Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: 30 Aralık 2017 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 30286
ASGARİ ÜCRET TESPİT
KOMİSYONU KARARI 2017 / 1
Karar Tarihi: 29/12/2017 Karar
No : 2017/1
22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı
İş Kanunu’nun 39 uncu maddesi gereğince, iş sözleşmesi ile çalışan ve bu
Kanunun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin asgari ücretini tespit
etmekle görevli Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 1/12/2017 tarihinde başladığı
çalışmalarını 29/12/2017 tarihine kadar sürdürmüş ve yaptığı dört toplantı
sonucunda;
karar verilmiştir.
- Milli seviyede tek asgari ücret tespitine, oybirliğiyle,
- İşçinin bir günlük normal çalışma karşılığı asgari ücretinin; 1/1/2018-31/12/2018 tarihleri arasında 67,65 (altmışyedilira altmışbeşkuruş) Türk Lirası olarak tespitine, işçi temsilcilerinin muhalefetine karşılık oy çokluğuyla,
- İş bu Kararın, 4857 sayılı Kanunun 39 uncu maddesine dayanılarak hazırlanan Asgari Ücret Yönetmeliği’nin 11 inci maddesi gereğince Resmî Gazete’de yayımlanmasına oy birliğiyle,
GEREKÇE
Asgari ücret, bilindiği gibi
ödenmesi zorunlu olan en az ücrettir.
Asgari ücretin belirlenmesini
düzenleyen Asgari Ücret Yönetmeliği uyarınca, asgari ücret, pazarlık ücreti
değildir.
Asgari ücretin belirlenmesi
sırasında, Komisyonumuz, bu çerçevede bir karar alınması için çalışmış,
işçilerin geçim şartları ve 2018 yılı enflasyon hedefi gibi faktörleri
değerlendirmiştir.
İşte bu çerçevede hareket eden
Komisyonumuz; işçinin günlük asgari ücretini; 1/1/2018 – 31/12/2018 tarihleri arasında 67,65 (altmışyedilira
altmışbeşkuruş) Türk Lirası olarak belirlemiştir.
Asgari Ücret Yönetmeliği’nin 11
inci maddesi gereğince, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nca belirlenen asgari
ücret, Resmî Gazete’de yayımlandığı tarihi izleyen ayın ilk gününden itibaren
yürürlüğe girecektir.
İŞÇİ TEMSİLCİLERİNİN ASGARİ ÜCRET KARŞI OY GEREKÇESİ
Asgari Ücret Tespit Komisyonunda
işçi kesimi adına görev yapan Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ)
temsilcileri, işveren-devlet kesimi temsilcilerinin oy çokluğu ile 2018 yılı
için belirlediği asgari ücrete aşağıdaki gerekçelerle katılmamış ve muhalif
kalmışlardır.
Anayasanın 55 inci maddesinde
‘asgari ücretin tespitinde çalışanların geçim şartlan ile ülkenin ekonomik
durumu da göz önünde bulundurulur’ düzenlemesi yer almaktadır.
Asgari Ücret Yönetmeliğinde ise
‘işçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin, gıda, konut,
giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları
üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret’ olarak asgari ücret
tanımlanmaktadır.
Asgari ücret, çalışanların düşük
ücretlere karşı korunmasını ve emek sömürüsünü önlemeye yönelik önemli ve etkin
bir sosyal politika aracıdır. İnsan temel hak ve özgürlüklerinin tanımlandığı
tüm uluslararası sözleşmelerde, herkesin kendisi ve ailesi için “insan onuruna
yaraşır” adil ve elverişli bir ücret hakkı olduğu kabul edilmektedir.
Komisyona sunulan raporlar ve
verilen bilgilerde, ülkemizdeki ekonomik gelişmelerin olumlu seyrettiği, gayri
safı yurtiçi hasıla gelişmesine bakıldığında düzenli bir artış olduğu, 2017
yılının üçüncü çeyrek döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre % 11,1’lik
büyüme gerçekleştiği görülmüştür. Ancak gerçekleştirilen ekonomik büyüme
işçilere yansıtılmamış, işçiler yine fedakarlığa zorlanmıştır. Bu yaklaşım
gittikçe artan gelir adaletsizliğinin çalışanlar aleyhine daha da bozulmasına
neden olmaktadır.
İşçi temsilcileri, Komisyon
çalışmalarının daha başlangıcında, mevcut asgari ücrete hedeflenen enflasyon ya
da biraz üzerinde belirlenecek oranda yapılacak bir artışın yeterli
olmayacağını, olumsuz yaşama şartlarını beklendiği ölçüde düzeltmeyeceğini, bu
nedenle kabul edilemez olduğunu ifade etmişlerdir.
İşçi temsilcileri, “insan onuruna
yakışır” bir düzeyde asgari ücret belirlenebilmesi için, Komisyon çalışmaları
sırasında temel alınması gereken ilkeleri aşağıdaki biçimiyle açıklamış ve
talep etmiştir:
İşçi temsilcileri, asgari ücret
çalışmaları sırasında bu ilkeleri savunmuş ve asgari ücretin bu çerçevede
belirlenmesi ve kabul edilmesi için çaba göstermiştir.
- Anayasa’da yer alan “geçim şartları” yaklaşımına öncelikle uyulmalıdır.
- İşçinin ailesi ile birlikte günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir tutar olmalıdır.
- Belirleme yapılırken, işçinin ve ailesinin bilimsel olarak belirlenmiş harcama kalıbı esas alınmalı ve hesaplamalarda TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) verileri kullanılmalıdır.
- Perakende fiyatlar kullanılarak hesaplanan net harcama tutarı, işçinin eline net geçecek biçimde düzenlenmelidir.
- Asgari ücret, sanayi/tarım ve yaş, cinsiyet ayırımı yapılmadan yine ulusal düzeyde tek olarak ve bir yıllık belirlenmelidir.
- İşçilerin arasında nitelik, kıdem, işin mahiyeti gibi ekonomik amaçlı değerlendirmelerin tümünden bağımsız olarak ele alınmalı, ekonomik ölçülerin ötesinde sosyal bir ücret olarak kabul edilmelidir.
- Asgari ücret teşviki, öncelikle sendikal örgütlenmenin olduğu işyerleri için uygulanmalıdır.
Nitekim Asgari Ücret Tespit
Komisyonunun verdiği görev doğrultusunda Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bir
çalışanın geçim şartlarını hesaplamıştır. Bu hesaplamada aile unsuru yoktur.
Devletin resmi kurumunun Komisyona sunduğu hesaplamaya göre; 2017 Kasım ayı
itibariyle ağır bir işte çalışan bekar bir işçinin aylık harcama tutarı net
1.893,90 TL’dir.
İşçi kesimi, TÜİK tarafından
belirlenen net tutarın temel alınmasını talep etmiştir,
Yönetmeliğe göre, asgari ücret
pazarlık ücreti değildir. Bilimsel, objektif yöntemler ve güvenilir verilerle tespit
edilen taban ücrettir.
Ancak işçi kesiminin bu talebi,
Komisyonda görev yapan işveren-devlet kesimi temsilcileri tarafından dikkate
alınmamıştır. Asgari ücret pazarlık konusu yapılmış ve düşük belirlenerek, oy
çokluğuyla kabul ve ilan edilmiştir.
Bu yaklaşım gelir eşitsizliğini
ve adaletsizliği daha da büyütmektedir. Kararlaştırılan asgari ücret, ülkede
uygulanmakta olan ekonomik ve sosyal politikaların bir yansımasıdır. Devlet
sosyal koruma görevini iktisaden zayıf olan işçiden yana kullanmamıştır.
Asgari ücret artışını gerekçe
yaparak, çalışanların işsizlik ve kayıt dışı istihdamla karşı karşıya
bırakmanın doğru bir yaklaşım olmadığı açıktır. Komisyonun işveren-hükümet
temsilcileri tarafından belirlenen asgari ücret, işçilerin ve toplumun beklentilerini
karşılamamıştır. Bu durumun iş barışını ve sosyal barışı bozabileceği endişesi
maalesef devam etmektedir.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun
işveren-devlet kesimi temsilcilerinin oy çoğunluğuyla belirlenen asgari ücrete,
gerek miktar ve gerek belirleme yöntemi açısından yukarıda sıraladığımız
gerekçelerle katılmıyoruz ve işçi kesimi olarak muhalif kalıyoruz.
NOT :
2016 Yılı Asgari Ücretin USD karşılığı
1.300,99 / 2,9422 = 442,18 oldu. (05.01.2016)
2017 Yılı Asgari Ücretin USD karşılığı
1.404,06 / 3,5318 = 397,80 oldu. (30.12.2016)
2018 Yılı Asgari Ücretin USD karşılığı 1.603,12
/ 3,7950 = 422,43 oldu. (30.12.2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder