Bir Haber
yakın geçmişte yapılan bir yasal değişikliği hatırlattı. Başlangıçta iyiniyetli
olduğunu düşünebileceğiniz değişikliğin bu haberle birlikte nasıl bir zemine
oturduğunu izlemek mümkün. Aşağıda haberi ve yasal değişiklik üzerine bir
çalışmayı bulacaksınız. Bu konu hakkındaki çalışma 2012 kasımında yapılmıştır. Yeni yasal değişikliklerin biraz durulduğu bu dönemde Bağışlar konusunu da ele almak amacıyla yayına alınmıştır.
Saygılarımla,
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ
yine döktürdü. Tekke ve zaviyeler kanunun kaldırılması gerektiğini belirten
Bozdağ, Diyanet'in bu ülkenin çimentosu olduğunu söyledi.
Başbakan Yardımcısı Bekir
Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı
Başkanlığı (TİKA) ile Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın
bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda milletvekillerinin
sorularını yanıtladı.
“Tekke ve Zaviyeler Kanunu
ile ilgili adım atmak lazım”
Bozdağ tekke ve zaviyelerin
kapatılmasına ilişkin düzenlemeye ilişkin yaptığı açıklamada, bu kanunun
değiştirilmesi gerektiğini dile getirdi. Devrim kanunları çerçevesinde tekke ve
zaviyelerin kapatıldığını belirten Bozdağ, “Bu kanunla ilgili adım atmak lazım,
eğer biz bu meselede kalıcı bir çözüm istiyorsak. Adım atmazsak, bu kanunu
kaldırmadan yapılacak her adım kanuna karşı hiledir. CHP gelsin bunu konuşalım”
diye konuştu.
“Aile Bakanı ve Diyanet’in
kadına şiddeti önlemek için buluşmuş”
Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanı ve Diyanet İşleri yetkililerin görüşmesini de değerlendiren Bozdağ,
burada bir sıkıntı olmadığını dile getirerek, görüşmenin kadına şiddeti önlemek
adına yapıldığını dile getirdi. Kadına yönelik şiddeti din adamlarına emanet
eden bu anlayışın doğal olduğunu öne süren Bozdağ, iki kurumun ortak çalışma
yapabileceğini söyledi.
“Diyanet bu ülkenin birliğinin
çimentosu”
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın
mezhepsel bir tutumu olduğu konusunda yapılan eleştirileri yanıtlayan Bozdağ,
bu konuda da skandal ifadeler kullanarak şöyle konuştu:
”Diyanet İşleri Başkanlığı bu
konuda eleştiri alıyor. Esasında Diyanet İşleri Başkanlığı mezhep esaslı bir
teşkilat değil. Bu ülkenin birliğinin, dirliğinin çimentosudur. Bütün
tarikatların, bütün inanışların, bütün mezheplerin üstünde bir yerde durmakta.”
İBADETHANELERE, YAYGIN DİN EĞİTİMİ VERİLEN
TESİSLERE VE YEŞİLAY CEMİYETİNE YAPILACAK OLAN BAĞIŞ ve YARDIMLARIN TAMAMININ
VERGİ MATRAHINDAN İNDİRİLEBİLMESİ
6322 Sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun 31.05.2012 tarihinde TBMM Genel Kurulunda kabul edilmiş ve 15 Haziran
2012 tarihli ve 28324 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
6322 sayılı kanunun 9. Maddesi ile Gelir Vergisi Kanununda, 36.
Maddesi ile de Kurumlar Vergisi Kanununda değişiklikler yapılarak,
ibadethaneler ve yaygın din eğitimi verilen tesislerin inşası dolayısıyla
yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılacak olan
her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam
ettirebilmeleri için yapılan her türlü ayni ve nakdi, bağış ve yardımların
tamamının matrahtan indirilmesine imkân tanınmış, yine Türkiye
Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı yapılacak olan nakdi bağış ve yardımların
tamamının vergi matrahından indirilebileceği hükmü konulmuştur.
Bu makalemizde, anılan kanunun, yukarıda belirtilen hükümlerini ihtiva
eden 9 ve 36. maddeleri ve bu kanun ile getirilen yenilikler akabinde 193 Sayılı GVK
ve 5520 Sayılı KVK kanunlarının ilgili maddelerinin son hali
sunularak, Kanunda atıfta bulunulan kavram ve terimler ışığında, getirilen yeni
düzenlemeler izah edilmeye çalışılacaktır.
A- GELİR VERGİSİ KANUNU
AÇISINDAN
6322 Sayılı Yasa ile Gelir Vergisi Kanununda yapılan değişiklikler ile
bu kanun ile yapılan değişiklikler akabinde GVK’nun ilgili maddelerinin son
hükümleri aşağıda sunulmuştur.
6322 Sayılı Yasa Hükmü
MADDE 9- 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı
bendinde yer alan “rehabilitasyon merkezi” ibaresi “rehabilitasyon merkezi ile
mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler
ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen
tesislerin” şeklinde değiştirilmiş, (11) numaralı bendinde yer alan
“Türkiye Kızılay Derneğine” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Türkiye Yeşilay
Cemiyetine” ibaresi ve fıkraya aşağıdaki bentler eklenmiştir.
193 Sayılı GVK’nun 89. Maddesinin Son Hali
Diğer indirimler
Madde 89- (Değişik:16/7/2004-5228/28 md.)
Gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde
bildirilecek gelirlerden aşağıdaki indirimler yapılabilir:
...
5. Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine,
belediyelere ve köylere bağışlanan okul, sağlık tesisi ve yüz yatak (kalkınmada
öncelikli yörelerde elli yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu
ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi
ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak
ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi
verilen tesislerin inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin
inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut
tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü
nakdî ve aynî bağış ve yardımların tamamı.
…
11. (Ek: 16/6/2009-5904/3 md.) İktisadi
işletmeleri hariç, Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine
makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış ve yardımların tamamı.
Bağış ve yardımın nakden yapılmaması halinde, bağışlanan veya yardımın
konusunu teşkil eden mal veya hakkın varsa mukayyet değeri, yoksa Vergi Usul
Kanunu hükümlerine göre Takdir Komisyonunca tespit edilecek değeri esas alınır.
B- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU
AÇISINDAN
6322 sayılı yasa ile Kurumlar Vergisi Kanununda yapılan değişiklikler
ile bu kanun ile yapılan değişiklikler akabinde Kurumlar Vergisi kanunun ilgili
maddelerinin son hükümleri aşağıdadır.
6322 Sayılı Yasa Hükmü
MADDE 36- 5520 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin
birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan “rehabilitasyon merkezi” ibaresi “rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve
denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı
denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin” şeklinde
değiştirilmiş, aynı fıkranın (f) bendinde yer alan “Türkiye Kızılay Derneğine”
ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine” ibaresi ve aynı
fıkraya aşağıdaki bentler eklenmiştir.
5520 Sayılı KVK’nun 10. Maddesinin Son Hali
Diğer indirimler
MADDE 10- (1) Kurumlar vergisi matrahının
tespitinde; kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla,
kurum kazancından sırasıyla aşağıdaki indirimler yapılır:
...
ç) (c) bendinde sayılan kamu kurum ve kuruluşlarına bağışlanan okul,
sağlık tesisi, 100 yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak)
kapasitesinden az olmamak kaydıyla öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme
yurdu, huzurevi ve bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin
izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri
Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin inşası
dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu
kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin
faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdî ve aynî bağış
ve yardımların tamamı.
...
f) (Ek: 16/6/2009-5904/5 md.) İktisadi işletmeleri hariç,
Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı
yapılan nakdi bağış veya yardımların tamamı.
(2) Bağış ve yardımların nakden yapılmaması halinde, bağışlanan veya
yardımın konusunu oluşturan mal veya hakkın maliyet bedeli veya kayıtlı değeri,
bu değer mevcut değilse, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre takdir
komisyonlarınca tespit edilecek değeri esas alınır.
C- YAPILACAK YARDIM VE
BAĞIŞLARIN İNDİRİME KONU OLABİLMESİNE İLİŞKİN ŞEKİL VE USUL ŞARTLARI
6322 sayılı yasa, İbadethaneler ve Yaygın Din Eğitimi verilen tesislere
yapılacak olan yardım ve bağışların, gerek GVK gerekse KVK açısından indirime
konu olabilmesi için bazı şartlar ortaya koymuş olup, bu şartlar asıl kanunlar
olan GVK ve KVK da belirtilen şekil ve usul koşulları esas alınarak, bu yerlere
yapılacak yardım ve bağışların matrahtan indirimi hususu, aşağıda izah
edilemeye çalışılmıştır.
1- İbadethanelere Yapılacak Bağış ve
Yardımlar
6322 sayılı kanun ibadethanelere yapılacak bağış ve yardımların
indirime konu olması hususunu genel olarak düzenlerken, GVK ve KVK;
ibadethanelere yapılacak hangi bağış ve yardımların indirime konu olacağını
detaylı olarak düzenlemektedir.
Bu üç kanun çerçevesinde konuya bakıldığında;
İbadethanelere yapılan bağış ve yardımların indirim
konusu yapılabilmesi için, öncelikle bağış ve yardıma konu İbadethanenin Mülki
idare amirlerinin izin ve denetimlerine tabi olarak yaptırılması, İndirilecek
giderin, doğrudan İbadethanenin inşası için sarfı veya ibadethaneyi yaptıran
vakıf, dernek vb. tüzel kişiliğe bağış olarak teslimi veya ibadethanenin
faaliyetlerini devam ettirebilmesi için gereksinim duyduğu her türlü mal veya
paranın doğrudan bu yere sarf edilmesi gerekmektedir.
Burada dikkat edilecek hususlar, kanunun kapsamının
yalnızca inşası başlayan ve/veya devam eden ibadethanelere şümul olmadığı,
halen kamuya açık olarak ibadete açık olan ibadethanelerin faaliyetlerini devam
ettirebilmeleri için gerek duydukları her türlü mal ve para yardımlarının da
indirim kapsamında olduğudur.
Buradan hareketle;
a)
Mülki idare amirlerinin izni ve denetimi dâhilinde ilk defa inşa
edilen veya aynı çerçevede onarımı yapılan ibadethanelere yapılan yardım ve
bağışlar,
b)
İdarenin denetim ve gözetiminde halen faaliyetine devam eden
ibadethanelerin, bu faaliyetlerini devam ettirmek için ihtiyaç duyacakları her
türlü mal (halı, mefruşat, yakıt vb.) ve para yardımları,
Vergi matrahından indirilebilecektir.
Burada tarafımıza yöneltilen öncelikli iki soru, İbadethane tanımının
kapsamının ne olduğu, diğeri ise ibadethanelerin kendi öz tüzel kişilikleri
olmadığından bu yerlere yapılacak yardım ve bağışların nasıl ve hangi surette
yapılacağı hususları olup, bu iki konuya açıklık getirmeye çalışacağız.
İbadethane, Türk Dil Kurumu Sözlüğünde; “tapınak”, Tapınak ise yine
aynı sözlükte “içinde ibadet edilen, tapınılan yapı” olarak tarif edilmektedir.
Mevzuatımıza bakıldığında ise “ibadethane” kelimesinin birçok kanunda
geçtiği (5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu, 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu,
6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları Hk. Kanun gibi..) ancak hiçbir kanunda açık ve
net bir tanımlanmasının bulunmadığı görülmektedir.
Dini hizmetlerin ifasına mahsus
ve umuma açık bulunan cami, mescit, kilise ve havra gibi ibadethanelerde,
Şeklinde bir tanımda bulunularak, İbadethanelerin hangi yapılar olduğu
ve isimleri açıkça zikredilmiştir.
Buradan hareketle bir yerin İbadethane sayılabilmesi için;
-
Cami, Mescit, Kilise veya Havra(Sinagog) olması,
-
Halkın kullanımına açık olması,
-
Dini mükellefiyetler ve hizmetlerin yerine getirilmesi amacı ile kullanılması,
Gerekmektedir.
Dolayısı ile kanununda izah olunan indirime konu bağış ve yardımlar; Cami, Mescit, Kilise veya Havra(Sinagog)’lara yapılan yardım
ve bağışlar olup, bu yerlerin dışında
kalan mekânlara yapılan yardım ve bağışların indirim konusu yapılması mümkün
değildir.
İkinci sorun olarak yöneltilen, ibadethanelerin kendi öz tüzel
kişilikleri olmadığından bu yerlere yapılacak yardım ve bağışların nasıl ve
hangi surette yapılacağı hususuna gelince, bu konuya öncelikle ibadethanelerin
kim veya kimler tarafından yaptırılıp, yönetildiği çerçevesinden bakılması
gerekmektedir.
Konuya Cami ve Mescitler açısından bakıldığında, 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 35. Maddesinde;
Camilerin ibadete açılması ve yönetimi
Madde 35 – (Değişik: 31/7/1998 - 4379/1 md.)
Cami ve mescitler Diyanet İşleri Başkanlığının izni ile ibadete açılır
ve Başkanlıkça yönetilir. Hakiki ve hükmi şahıslar tarafından yapıldığı halde
izinli veya izinsiz olarak ibadete açılmış bulunan cami ve mescitlerin yönetimi
üç ay içinde Diyanet İşleri Başkanlığına devredilir.
Hükmünün bulunduğu,
Dolayısı ile Cami ve Mescitlerin Yönetiminin Diyanet İşleri
Başkanlığına ait olduğu, bununla birlikte Cami ve Mescitlerin mülkiyetlerinin,
gerek üzerine yaptırıldıkları taşınmazların sahipliği, gerekse yaptırılmalarına
esas amaçlar itibariyle Gerçek, Tüzel, Kamu Tüzel ve Özel Hukuk Tüzel
Kişiliklerine ait oldukları gözlemlenmektedir.
Diyanet İşleri Başkanlığınca Yayınlanan Raporlara göre; Türkiye’de
yaklaşık 80.000.- civarında cami bulunmakta olup, bu camilerin mülk sahiplerine
bakıldığında;
5.553’ ünün Vakıflar Genel Müdürlüğüne, 2.943’ünün Türkiye Diyanet
Vakfına, 751’inin Diğer Vakıflara, 3.129’unun Hazineye, 7.269’unun Cami
Yaptırma ve Yaşatma Derneklerine, 863’ünün Kamu İktisadi Teşekküllerine,
3.652’sinin Gerçek Şahıslara, 5.705’inin Belediyelere, 49.183’ünün Köy Tüzel
Kişiliklerine, 22’sinin Türk Silahlı Kuvvetlerine, 46’sının ise Hastanelere ait
olduğu anlaşılmaktadır.
Konumuza, Vergi indirimine konu mal ve para yardım ve bağışlarının
hangi mercilere yapılacağı yönüyle baktığımızda, Cami
ve Mescitlerin Mülkiyetlerinin değişik kişiliklere ait olması mümkün iken
yönetimlerinin bir Kamu Tüzel Kişiliği olan Diyanet İşleri Başkanlığına ait
olduğu görülmektedir.
Bu bakımdan Caminin İnşası ve/veya faaliyetini devam ettirmesi
aşamasında yapılacak olan vergi indirimine konu mal ve para yardım ve
bağışlarının, mülkiyet hakkı nedeni ile ibadethane üzerinde tasarruf hakkı
bulunan Kamu Tüzel Kişilikleri ile Özel Hukuk Tüzel Kişiliklerine veya Yönetim
işlerinin ifası nedeni ile de Diyanet İşleri Başkanlığının ilgili birimlerine
yapılabilecektir.
Kilise veya Havra (Sinagog)’lara yapılacak olan yardım ve bağışlarda
muhatabın kim olacağı hususuna baktığımızda ise;
Bahse konu yerlerin mülkiyet
ve yönetim işlerinin münhasıran bu işler için kurulmuş Vakıflar ile Cemaatler
aracılığı ile yürütüldüğü görülmektedir. Burada karşımıza çıkan soru, tüzel
kişiliği haiz Vakıflar ile Tüzel kişilikleri bulunmayan Cemaatler hususudur.
Bu sorunun çözümü ise 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi
Kanunun 2. Maddesinin, 5. fıkrasının son cümlesinde izah edilmiş olup, anılan
madde;
“Bu kanunun uygulanmasında Sendikalar Dernek, Cemaatler ise Vakıf
sayılır”
Hükmü bulunmakta olup, bu hüküm ışığında, Kilise ve Havra’ların İnşa
ve Yönetim İşlerini yürüten Cemaatler Vakıf sayılmaktadır.
Dolayısı ile Kilise veya Havra’ların inşası ve/veya faaliyetini devam
ettirmesi aşamasında yapılacak olan vergi indirimine konu mal ve para
yardım-bağışlarının, bu yerleri mülkiyetinde bulunduran ve/veya yönetim
işlerini yürüten Vakıflara veya Cemaatlere yapılması gerekmektedir.
Bahse konu mal ve para yardımlarının belgelendirilmesinde, bağışı
teslim alan kişiliğin, uymakla mükellef bulunduğu mevzuata göre para veya mal
bağışı kabulüne ilişkin belgeler (Banka Dekontu, Tahsilat Makbuzu, Dernek
Gelirleri Alındı Belgesi, Ayni Bağış Alındı Belgesi vb.) kullanılacaktır.
2- Yaygın Din Eğitimi Verilen Tesislere
Yapılacak Olan Bağış ve Yardımlar
Kanunda bahsi geçen ve vergi indirimine konu yardım ve bağışların
yapılacağı bir diğer yer olarak gösterilen “Diyanet İşleri Başkanlığı
denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesisler” konusuna
baktığımızda, öncelikle yaygın din eğitimi verilen tesislerin hangileri olduğu
ve bu kapsamda nerelere yapılan bağış ve yardımların vergi matrahından
indirilebileceğinin tespiti gerekmektedir.
Akademik tanımlamaya göre Yaygın Din Eğitimi; örgün eğitim
kurumlarında verilen din eğitimi ve öğretiminin dışında, halkı din konusunda
aydınlatmak, toplum bireylerine ortak dinî ve millî değerleri aşılamak, dinin
kardeşlik, özveri, hoşgörü gibi ilkelerini bireylere kazandırmak ve dinî
pratiklerin usulüne uygun olarak yerine getirilmesine yardımcı olmak üzere
değişik mekânlarda yapılan etkinliklerin tümüdür. (
Yrd. Doç. Dr. Hüseyin YILMAZ - Toplumsal Barışa Katkısı Açısından Yaygın
Din Eğitimi Kurumları- Sayfa-5)
Kanunca aranan şart ise yukarıda tanımı verilen eğitimin, Diyanet
İşleri Başkanlığının denetiminde verilmesi olup, Diyanet İşleri Başkanlığının
Denetimi altında yapılacak olan yaygın din eğitimleri, 633 sayılı kanuna dayalı
olarak çıkarılan Diyanet İşleri Başkanlığı Kur’an Eğitim ve Öğretimine
Yönelik Kurslar İle Öğrenci Yurt Ve Pansiyonları Yönetmeliği’ ne göre
yürütülmektedir.
Bu Yönetmeliğe göre Yaygın Din Eğitimi;
“Başkanlıkça, arzu eden vatandaşlara Kur’an-ı Kerim’i usulüne uygun
olarak yüzünden okumayı öğretmek, ibadetler için gerekli sure, ayet ve duaları
ezberletmek, hafızlık yaptırmak ve İslam dininin inanç, ibadet ve ahlak
esasları hakkında bilgiler vermek için açılan kurslarda yapılan eğitim”
Olarak tanımlanmakta olup, bu tanımdan yola çıktığımızda kanunda bahsi
geçen “Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi
verilen tesisler” tanımından bu yerlerin en genel tanımı ile Kuran Kursları
olduğu anlaşılmaktadır.
Dolayısı ile kanunda atıfta bulunulan “Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde
yaygın din eğitimi verilen tesisler” tanımından maksat, Diyanet İşleri
Başkanlığı denetiminde faaliyetlerini yürüten Kur’an kursu, yurt ve
pansiyonlar olup, bu yerlerin İnşası ve/veya faaliyetini devam ettirmesi
aşamasında yapılacak olan her türlü mal ve para, yardım ve bağışları vergi
matrahından indirilebilecektir.
Bu yerlere yapılan bağış ve yardımların belgelendirilmesinde de aynen
ibadethanelerde olduğu gibi bağışı teslim alan kişiliğin, uymakla mükellef
bulunduğu mevzuata göre para veya mal bağışı kabulüne ilişkin belgeler (Banka
Dekontu, Tahsilat Makbuzu, Dernek Gelirleri Alındı Belgesi, Ayni Bağış Alındı
Belgesi vb..) kullanılacaktır.
D- YEŞİLAY CEMİYETİNE
YAPILACAK OLAN YARDIM VE BAĞIŞLARIN İNDİRİLMESİ
6322 sayılı kanun ile 193 Sayılı GVK’nun 89 maddesinin 11. fıkrası;
11. (Ek: 16/6/2009-5904/3 md.) İktisadi işletmeleri hariç,
Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı
yapılan nakdi bağış ve yardımların tamamı.
Şeklinde,
5520 Sayılı KVK’nun 10. Maddesinin (f) fıkrası ise;
f) (Ek: 16/6/2009-5904/5 md.) İktisadi işletmeleri hariç,
Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı
yapılan nakdi bağış veya yardımların tamamı.
Şeklinde değiştirilerek, Kamu Yararına Çalışan bir dernek olan Türkiye
Yeşilay Cemiyetine yapılacak olan Nakdi bağış ve yardımların tamamının
Gelir ve Kurumlar Vergisi matrahından indirilebilmesine olanak tanınmıştır.
Burada dikkat edilmesi gereken birinci husus, Türkiye Yeşilay
Cemiyetine yapılacak olan yardımlardan yalnızca Nakdi olanların yani
para olarak yapılacak olan yardımların tamamının vergi matrahından
indirilebileceği, ayni yardımların bu kapsamda olmadığı, ikincisi ise
cemiyete yapılan nakdi bağışın Dernek Gelirleri Alındı Belgesi ve/veya Banka
Dekontu ile tevsik edilmesi gerektiğidir.
GELİR
VERGİSİ KANUNU
Madde
No 89
Kapsam
(5228 sayılı Kanunun 28 inci
maddesiyle başlığı ile birlikte değişen madde. Yürürlük; 31.07.2004) Gelir
vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek
gelirlerden aşağıdaki indirimler yapılabilir:
(6327 sayılı kanunun 8.maddesiyle
değişen bent; Yürürlük 01.01.2013)
1.
Beyan edilen gelirin %15'ini ve asgari ücretin yıllık
tutarını aşmamak şartıyla (Bu şartın tespitinde işverenler tarafından
ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları ile 63 üncü
maddenin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi ve bu bent kapsamında indirim
konusu yapılacak prim ödemelerinin toplam tutarı birlikte dikkate alınır.)
mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortalarına ödenen
primlerin %50'si ile ölüm, kaza, hastalık, sağlık, sakatlık, analık, doğum ve
tahsil gibi şahıs sigorta primleri (Sigortanın Türkiye'de kâin ve merkezi
Türkiye'de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş
olması, prim tutarlarının gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olması ve ücret
geliri elde edenlerin ücretlerinin safi tutarının hesaplanması sırasında ayrıca
indirilmemiş bulunması şartıyla, eşlerin veya çocukların ayrı beyanname
vermeleri halinde, bunlara ait prim kendi gelirlerinden indirilir.).
Bakanlar
Kurulu bu bentte yer alan oranları yarısına kadar indirmeye, iki katına kadar
artırmaya ve belirtilen haddi, asgari ücretin yıllık tutarının iki katını
geçmemek üzere yeniden belirlemeye yetkilidir.(7)
2.
Beyan edilen (5281 sayılı Kanunun 43/8-c maddesiyle
değişen ibare. Geçerlilik; 01.01.2005, Yürürlük; 31.12.2004) gelirin % 10'unu
aşmaması(*), Türkiye'de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti
bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi
şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan
eğitim ve sağlık harcamaları (mükerrer 121 inci madde çerçevesinde eğitim ve
sağlık harcamaları nedeniyle vergi indiriminden yararlanan ücretliler, aynı
harcamalarını bu hükümden yararlanarak matrahlarından indiremezler).
3.
Serbest meslek faaliyetinde bulunan veya basit usulde
vergilendirilen özürlülerin beyan edilen gelirlerine, 31 inci maddede yer alan
esaslara göre hesaplanan yıllık indirim (Bu indirimden bakmakla yükümlü olduğu
özürlü kişi bulunan serbest meslek erbabı ile hizmet erbabı (tevkifat matrahı
dahil) da yararlanır.).
4.
Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel
idareleri, belediyeler, köyler ile kamu yararına çalışan dernekler ve Bakanlar
Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara yıllık toplamı beyan edilecek
gelirin % 5'ini (kalkınmada öncelikli yöreler için % 10'unu) aşmamak üzere,
makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımlar.
5.
Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel
idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanan okul, sağlık tesisi ve yüz
yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde elli yatak) kapasitesinden az olmamak
üzere öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve
(6322 sayılı kanunun 9.maddesiyle değişen ibare; Yürürlük
15.06.2012)rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve
denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı
denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin(6) inşası dolayısıyla yapılan
harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü
bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri
için yapılan her türlü nakdî ve aynî bağış ve yardımların tamamı.
6.
Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı
faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve
esaslar çerçevesinde bağışlanan (5281 sayılı Kanunun 43/8-d maddesiyle değişen
ibare. Geçerlilik; 01.01.2005, Yürürlük; 31.12.2004) gıda, temizlik, giyecek ve
yakacak maddelerinin maliyet bedelinin tamamı.
7.
Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel
idareleri, belediyeler, köyler, kamu yararına çalışan dernekler, Bakanlar
Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve bilimsel araştırma faaliyetinde
bulunan kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan ya da Kültür ve Turizm
Bakanlığınca desteklenen veya desteklenmesi uygun görülen;
a.
Kültür ve sanat faaliyetlerine ilişkin ticari olmayan
ulusal veya uluslararası organizasyonların gerçekleştirilmesine,
b.
Ülkemizin uygarlık birikiminin kültürü, sanatı,
tarihi, edebiyatı, mimarisi ve somut olmayan kültürel mirası ile ilgili veya
ülke tanıtımına yönelik kitap, katalog, broşür, film, kaset, CD ve DVD gibi
manyetik, elektronik ve bilişim teknolojisi yoluyla üretilenler de dahil olmak
üzere görsel, işitsel veya basılı materyallerin hazırlanması, bunlarla ilgili
derleme ve araştırmaların yayınlanması, yurt içinde ve yurt dışında dağıtımı ve
tanıtımının sağlanmasına,
c.
Yazma ve nadir eserlerin korunması ve elektronik
ortama aktarılması ile bu eserlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı koleksiyonuna
kazandırılmasına,
d.
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Kanunu kapsamındaki taşınmaz kültür varlıklarının bakımı, onarımı, yaşatılması,
rölöve, restorasyon, restitüsyon projeleri yapılması ve nakil işlerine,
e.
Kurtarma kazıları, bilimsel kazı çalışmaları ve yüzey
araştırmalarına,
f.
Yurt dışındaki taşınmaz Türk kültür varlıklarının
yerinde korunması veya ülkemize ait kültür varlıklarının Türkiye'ye
getirtilmesi çalışmalarına,
g.
Kültür envanterinin oluşturulması çalışmalarına,
h.
2863 sayılı Kanun kapsamındaki taşınır kültür
varlıkları ile güzel sanatlar, çağdaş ve geleneksel el sanatları alanlarındaki
ürün ve eserlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı koleksiyonuna kazandırılması ve
güvenliklerinin sağlanmasına,
i.
Somut olmayan kültürel miras, güzel sanatlar, sinema,
çağdaş ve geleneksel el sanatları alanlarındaki üretim ve etkinlikler ile bu
alanlarda araştırma, eğitim veya uygulama merkezleri, atölye, stüdyo ve film
platosu kurulması, bakım ve onarımı, her türlü araç ve teçhizatın tedariki ile
film yapımına,
j.
Kütüphane, müze, sanat galerisi ve kültür merkezi ile
sinema, tiyatro, opera, bale ve konser gibi kültürel ve sanatsal etkinliklerin
sergilendiği tesislerin yapımı, onarımı veya modernizasyon çalışmalarına,
İlişkin harcamalar ile bu amaçla
yapılan her türlü bağış ve yardımların % 100'ü (Bakanlar Kurulu, bölgeler ve
faaliyet türleri itibariyle bu oranı yarısına kadar indirmeye veya kanuni
oranına kadar çıkarmaya yetkilidir).
8.
3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 17.6.1992 tarihli ve 3813 sayılı
Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamında
yapılan sponsorluk harcamalarının; amatör spor dalları için tamamı, profesyonel
spor dalları için % 50'si.
9.
Mükelleflerin, işletmeleri bünyesinde
gerçekleştirdikleri münhasıran yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik (5746
sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle değişen bent) araştırma ve geliştirme
harcamaları tutarının % 100'ü oranında hesaplanacak "Ar-Ge indirimi".
Araştırma ve geliştirme faaliyetleri
ile doğrudan ilişkili olmayan giderlerden ve tamamen araştırma ve geliştirme
faaliyetlerinde kullanılmayan amortismana tabi iktisadi kıymetler için
hesaplanan amortisman tutarlarından verilen paylar üzerinden Ar-Ge indirimi
hesaplanmaz. Ar-Ge indiriminden yararlanılacak harcamaların kapsamı ile
uygulamadan yararlanılabilmesi için gerekli belgeleri ve usulleri belirlemeye
Maliye Bakanlığı yetkilidir.
10. (5436 sayılı
Kanunun 14/b maddesiyle eklenen bent. Geçerlilik; 26.12.2004, Yürürlük;
24.12.2005) Bakanlar kurulunca yardım kararı alınan doğal afetler dolayısıyla
Başbakanlık aracılığıyla makbuz mukabili yapılan ayni veya nakdi bağışların
tamamı.
11. (5904 sayılı
Kanunun 3 üncü maddesiyle eklenen bent. Yürürlük; 03.07.2009) İktisadi
işletmeleri hariç, Türkiye Kızılay Derneğine (6322 sayılı kanunun 9.maddesiyle
eklenen ibare; Yürürlük 15.06.2012)ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine(7) makbuz
karşılığı yapılan nakdi bağış ve yardımların tamamı.
(6322 sayılı kanunun 9.maddesiyle
eklenen bent; Yürürlük 15.06.2012)12. Vergi Usul Kanununun 325/A maddesine göre
girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarların beyan edilen gelirin %10'unu
aşmayan kısmı.
(6322 sayılı kanunun 9.maddesiyle
eklenen bent; Yürürlük 15.06.2012)13. Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle,
işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye'de verilen ve
münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım,
tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti
alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile ilgili bakanlığın izni ve
denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve
Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu
faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın %50'si. Bu indirimden
yararlanılabilmesi için fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri
adına düzenlenmesi şarttır. Bu bentte yer alan oranı, hizmet alanları itibarıyla
sıfıra kadar indirmeye veya %100'e kadar artırmaya Bakanlar Kurulu, bu bendin
uygulamasına ve denetime ilişkin usul ve esasları belirlemeye ilgili
bakanlıkların görüşünü almak suretiyle Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Bağış ve yardımın nakden yapılmaması
halinde, bağışlanan veya yardımın konusunu teşkil eden mal veya hakkın varsa
mukayyet değeri, yoksa Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre Takdir Komisyonunca
tespit edilecek değeri esas alınır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder