddesi şöyleydi;

YILLIK ÜCRETLİ İZNİN UYGULANMASI

Madde 56 - Yıllık ücretli izin işveren tarafından bölünemez.

Bu iznin 53 üncü maddede gösterilen süreler içinde işveren tarafından sürekli bir şekilde verilmesi zorunludur.

Ancak, 53 üncü maddede öngörülen izin süreleri, tarafların anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere en çok üçe bölünebilir.

İşveren tarafından yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve hastalık izinleri yıllık izne mahsup edilemez.

Yıllık ücretli izin günlerinin hesabında izin süresine rastlayan ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri izin süresinden sayılmaz.

Yıllık ücretli izinleri işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde geçirecek olanlara istemde bulunmaları ve bu

hususu belgelemeleri koşulu ile gidiş ve dönüşlerinde yolda geçecek süreleri karşılamak üzere işveren toplam dört güne kadar ücretsiz izin vermek zorundadır. İşveren, işyerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izinlerini gösterir izin kayıt belgesi tutmak zorundadır.

(Ek fıkra: 10/9/2014-6552/6 md.) Alt işveren işçilerinden, alt işvereni değiştiği hâlde aynı işyerinde çalışmaya devam edenlerin yıllık ücretli izin süresi, aynı işyerinde çalıştıkları süreler dikkate alınarak hesaplanır. Asıl işveren, alt işveren tarafından çalıştırılan işçilerin hak kazandıkları yıllık ücretli izin sürelerinin kullanılıp kullanılmadığını kontrol etmek ve ilgili yıl içinde kullanılmasını sağlamakla, alt işveren ise altıncı fıkraya göre tutmak zorunda olduğu izin kayıt belgesinin bir örneğini asıl işverene vermekle yükümlüdür.

Ancak 6704 sayılı yasanın 16. Maddesi ile yapılan değişiklik neticesinde 3. Paragraf;
“Ancak, 53 üncü maddede öngörülen izin süreleri, tarafların anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere bölümler hâlinde kullanılabilir.”

Şekline dönüştürüldü. Bu durumda eskiden en çok üçe bölünebilen izin süresinin 10 günlük bir bölümünden artakalan süre daha farklı bölümlere ayrılabilecek. Örneğin 14 günlük izin süresi “10+1+1+1+1” halinde kullanılabilecek şekle geldi.

Kevork Simkeşyan

18 Şubat 2016 Perşembe

YENİ MAKBUZ DÜZENLEME SINIRI ( 7.000,-- TL )

Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı 24.12.2015 tarih ve 29572 sayıl resmi gazetede 459 sayılı VUK tebliğini yayınladı ve yeni bir düzenleme yaptı. Bu düzenlemeye göre alışılagelmiş söylemiyle “Makbuz Kesme Sınırı’nı” 7.000,-- TL’ye indirdi.  Ancak tebliğ dikkatle incelendiğinde rakamsal haddin indirilmesinden öteye çok daha ciddi bir düzenlemenin getirildiği görülüyor. Tebliğin “Tevsik Zorunluluğunun Kapsamı ve Tutarı” başlığı mutlaka incelenmeli. Görüş olarak daha önce de üzerinde durduğumuz “Faturalar Toplamına Dikkat Edilmelidir” söylemimiz de artık tebliğle açıkça ifade edilmiş durumda. Tebliğ görüşünü bu kez hiçbir karışıklığa yer vermeden açıkça ortaya koymuş. Kısaca şunu söylemek mümkün: “Artık Makbuz Kesmek Neredeyse İmkansız”. Önemle dikkat edilmesi gereken bölüm ve alanlar renklendirilmiştir.

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 459)

