Yıllardır tartıştığım ve olmaz dediğimiz
meseleye Gelir İdaresi Başkanlığı bir yorum getirdi, bir bağlantı kurdu ki olur
şey değil. Bu kadar zorlama olabilir. Çeki vadeli satış aracı, tanzim tarihini
de vadeye dönüştürdü ve “reeskont olur” dedi. Bence 31.12.2017’ye kadar bu
sistem artık yürür. O tarihte de olacakları görürüz. Ekte sirküler var başka
yoruma gerek yok. Çok uzun olduğunu düşünürseniz eğer sonuç bölümünü okumak yeter.
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelir İdaresi
Başkanlığı
Başkanlığı
VERGİ USUL KANUNU SİRKÜLERİ / 64
Konusu : Vadeli Çeklerde Reeskont Uygulaması
Tarihi : 30/04/2013
Sayısı : VUK-64/2013-9/ Vadeli Çeklerde Reeskont Uygulaması-2
İlgili olduğu maddeler: Vergi Usul Kanunu Madde 281, Madde 285
1. Giriş
Çeklerde reeskont uygulamasına dair açıklamalar işbu Sirkülerin
konusunu teşkil etmektedir.
1.1. 5838 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle 3167
sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkındaki
Kanuna ilave edilen geçici 2 nci maddede "31.12.2009 tarihine kadar,
üzerinde yazılı keşide tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya
ibrazı geçersizdir." hükmüne yer verilmiştir.
Mezkûr hükme yönelik olarak mükelleflerin, geçici bir süre ile sınırlı
olarak vade getirilmiş olan ileri tarihli çeklerin artık senet olarak kabul
edilerek, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun reeskont konusundaki
düzenlemeleri karşısında reeskonta tâbi tutulup tutulmayacağı hususunda
tereddüde düştüklerinin anlaşılması üzerine, mükellefler açısından uygulama
birliğinin sağlanması gayesiyle 12.05.2009 tarihli ve 41 numaralı Vergi Usul
Kanunu Sirküleri yayımlanmıştır.
Sözü edilen Sirkülerde özetle, mezkûr geçici 2 nci maddenin
gerekçesinde bu maddenin belirli bir süreyle çekin, üzerinde yazılı keşide
tarihinden önce ödenmek için muhatap bankaya ibrazının geçersiz kabul edilerek
ekonomik sıkıntılarla çeklerin zamanında ödenememesi sonucunda ticari hayatta
karşılaşılan sorunlara ve mağduriyetlere çözüm üretilmesi amacıyla
getirildiğinin ifade edildiği, dolayısıyla bu düzenleme ile çeklerin bono ve
poliçeler gibi vadeli senet haline getirilmesinin amaçlanmadığı, ayrıca 6762
sayılı Türk Ticaret Kanununun hükümleri gereğince çeke vade konulmasının kabul
edilmediği açıklamalarına yer verilerek, çekin ödeme aracı olmasından dolayı
senet olarak kabul edilmesi imkân dâhilinde bulunmadığından 5838 sayılı Kanunun
18 inci maddesiyle yapılan düzenlemeye uyan çeklere reeskont uygulanmasının
mümkün olmadığı görüşüne yer verilmiştir.
1.2. 20.12.2009 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 5941 sayılı Çek Kanunu ile 3167 sayılı Kanun
yürürlükten kaldırılmış, Kanunun geçici 1 inci maddesinin beşinci fıkrası ile
de "31.12.2011 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden
önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir." hükmü
ihdas edilmiş, bilahare 6273 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle 5941 sayılı Kanuna
eklenen geçici 3 üncü maddenin beşinci fıkrasında 31.12.2017 tarihine kadar
üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya
ibrazı geçersiz sayılmıştır.
Diğer taraftan 5941 sayılı Kanunun,
3 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında "Üzerinde yazılı
bulunan düzenleme tarihinden önce ibraz edilen çekin karşılığının Türk Ticaret
Kanununun 707 nci maddesi uyarınca kısmen veya tamamen ödenmemiş olması
hâlinde, bu çekle ilgili olarak hukukî takip yapılamaz. İleri düzenleme tarihli
çekle ilgili olarak hukukî takip yapılabilmesi için, çekin üzerindeki düzenleme
tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde bankaya ibraz edilmesi ve karşılıksızdır
işlemine tâbi tutulması şarttır." hükmü,
5 inci maddesinin birinci fıkrasında "Üzerinde yazılı bulunan
düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili
olarak karşılıksızdır işlemi yapılması hâlinde, altı ay içinde hamilin talepte
bulunması üzerine, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişi hakkında, çekin
tahsil için bankaya ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin
bulunduğu yer ya da çek hesabı sahibinin yahut talepte bulunanın yerleşim yeri
Cumhuriyet savcısı tarafından, her bir çekle ilgili olarak çek düzenleme ve çek
hesabı açma yasağı kararı verilir..." hükmü,
6 ncı maddesinin birinci fıkrasında ise "Karşılıksız kalan çek
bedelinin, çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz
tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticarî işlerde temerrüt
faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte tamamen ödenmesi hâlinde,
çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı Cumhuriyet savcısı tarafından
kaldırılır..." hükmü yer almaktadır.
2. İleri Düzenleme Tarihli Çeklerde
Reeskont Uygulaması
2.1.İleri Düzenleme Tarihli Çek İle İlgili
Düzenlemeler
Mezkûr 41 numaralı Sirkülerin yayımından sonra yapılan kanuni düzenlemeler
karşısında çeklerde reeskont uygulaması ile ilgili olarak aşağıda yer alan
izahata lüzum görülmüştür.
İlk defa 3167 sayılı Kanuna 28.02.2009 tarihinden 31.12.2009'a kadar
uygulanmak üzere ilave edilen çekin üzerinde yazılı keşide tarihinden önce ödenmek
için muhatap bankaya ibrazının geçersiz kabul edilmesi kuralı önce 5941 sayılı
Kanunla 31.12.2011 tarihine, sonra da 6273 sayılı Kanunla 31.12.2017 tarihine
kadar geçerli hâle getirilmiştir. Kısa bir dönem için geçici mahiyette ihdas
edilen kural, bilahare yapılan iki düzenleme ile 31.12.2017 tarihine kadar
geçerli hâle getirilmiştir. Mevcut durumda düzenlemenin geçicilik mahiyetini
koruduğunu söylemek zor olacaktır.
Diğer taraftan, geçici maddede yer alan mezkûr düzenlemenin yanında
5941 sayılı Kanunun 3, 5 ve 6 ncı maddelerinin yukarıda yer verilen hükümleri
incelendiğinde, ileri tarihli düzenlenen bir çekin, üzerinde yazılı bulunan
düzenleme tarihinden önce ibraz edilmesi hâlinde çekin karşılığının Türk
Ticaret Kanununun 795 nci maddesi uyarınca kısmen veya tamamen ödenmemiş olması
hâlinde, bu çekle ilgili olarak hukukî takip yapılamayacağı; ayrıca 6273 sayılı
Kanunla getirilen çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının, çekin, üzerinde
yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibraz
edilmesi, karşılığın bulunmaması ve karşılıksızdır işleminin yapılması hâlinde
verileceği; son olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının Cumhuriyet
savcısı tarafından kaldırılması için karşılıksız kalan çek bedelinin
ödenmesinde kanuni faizin çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre
kanunî ibraz tarihinden itibaren işletileceği görülmektedir.
Mezkûr 3 üncü maddenin gerekçesinde "...ileri düzenleme
tarihli çeklerin üzerinde yer alan tarihten önce, bankaya ibraz edilmesi ve
karşılığının kısmen veya tamamen bulunmaması halinde, bu çekle ilgili olarak
karşılıksızdır işleminin ve hukukî takip yapılmasının önüne geçilmesi
amaçlanmıştır. Bu düzenlemeye göre, ileri tarihli çekle ilgili olarak kambiyo
senetlerine özgü hukukî takip yoluna başvurulabilmesi için üzerinde yazılı
düzenleme tarihi itibarıyla kanunî ibraz süresi içinde bankaya ibraz edilmesi
ve bu Tasarı hükümlerine göre karşılıksızdır işlemi yapılması gerekmektedir.",
Öte yandan, 5941 sayılı Kanunun "Amaç ve kapsam"
başlıklı 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında "Bu Kanunda hüküm
bulunmayan hâllerde genel hükümler uygulanır." hükmüne yer
verilmiştir. Böylece bu Kanunun 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre özel bir
kanun olduğu anlaşılmakta ve bu nedenle de düzenleme tarihinden önce ibraz
yasağı ve hukuki takip yapılamama hususlarında 5941 sayılı Kanunun uygulanması
lüzumu ortaya çıkmaktadır.
5941 sayılı Kanunun 1, 3, 5 ve 6 ncı maddelerinin yukarıda yer verilen
hükümleri ve gerekçeleri birlikte değerlendirildiğinde bu hükümlerle çekin
üzerinde yazılı düzenleme tarihine göre ibraz edilmesinin sağlanmasının, diğer
bir ifadeyle üzerinde yazılı düzenleme tarihinden evvel ibrazın engellenmesinin
amaçlandığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki, Kanunun geçici 3 üncü maddesinde yer
alan ve 31.12.2017 tarihine kadar mer'i olan üzerinde yazılı düzenleme
tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazının geçersiz sayılması
kuralı bunu tamamen imkânsız kılmaktadır.
2.2. Değerlendirme
2.2.1. 213 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (B) fıkrasında, vergilendirmede
vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas
alınacağı hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre vergilendirmede vergiyi
doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemlerin gerçek mahiyeti esas alınmakta,
diğer bir ifade ile vergi uygulamalarında olayın görünen yönü değil gerçek
biçimi esas alınarak buna göre işlem yapılmaktadır.
Bu itibarla, 5941 sayılı Kanunun geçici hükümlerine göre çekin
üzerinde yazılı düzenleme tarihinden evvel ödenmek için bankaya ibrazının 31.12.2017
tarihine kadar geçersiz olması; ayrıca ana maddelere göre çekle ilgili hukuki
takip yapılabilmesinin ve karşılıksız çıkan çekle ilgili müeyyide tatbik
edilmesinin çekin üzerinde yazılı düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi
içerisinde ibraz edilmesine bağlı olması ve son olarak karşılıksız çıkan çekin
bedelinin ödenmek istenmesi hâlinde kanuni faizin, üzerinde yazılı düzenleme
tarihine göre kanunî ibraz tarihinden itibaren işlemesi dikkate alındığında,
gerçek mahiyeti itibariyle çeklerin vergi uygulamaları bakımından vadeli olma
hususiyetini kazandığını söylemek mümkün olacaktır.
2.2.2. 213 sayılı Kanunun 281 inci maddesinde "Alacaklar mukayyet
değerleriyle değerlenir. Mevduat veya kredi sözleşmelerine müstenit alacaklar
değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate alınır.
Vadesi gelmemiş olan senede bağlı
alacaklar değerleme gününün kıymetine irca olunabilir. Bu takdirde, senette
faiz nispeti açıklanmış ise bu nispet, açıklanmamışsa Cumhuriyet Merkez
Bankasının resmi iskonto haddi uygulanır.
Bankalar ve bankerler ile sigorta
şirketleri alacaklarını ya Cumhuriyet Merkez Bankasının resmi iskonto haddi
veya muamelelerinde uyguladıkları faiz haddi ile değerleme günü kıymetine irca
ederler." hükmü yer
almaktadır.
Anılan Kanunun 285 inci maddesinde de "Borçlar mukayyet
değerleriyle değerlenir. Mevduat veya kredi sözleşmelerine müstenit borçlar
değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate alınır.
Vadesi gelmemiş olan senede bağlı borçlar
değerleme günü kıymetine irca olunabilir. Bu takdirde senette faiz nispeti
açıklanmışsa bu nispet, açıklanmamışsa Cumhuriyet Merkez Bankasının resmi
iskonto haddinde bir faiz uygulanır.
Banka ve bankerler ile sigorta şirketleri
borçlarını, Cumhuriyet Merkez Bankasına resmi iskonto haddi veya muamelelerinde
uyguladıkları faiz haddiyle, değerleme günü kıymetine irca ederler.
Alacak senetlerini değerleme gününün
kıymetine irca eden mükellefler, borç senetlerini de aynı şekilde işleme tâbi
tutmak zorundadırlar."
hükmü bulunmaktadır.
Buna göre, 213 sayılı Kanun uyarınca vadesi gelmemiş olan alacak ve
borç senetlerinin reeskonta tâbi tutulması gerekecektir. Ancak, bir ödeme aracı
olarak kullanılmakla beraber yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler
çerçevesinde vergi uygulamaları bakımından çekin vadeli olabileceği ve
değerleme gününde vadesi gelmemiş senede bağlı alacak ve borçlar için
uygulanması öngörülen 213 sayılı Kanunda yer alan reeskont uygulamasından
yararlanılmasının mümkün olduğu ortaya çıkmaktadır.
3.Sonuç
Uygulamada birliğin sağlanması
amacıyla yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda ileri düzenleme tarihli
çeklerin değerleme gününde vadesi gelmemiş senede bağlı alacak ve borçlar için
uygulanması öngörülen reeskont uygulamasından yararlanması mümkün bulunmaktadır.
Duyurulur.
Mehmet KİLCİ
Gelir İdaresi Başkanı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder