22 Nisan 2013 Pazartesi

DİNİ BAĞIŞLAR


Bir Haber yakın geçmişte yapılan bir yasal değişikliği hatırlattı. Başlangıçta iyiniyetli olduğunu düşünebileceğiniz değişikliğin bu haberle birlikte nasıl bir zemine oturduğunu izlemek mümkün. Aşağıda haberi ve yasal değişiklik üzerine bir çalışmayı bulacaksınız. Bu konu hakkındaki çalışma 2012 kasımında yapılmıştır. Yeni yasal değişikliklerin biraz durulduğu bu dönemde Bağışlar konusunu da ele almak amacıyla yayına alınmıştır.

Saygılarımla,


Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ yine döktürdü. Tekke ve zaviyeler kanunun kaldırılması gerektiğini belirten Bozdağ, Diyanet'in bu ülkenin çimentosu olduğunu söyledi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ile Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Tekke ve Zaviyeler Kanunu ile ilgili adım atmak lazım”
Bozdağ tekke ve zaviyelerin kapatılmasına ilişkin düzenlemeye ilişkin yaptığı açıklamada, bu kanunun değiştirilmesi gerektiğini dile getirdi. Devrim kanunları çerçevesinde tekke ve zaviyelerin kapatıldığını belirten Bozdağ, “Bu kanunla ilgili adım atmak lazım, eğer biz bu meselede kalıcı bir çözüm istiyorsak. Adım atmazsak, bu kanunu kaldırmadan yapılacak her adım kanuna karşı hiledir. CHP gelsin bunu konuşalım” diye konuştu.

“Aile Bakanı ve Diyanet’in kadına şiddeti önlemek için buluşmuş”
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı ve Diyanet İşleri yetkililerin görüşmesini de değerlendiren Bozdağ, burada bir sıkıntı olmadığını dile getirerek, görüşmenin kadına şiddeti önlemek adına yapıldığını dile getirdi. Kadına yönelik şiddeti din adamlarına emanet eden bu anlayışın doğal olduğunu öne süren Bozdağ, iki kurumun ortak çalışma yapabileceğini söyledi.

“Diyanet bu ülkenin birliğinin çimentosu”
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın mezhepsel bir tutumu olduğu konusunda yapılan eleştirileri yanıtlayan Bozdağ, bu konuda da skandal ifadeler kullanarak şöyle konuştu:

”Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda eleştiri alıyor. Esasında Diyanet İşleri Başkanlığı mezhep esaslı bir teşkilat değil. Bu ülkenin birliğinin, dirliğinin çimentosudur. Bütün tarikatların, bütün inanışların, bütün mezheplerin üstünde bir yerde durmakta.”
 
İBADETHANELERE, YAYGIN DİN EĞİTİMİ VERİLEN TESİSLERE VE YEŞİLAY CEMİYETİNE YAPILACAK OLAN BAĞIŞ ve YARDIMLARIN TAMAMININ VERGİ MATRAHINDAN İNDİRİLEBİLMESİ

6322 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 31.05.2012 tarihinde TBMM Genel Kurulunda kabul edilmiş ve 15 Haziran 2012 tarihli ve 28324 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

6322 sayılı kanunun 9. Maddesi ile Gelir Vergisi Kanununda, 36. Maddesi ile de Kurumlar Vergisi Kanununda değişiklikler yapılarak, ibadethaneler ve yaygın din eğitimi verilen tesislerin inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılacak olan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü ayni ve nakdi, bağış ve yardımların tamamının matrahtan indirilmesine imkân tanınmış, yine Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı yapılacak olan nakdi bağış ve yardımların tamamının vergi matrahından indirilebileceği hükmü konulmuştur.

Bu makalemizde, anılan kanunun, yukarıda belirtilen hükümlerini ihtiva eden 9 ve 36. maddeleri ve bu kanun ile getirilen yenilikler akabinde 193 Sayılı GVK ve 5520 Sayılı KVK kanunlarının ilgili maddelerinin son hali sunularak, Kanunda atıfta bulunulan kavram ve terimler ışığında, getirilen yeni düzenlemeler izah edilmeye çalışılacaktır.  