1.       Giriş
Vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayı, belli kurumların kayıt ve belgeleri yardımıyla tespit etmek ve böylece kayıt dışılığı önlemek amacı doğrultusunda tahsilat ve ödemelerde tevsik zorunluluğu getirilmesi bu Tebliğin konusunu teşkil etmektedir.
2.       Yetki
4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde Maliye Bakanlığına mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini bankalar, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirleme yetkisi verilmiştir.
Vergi Usul Kanununun yukarıda belirtilen hükmünün Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden yapılan düzenlemeler aşağıda yer almaktadır.
3.       Tanımlar
Bu Tebliğde geçen;
a) Aracı finansal kurum: Bu Tebliğ uygulaması bakımından tahsilat ve ödemelere aracılık eden 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununda tanımlanan bankayı, 29/6/2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında yetkilendirilmiş ödeme kuruluşlarını ve 9/5/2013 tarihli ve 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanununa göre kurulan Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketini,
b) Ödeme: Nakit ve her an kullanıma hazır banka varlığından oluşan ödeme mevcudundaki azalışı,
c) Tahsilat: Nakit ve her an kullanıma hazır banka varlığından oluşan ödeme mevcudundaki artışı,
ç) Tevsik zorunluluğu kapsamında olanlar: Bu Tebliğ uygulaması bakımından, Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında fatura almak zorunda olan birinci ve ikinci sınıf tüccarları, serbest meslek erbabını, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarları, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçileri, vergiden muaf esnafı,
d) Tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlar: Bu Tebliğ uygulaması bakımından tevsik zorunluluğu kapsamında olanlar dışında kalanları
ifade eder.
4.       Tevsik Zorunluluğunun Kapsamı ve Tutarı
4.1. Kapsam ve Tutar
Tevsik zorunluluğu kapsamında olanların, kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları, 7.000 TL’yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemelerini aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmaları ve bu tahsilat ve ödemeleri söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik etmeleri zorunludur.
Bu kapsamda örneğin;
ü  Her türlü mal teslimi veya hizmet ifasına ilişkin tahsilat ve ödemelerin,
ü  Avans, depozito, pey akçesi gibi suretlerle yapılacak tahsilat ve ödemelerin,
ü  İşletmelerin kendi ortakları ve/veya diğer gerçek ve tüzel kişilerle yaptığı her türlü tahsilat ve ödemelerin
belirlenen haddi aşması durumunda, aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması ve bu işlemlerin söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik edilmesi zorunludur.
4.1.1. Aynı Günde Aynı Kişi veya Kurumlarla Yapılan İşlemler
Aynı günde aynı kişi veya kurumlarla yapılan işlemlerin toplam tutarının bu Tebliğin (4.1.) bölümünde belirlenen haddi aşması durumunda, işlemlerin her biri işlem bazında belirlenen haddin altında kalsa bile, aştığı işlemden itibaren işleme konu tahsilat ve ödemelerin de aracı finansal kurumlar aracılığıyla yapılması zorunludur.
Örnek: Tevsik zorunluluğu kapsamında olan (A) A.Ş., aynı gün içerisinde (B) Ltd. Şti.’nden sırasıyla 1.000 TL, 3.000 TL, 3.500 TL ve 500 TL tutarında ayrı ayrı mal alımları gerçekleştirmiştir. Tevsik zorunluluğu kapsamında olan (A) A.Ş.’nin (B) Ltd. Şti.’nden aynı günde yaptığı mal alımları toplamı 3.500 TL’lik alımla 7.000 TL’lik haddi aştığından, son iki işleme ait tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğu kapsamında aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması gerekmektedir.
Söz konusu tahsilat ve ödemelerde tevsik zorunluluğuna uyulmaması durumunda (A) A.Ş. ile (B) Ltd. Şti.’ne ayrı ayrı ceza uygulanacaktır.
4.1.2. Kısım Kısım Yapılan Tahsilat ve Ödemeler
Tahsilat ve ödemeye konu işlem tutarının tevsik zorunluluğu kapsamında bu Tebliğin (4.1.) bölümünde belirlenen haddi aşması halinde, bedelin farklı tarihlerde kısım kısım ödenmesinde işlemin toplam tutarı dikkate alınacak ve her bir tahsilat ve ödeme, tevsik zorunluluğu kapsamında aracı finansal kurumlar kanalıyla gerçekleştirilecektir.
Örnek: Serbest meslek erbabı (C), (D) A.Ş.’ye bir yıl süreyle vereceği hizmet karşılığında 12.000 TL alacaktır. Aralarındaki anlaşma gereği (D) A.Ş., hizmet bedelini 1.000 TL’lik taksitler halinde ödeyecektir. Bu durumda serbest meslek makbuzunun, taksitlerin ödendiği tarihlerde 1.000 TL üzerinden düzenlenmesi tevsik zorunluluğunu ortadan kaldırmayacak, sözleşmenin toplam tutarı belirlenen haddi aştığından kısım kısım yapılan her bir tahsilat ve ödeme de aracı finansal kurumlar kanalıyla tevsik edilecektir.
Söz konusu tahsilat ve ödemelerde tevsik zorunluluğuna uyulmaması durumunda serbest meslek erbabı (C) ile (D) A.Ş.’ye ayrı ayrı ceza uygulanacaktır.
4.2. Kapsamda Olmayan Tahsilat ve Ödemeler
a) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununda yer alan merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri ile bunlara ait döner sermaye işletmelerinin işlemlerine konu tahsilat ve ödemelerin,
b) 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununda tanımlanan sermaye piyasası aracı kurumlarında yapılan işlemlere konu tahsilat ve ödemelerin,
c) 11/8/1989 tarihli ve 20249 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 89/14391 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Kararda tanımlanan yetkili döviz müesseselerinin yapacakları döviz alım satım işlemlerine ilişkin tahsilat ve ödemelerin,
ç) Tapu sicil müdürlüklerinde gerçekleştirilen işlemler karşılığında yapılan tahsilat ve ödemelerin,
d) Noterlerde gerçekleştirilen işlemler karşılığında yapılan tahsilat ve ödemelerin,
e) 5018 sayılı Kanunda yer alan merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler ile bunların teşkil ettikleri birlikler, kanunla kurulan diğer kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan ve işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşlar veya bunlara ait veya tabi diğer müesseseler tarafından yapılan ihale işlemlerine ilişkin yatırılması gereken teminat tutarlarına ilişkin tahsilat ve ödemelerin
aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır.
4.3. Diğer Hususlar
Bu Tebliğ kapsamında aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması zorunlu bulunan tahsilat ve ödemelerin bu kurumlarca mevzuatlarına göre düzenlenen belgelerle (dekont, hesap bildirim cetveli, alındı vb.) tevsiki zorunludur.
Tevsik zorunluluğu kapsamında yapılan işlemler için aracı finansal kurumlar tarafından düzenlenen belgeler yapılan işlemi değil o işleme ilişkin tahsilat veya ödemeyi tevsik etmektedir. Dolayısıyla tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğu kapsamında aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması, bu zorunluluğu ortaya çıkaran işleme ilişkin olarak Vergi Usul Kanununda yer alan belgeleri düzenleme zorunluluğunu ortadan kaldırmayacaktır.
5.       Ceza Uygulaması
Tahsilat ve ödemelerin aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması zorunluluğuna uyulmaması durumunda ilgililere Vergi Usul Kanununda yer alan cezalar tatbik edilir.
6.       Yürürlük
Bu Tebliğ 1/1/2016 tarihinde yürürlüğe girer.

Tebliğ olunur.