A- GELİR VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN

6322 Sayılı Yasa ile Gelir Vergisi Kanununda yapılan değişiklikler ile bu kanun ile yapılan değişiklikler akabinde GVK’nun ilgili maddelerinin son hükümleri aşağıda sunulmuştur.

6322 Sayılı Yasa Hükmü

MADDE 9- 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde yer alan “rehabilitasyon merkezi” ibaresi “rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin” şeklinde değiştirilmiş, (11) numaralı bendinde yer alan “Türkiye Kızılay Derneğine” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine” ibaresi ve fıkraya aşağıdaki bentler eklenmiştir.

193 Sayılı GVK’nun 89. Maddesinin Son Hali

Diğer indirimler

Madde 89- (Değişik:16/7/2004-5228/28 md.)

Gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden aşağıdaki indirimler yapılabilir:

...

5. Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanan okul, sağlık tesisi ve yüz yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde elli yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdî ve aynî bağış ve yardımların tamamı.


11. (Ek: 16/6/2009-5904/3 md.) İktisadi işletmeleri hariç, Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış ve yardımların tamamı.

Bağış ve yardımın nakden yapılmaması halinde, bağışlanan veya yardımın konusunu teşkil eden mal veya hakkın varsa mukayyet değeri, yoksa Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre Takdir Komisyonunca tespit edilecek değeri esas alınır. 

B- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN

6322 sayılı yasa ile Kurumlar Vergisi Kanununda yapılan değişiklikler ile bu kanun ile yapılan değişiklikler akabinde Kurumlar Vergisi kanunun ilgili maddelerinin son hükümleri aşağıdadır.

6322 Sayılı Yasa Hükmü

MADDE 36- 5520 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan “rehabilitasyon merkezi” ibaresi “rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin” şeklinde değiştirilmiş, aynı fıkranın (f) bendinde yer alan “Türkiye Kızılay Derneğine” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine” ibaresi ve aynı fıkraya aşağıdaki bentler eklenmiştir.

5520 Sayılı KVK’nun 10. Maddesinin Son Hali

Diğer indirimler

MADDE 10- (1) Kurumlar vergisi matrahının tespitinde; kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından sırasıyla aşağıdaki indirimler yapılır:

...

ç) (c) bendinde sayılan kamu kurum ve kuruluşlarına bağışlanan okul, sağlık tesisi, 100 yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) kapasitesinden az olmamak kaydıyla öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi ve bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdî ve aynî bağış ve yardımların tamamı.

...

f) (Ek: 16/6/2009-5904/5 md.) İktisadi işletmeleri hariç, Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış veya yardımların tamamı.

(2) Bağış ve yardımların nakden yapılmaması halinde, bağışlanan veya yardımın konusunu oluşturan mal veya hakkın maliyet bedeli veya kayıtlı değeri, bu değer mevcut değilse, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre takdir komisyonlarınca tespit edilecek değeri esas alınır. 

C- YAPILACAK YARDIM VE BAĞIŞLARIN İNDİRİME KONU OLABİLMESİNE İLİŞKİN ŞEKİL VE USUL ŞARTLARI

6322 sayılı yasa, İbadethaneler ve Yaygın Din Eğitimi verilen tesislere yapılacak olan yardım ve bağışların, gerek GVK gerekse KVK açısından indirime konu olabilmesi için bazı şartlar ortaya koymuş olup, bu şartlar asıl kanunlar olan GVK ve KVK da belirtilen şekil ve usul koşulları esas alınarak, bu yerlere yapılacak yardım ve bağışların matrahtan indirimi hususu, aşağıda izah edilemeye çalışılmıştır.

1- İbadethanelere Yapılacak Bağış ve Yardımlar

6322 sayılı kanun ibadethanelere yapılacak bağış ve yardımların indirime konu olması hususunu genel olarak düzenlerken, GVK ve KVK; ibadethanelere yapılacak hangi bağış ve yardımların indirime konu olacağını detaylı olarak düzenlemektedir.

Bu üç kanun çerçevesinde konuya bakıldığında;

İbadethanelere yapılan bağış ve yardımların indirim konusu yapılabilmesi için, öncelikle bağış ve yardıma konu İbadethanenin Mülki idare amirlerinin izin ve denetimlerine tabi olarak yaptırılması, İndirilecek giderin, doğrudan İbadethanenin inşası için sarfı veya ibadethaneyi yaptıran vakıf, dernek vb. tüzel kişiliğe bağış olarak teslimi veya ibadethanenin faaliyetlerini devam ettirebilmesi için gereksinim duyduğu her türlü mal veya paranın doğrudan bu yere sarf edilmesi gerekmektedir.

Burada dikkat edilecek hususlar, kanunun kapsamının yalnızca inşası başlayan ve/veya devam eden ibadethanelere şümul olmadığı, halen kamuya açık olarak ibadete açık olan ibadethanelerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için gerek duydukları her türlü mal ve para yardımlarının da indirim kapsamında olduğudur.

Buradan hareketle;

a)      Mülki idare amirlerinin izni ve denetimi dâhilinde ilk defa inşa edilen veya aynı çerçevede onarımı yapılan ibadethanelere yapılan yardım ve bağışlar,

b)      İdarenin denetim ve gözetiminde halen faaliyetine devam eden ibadethanelerin, bu faaliyetlerini devam ettirmek için ihtiyaç duyacakları her türlü mal (halı, mefruşat, yakıt vb.) ve para yardımları,

Vergi matrahından indirilebilecektir.

Burada tarafımıza yöneltilen öncelikli iki soru, İbadethane tanımının kapsamının ne olduğu, diğeri ise ibadethanelerin kendi öz tüzel kişilikleri olmadığından bu yerlere yapılacak yardım ve bağışların nasıl ve hangi surette yapılacağı hususları olup, bu iki konuya açıklık getirmeye çalışacağız.

İbadethane, Türk Dil Kurumu Sözlüğünde; “tapınak”, Tapınak ise yine aynı sözlükte “içinde ibadet edilen, tapınılan yapı” olarak tarif edilmektedir.

Mevzuatımıza bakıldığında ise “ibadethane” kelimesinin birçok kanunda geçtiği (5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu, 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu, 6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları Hk. Kanun gibi..) ancak hiçbir kanunda açık ve net bir tanımlanmasının bulunmadığı görülmektedir.

Bununla birlikte 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 36. Maddesinin 2. fıkrasında;

Dini hizmetlerin ifasına mahsus ve umuma açık bulunan cami, mescit, kilise ve havra gibi ibadethanelerde,

Şeklinde bir tanımda bulunularak, İbadethanelerin hangi yapılar olduğu ve isimleri açıkça zikredilmiştir.

Buradan hareketle bir yerin İbadethane sayılabilmesi için;

-          Cami, Mescit, Kilise veya Havra(Sinagog) olması,
-          Halkın kullanımına açık olması,
-          Dini mükellefiyetler ve hizmetlerin yerine getirilmesi amacı ile kullanılması,

Gerekmektedir.

Dolayısı ile kanununda izah olunan indirime konu bağış ve yardımlar; Cami, Mescit, Kilise veya Havra(Sinagog)’lara yapılan yardım ve bağışlar olup, bu yerlerin dışında kalan mekânlara yapılan yardım ve bağışların indirim konusu yapılması mümkün değildir.

İkinci sorun olarak yöneltilen, ibadethanelerin kendi öz tüzel kişilikleri olmadığından bu yerlere yapılacak yardım ve bağışların nasıl ve hangi surette yapılacağı hususuna gelince, bu konuya öncelikle ibadethanelerin kim veya kimler tarafından yaptırılıp, yönetildiği çerçevesinden bakılması gerekmektedir.

Konuya Cami ve Mescitler açısından bakıldığında, 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 35. Maddesinde;

Camilerin ibadete açılması ve yönetimi

Madde 35 – (Değişik: 31/7/1998 - 4379/1 md.)

Cami ve mescitler Diyanet İşleri Başkanlığının izni ile ibadete açılır ve Başkanlıkça yönetilir. Hakiki ve hükmi şahıslar tarafından yapıldığı halde izinli veya izinsiz olarak ibadete açılmış bulunan cami ve mescitlerin yönetimi üç ay içinde Diyanet İşleri Başkanlığına devredilir.

Hükmünün bulunduğu,

Dolayısı ile Cami ve Mescitlerin Yönetiminin Diyanet İşleri Başkanlığına ait olduğu, bununla birlikte Cami ve Mescitlerin mülkiyetlerinin, gerek üzerine yaptırıldıkları taşınmazların sahipliği, gerekse yaptırılmalarına esas amaçlar itibariyle Gerçek, Tüzel, Kamu Tüzel ve Özel Hukuk Tüzel Kişiliklerine ait oldukları gözlemlenmektedir.

Diyanet İşleri Başkanlığınca Yayınlanan Raporlara göre; Türkiye’de yaklaşık 80.000.- civarında cami bulunmakta olup, bu camilerin mülk sahiplerine bakıldığında;

5.553’ ünün Vakıflar Genel Müdürlüğüne, 2.943’ünün Türkiye Diyanet Vakfına, 751’inin Diğer Vakıflara, 3.129’unun Hazineye, 7.269’unun Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneklerine, 863’ünün Kamu İktisadi Teşekküllerine, 3.652’sinin Gerçek Şahıslara, 5.705’inin Belediyelere, 49.183’ünün Köy Tüzel Kişiliklerine, 22’sinin Türk Silahlı Kuvvetlerine, 46’sının ise Hastanelere ait olduğu anlaşılmaktadır.

Konumuza, Vergi indirimine konu mal ve para yardım ve bağışlarının hangi mercilere yapılacağı yönüyle baktığımızda, Cami ve Mescitlerin Mülkiyetlerinin değişik kişiliklere ait olması mümkün iken yönetimlerinin bir Kamu Tüzel Kişiliği olan Diyanet İşleri Başkanlığına ait olduğu görülmektedir.

Bu bakımdan Caminin İnşası ve/veya faaliyetini devam ettirmesi aşamasında yapılacak olan vergi indirimine konu mal ve para yardım ve bağışlarının, mülkiyet hakkı nedeni ile ibadethane üzerinde tasarruf hakkı bulunan Kamu Tüzel Kişilikleri ile Özel Hukuk Tüzel Kişiliklerine veya Yönetim işlerinin ifası nedeni ile de Diyanet İşleri Başkanlığının ilgili birimlerine yapılabilecektir.

Kilise veya Havra (Sinagog)’lara yapılacak olan yardım ve bağışlarda muhatabın kim olacağı hususuna baktığımızda ise;

Bahse konu yerlerin mülkiyet ve yönetim işlerinin münhasıran bu işler için kurulmuş Vakıflar ile Cemaatler aracılığı ile yürütüldüğü görülmektedir. Burada karşımıza çıkan soru, tüzel kişiliği haiz Vakıflar ile Tüzel kişilikleri bulunmayan Cemaatler hususudur.

Bu sorunun çözümü ise 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunun 2. Maddesinin, 5. fıkrasının son cümlesinde izah edilmiş olup, anılan madde;

“Bu kanunun uygulanmasında Sendikalar Dernek, Cemaatler ise Vakıf sayılır”

Hükmü bulunmakta olup, bu hüküm ışığında, Kilise ve Havra’ların İnşa ve Yönetim İşlerini yürüten Cemaatler Vakıf sayılmaktadır.

Dolayısı ile Kilise veya Havra’ların inşası ve/veya faaliyetini devam ettirmesi aşamasında yapılacak olan vergi indirimine konu mal ve para yardım-bağışlarının, bu yerleri mülkiyetinde bulunduran ve/veya yönetim işlerini yürüten Vakıflara veya Cemaatlere yapılması gerekmektedir.

Bahse konu mal ve para yardımlarının belgelendirilmesinde, bağışı teslim alan kişiliğin, uymakla mükellef bulunduğu mevzuata göre para veya mal bağışı kabulüne ilişkin belgeler (Banka Dekontu, Tahsilat Makbuzu, Dernek Gelirleri Alındı Belgesi, Ayni Bağış Alındı Belgesi vb.) kullanılacaktır.

2- Yaygın Din Eğitimi Verilen Tesislere Yapılacak Olan Bağış ve Yardımlar

Kanunda bahsi geçen ve vergi indirimine konu yardım ve bağışların yapılacağı bir diğer yer olarak gösterilen “Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesisler” konusuna baktığımızda, öncelikle yaygın din eğitimi verilen tesislerin hangileri olduğu ve bu kapsamda nerelere yapılan bağış ve yardımların vergi matrahından indirilebileceğinin tespiti gerekmektedir.

Akademik tanımlamaya göre Yaygın Din Eğitimi; örgün eğitim kurumlarında verilen din eğitimi ve öğretiminin dışında, halkı din konusunda aydınlatmak, toplum bireylerine ortak dinî ve millî değerleri aşılamak, dinin kardeşlik, özveri, hoşgörü gibi ilkelerini bireylere kazandırmak ve dinî pratiklerin usulüne uygun olarak yerine getirilmesine yardımcı olmak üzere değişik mekânlarda yapılan etkinliklerin tümüdür. ( Yrd. Doç. Dr. Hüseyin YILMAZ - Toplumsal Barışa Katkısı Açısından Yaygın Din Eğitimi Kurumları- Sayfa-5)

Kanunca aranan şart ise yukarıda tanımı verilen eğitimin, Diyanet İşleri Başkanlığının denetiminde verilmesi olup, Diyanet İşleri Başkanlığının Denetimi altında yapılacak olan yaygın din eğitimleri, 633 sayılı kanuna dayalı olarak çıkarılan Diyanet İşleri Başkanlığı Kur’an Eğitim ve Öğretimine Yönelik Kurslar İle Öğrenci Yurt Ve Pansiyonları Yönetmeliği’ ne göre yürütülmektedir.

Bu Yönetmeliğe göre Yaygın Din Eğitimi;

“Başkanlıkça, arzu eden vatandaşlara Kur’an-ı Kerim’i usulüne uygun olarak yüzünden okumayı öğretmek, ibadetler için gerekli sure, ayet ve duaları ezberletmek, hafızlık yaptırmak ve İslam dininin inanç, ibadet ve ahlak esasları hakkında bilgiler vermek için açılan kurslarda yapılan eğitim”

Olarak tanımlanmakta olup, bu tanımdan yola çıktığımızda kanunda bahsi geçen “Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesisler” tanımından bu yerlerin en genel tanımı ile Kuran Kursları olduğu anlaşılmaktadır.

Dolayısı ile kanunda atıfta bulunulan “Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesisler” tanımından maksat, Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde faaliyetlerini yürüten Kur’an kursu, yurt ve pansiyonlar olup, bu yerlerin İnşası ve/veya faaliyetini devam ettirmesi aşamasında yapılacak olan her türlü mal ve para, yardım ve bağışları vergi matrahından indirilebilecektir.

Bu yerlere yapılan bağış ve yardımların belgelendirilmesinde de aynen ibadethanelerde olduğu gibi bağışı teslim alan kişiliğin, uymakla mükellef bulunduğu mevzuata göre para veya mal bağışı kabulüne ilişkin belgeler (Banka Dekontu, Tahsilat Makbuzu, Dernek Gelirleri Alındı Belgesi, Ayni Bağış Alındı Belgesi vb..) kullanılacaktır.

D- YEŞİLAY CEMİYETİNE YAPILACAK OLAN YARDIM VE BAĞIŞLARIN İNDİRİLMESİ

6322 sayılı kanun ile 193 Sayılı GVK’nun 89 maddesinin 11. fıkrası;

11. (Ek: 16/6/2009-5904/3 md.) İktisadi işletmeleri hariç, Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış ve yardımların tamamı.

Şeklinde,

5520 Sayılı KVK’nun 10. Maddesinin (f) fıkrası ise;

f) (Ek: 16/6/2009-5904/5 md.) İktisadi işletmeleri hariç, Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış veya yardımların tamamı.

Şeklinde değiştirilerek, Kamu Yararına Çalışan bir dernek olan Türkiye Yeşilay Cemiyetine yapılacak olan Nakdi bağış ve yardımların tamamının Gelir ve Kurumlar Vergisi matrahından indirilebilmesine olanak tanınmıştır.

Burada dikkat edilmesi gereken birinci husus, Türkiye Yeşilay Cemiyetine yapılacak olan yardımlardan yalnızca Nakdi olanların yani para olarak yapılacak olan yardımların tamamının vergi matrahından indirilebileceği, ayni yardımların bu kapsamda olmadığı, ikincisi ise cemiyete yapılan nakdi bağışın Dernek Gelirleri Alındı Belgesi ve/veya Banka Dekontu ile tevsik edilmesi gerektiğidir.

 

GELİR VERGİSİ KANUNU

Madde No 89

Kapsam 

(5228 sayılı Kanunun 28 inci maddesiyle başlığı ile birlikte değişen madde. Yürürlük; 31.07.2004) Gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden aşağıdaki indirimler yapılabilir:

(6327 sayılı kanunun 8.maddesiyle değişen bent; Yürürlük 01.01.2013)

1.      Beyan edilen gelirin %15'ini ve asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak şartıyla (Bu şartın tespitinde işverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları ile 63 üncü maddenin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi ve bu bent kapsamında indirim konusu yapılacak prim ödemelerinin toplam tutarı birlikte dikkate alınır.) mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortalarına ödenen primlerin %50'si ile ölüm, kaza, hastalık, sağlık, sakatlık, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta primleri (Sigortanın Türkiye'de kâin ve merkezi Türkiye'de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması, prim tutarlarının gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olması ve ücret geliri elde edenlerin ücretlerinin safi tutarının hesaplanması sırasında ayrıca indirilmemiş bulunması şartıyla, eşlerin veya çocukların ayrı beyanname vermeleri halinde, bunlara ait prim kendi gelirlerinden indirilir.).

Bakanlar Kurulu bu bentte yer alan oranları yarısına kadar indirmeye, iki katına kadar artırmaya ve belirtilen haddi, asgari ücretin yıllık tutarının iki katını geçmemek üzere yeniden belirlemeye yetkilidir.(7)

2.      Beyan edilen (5281 sayılı Kanunun 43/8-c maddesiyle değişen ibare. Geçerlilik; 01.01.2005, Yürürlük; 31.12.2004) gelirin % 10'unu aşmaması(*), Türkiye'de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamaları (mükerrer 121 inci madde çerçevesinde eğitim ve sağlık harcamaları nedeniyle vergi indiriminden yararlanan ücretliler, aynı harcamalarını bu hükümden yararlanarak matrahlarından indiremezler).

3.      Serbest meslek faaliyetinde bulunan veya basit usulde vergilendirilen özürlülerin beyan edilen gelirlerine, 31 inci maddede yer alan esaslara göre hesaplanan yıllık indirim (Bu indirimden bakmakla yükümlü olduğu özürlü kişi bulunan serbest meslek erbabı ile hizmet erbabı (tevkifat matrahı dahil) da yararlanır.).

4.      Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler ile kamu yararına çalışan dernekler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara yıllık toplamı beyan edilecek gelirin % 5'ini (kalkınmada öncelikli yöreler için % 10'unu) aşmamak üzere, makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımlar.

5.      Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanan okul, sağlık tesisi ve yüz yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde elli yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve (6322 sayılı kanunun 9.maddesiyle değişen ibare; Yürürlük 15.06.2012)rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin(6) inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdî ve aynî bağış ve yardımların tamamı.

6.      Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan (5281 sayılı Kanunun 43/8-d maddesiyle değişen ibare. Geçerlilik; 01.01.2005, Yürürlük; 31.12.2004) gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedelinin tamamı.

7.      Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler, kamu yararına çalışan dernekler, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve bilimsel araştırma faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan ya da Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklenen veya desteklenmesi uygun görülen;

a.      Kültür ve sanat faaliyetlerine ilişkin ticari olmayan ulusal veya uluslararası organizasyonların gerçekleştirilmesine,

b.      Ülkemizin uygarlık birikiminin kültürü, sanatı, tarihi, edebiyatı, mimarisi ve somut olmayan kültürel mirası ile ilgili veya ülke tanıtımına yönelik kitap, katalog, broşür, film, kaset, CD ve DVD gibi manyetik, elektronik ve bilişim teknolojisi yoluyla üretilenler de dahil olmak üzere görsel, işitsel veya basılı materyallerin hazırlanması, bunlarla ilgili derleme ve araştırmaların yayınlanması, yurt içinde ve yurt dışında dağıtımı ve tanıtımının sağlanmasına,

c.       Yazma ve nadir eserlerin korunması ve elektronik ortama aktarılması ile bu eserlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı koleksiyonuna kazandırılmasına,

d.      2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamındaki taşınmaz kültür varlıklarının bakımı, onarımı, yaşatılması, rölöve, restorasyon, restitüsyon projeleri yapılması ve nakil işlerine,

e.      Kurtarma kazıları, bilimsel kazı çalışmaları ve yüzey araştırmalarına,

f.        Yurt dışındaki taşınmaz Türk kültür varlıklarının yerinde korunması veya ülkemize ait kültür varlıklarının Türkiye'ye getirtilmesi çalışmalarına,

g.      Kültür envanterinin oluşturulması çalışmalarına,

h.      2863 sayılı Kanun kapsamındaki taşınır kültür varlıkları ile güzel sanatlar, çağdaş ve geleneksel el sanatları alanlarındaki ürün ve eserlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı koleksiyonuna kazandırılması ve güvenliklerinin sağlanmasına,

i.        Somut olmayan kültürel miras, güzel sanatlar, sinema, çağdaş ve geleneksel el sanatları alanlarındaki üretim ve etkinlikler ile bu alanlarda araştırma, eğitim veya uygulama merkezleri, atölye, stüdyo ve film platosu kurulması, bakım ve onarımı, her türlü araç ve teçhizatın tedariki ile film yapımına,

j.        Kütüphane, müze, sanat galerisi ve kültür merkezi ile sinema, tiyatro, opera, bale ve konser gibi kültürel ve sanatsal etkinliklerin sergilendiği tesislerin yapımı, onarımı veya modernizasyon çalışmalarına,

İlişkin harcamalar ile bu amaçla yapılan her türlü bağış ve yardımların % 100'ü (Bakanlar Kurulu, bölgeler ve faaliyet türleri itibariyle bu oranı yarısına kadar indirmeye veya kanuni oranına kadar çıkarmaya yetkilidir).

8.        3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 17.6.1992 tarihli ve 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamında yapılan sponsorluk harcamalarının; amatör spor dalları için tamamı, profesyonel spor dalları için % 50'si.

9.        Mükelleflerin, işletmeleri bünyesinde gerçekleştirdikleri münhasıran yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik (5746 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle değişen bent) araştırma ve geliştirme harcamaları tutarının % 100'ü oranında hesaplanacak "Ar-Ge indirimi".

Araştırma ve geliştirme faaliyetleri ile doğrudan ilişkili olmayan giderlerden ve tamamen araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde kullanılmayan amortismana tabi iktisadi kıymetler için hesaplanan amortisman tutarlarından verilen paylar üzerinden Ar-Ge indirimi hesaplanmaz. Ar-Ge indiriminden yararlanılacak harcamaların kapsamı ile uygulamadan yararlanılabilmesi için gerekli belgeleri ve usulleri belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.

10.  (5436 sayılı Kanunun 14/b maddesiyle eklenen bent. Geçerlilik; 26.12.2004, Yürürlük; 24.12.2005) Bakanlar kurulunca yardım kararı alınan doğal afetler dolayısıyla Başbakanlık aracılığıyla makbuz mukabili yapılan ayni veya nakdi bağışların tamamı.

11.  (5904 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle eklenen bent. Yürürlük; 03.07.2009) İktisadi işletmeleri hariç, Türkiye Kızılay Derneğine (6322 sayılı kanunun 9.maddesiyle eklenen ibare; Yürürlük 15.06.2012)ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine(7) makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış ve yardımların tamamı.

(6322 sayılı kanunun 9.maddesiyle eklenen bent; Yürürlük 15.06.2012)12. Vergi Usul Kanununun 325/A maddesine göre girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarların beyan edilen gelirin %10'unu aşmayan kısmı.

(6322 sayılı kanunun 9.maddesiyle eklenen bent; Yürürlük 15.06.2012)13. Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye'de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın %50'si. Bu indirimden yararlanılabilmesi için fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi şarttır. Bu bentte yer alan oranı, hizmet alanları itibarıyla sıfıra kadar indirmeye veya %100'e kadar artırmaya Bakanlar Kurulu, bu bendin uygulamasına ve denetime ilişkin usul ve esasları belirlemeye ilgili bakanlıkların görüşünü almak suretiyle Maliye Bakanlığı yetkilidir.

Bağış ve yardımın nakden yapılmaması halinde, bağışlanan veya yardımın konusunu teşkil eden mal veya hakkın varsa mukayyet değeri, yoksa Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre Takdir Komisyonunca tespit edilecek değeri esas alınır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder