7 Haziran 2013 Cuma

TİCARİ DEFTER, BİREYSEL EMEKLİLİK VE REHBERLER


Değişik başlıklar altında meydana gelen düzenlemeler hakkında bu kez haber başlıkları tarzında bilgilendirme yapmayı uygun gördük. Her biri kendi içinde önemlilik arz eden konular şunlar;
1.      TİCARİ DEFTERLERE İLİŞKİN TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ
2.      BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİNDE DEVLET KATKISI HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
3.      OFİSLERDE RİSK DEĞERLENDİRMESİ REHBERİ    
4.      İŞYERLERİNDE PSİKOLOJİK TACİZ (MOBBİNG) BİLGİLENDİRME REHBERİ
1.     06 Haziran 2013 Tarih ve 28669 sayılı Resmi Gazete Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan tebliğle kapanış onayları hakkında ZORUNLUDUR hükmü getirildi.
TİCARİ DEFTERLERE İLİŞKİN TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ
MADDE 1 – 19/12/2012 tarihli ve 28502 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ticari Defterlere İlişkin Tebliğin 15 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 15 – (1) Kapanış onayı yapılacak defterlerin onay zamanı ve şekline ilişkin hususlar aşağıda belirtilmiştir.
a) Yevmiye defterinin, izleyen hesap döneminin altıncı ayının sonuna kadar notere ibraz edilip son kaydın altına noterce “Görülmüştür” ibaresi yazılarak mühür ve imza ile onaylanması zorunludur.
b) Yönetim kurulu karar defterinin, izleyen hesap döneminin birinci ayının sonuna kadar notere ibraz edilip son kaydın altına noterce “Görülmüştür” ibaresi yazılarak mühür ve imza ile onaylanması zorunludur.”
MADDE 2 – Bu Tebliğin 1 inci maddesiyle değiştirilen 15 inci maddenin birinci fıkrasının (a) bendi 1/1/2013 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde, (b) bendi ise yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı ile Maliye Bakanı birlikte yürütür.
2.     07 Haziran 2013 Tarih ve 28670 sayılı Resmi Gazete de Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tarafından yayınlanan  yönetmelikle yeni değişiklikler yapıldı. Tebliğ metni aşağıdadır.
BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİNDE DEVLET KATKISI HAKKINDA
YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA
DAİR YÖNETMELİK 
MADDE 1 – 29/12/2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bireysel Emeklilik Sisteminde Devlet Katkısı Hakkında Yönetmeliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“a) Birikim: Devlet katkısı hesabındaki tutarlar hariç, katılımcının bireysel emeklilik hesabında bulunan toplam tutarı,”
“c) Devlet katkısı hesabı: Münhasıran devlet katkısına ilişkin tutarların izlendiği, katılımcının bireysel emeklilik hesabı kapsamındaki alt hesabı,”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 4 –
1)    Devlet katkısı, şirketler tarafından emeklilik gözetim merkezine iletilen bilgiler esas alınarak, emeklilik gözetim merkezi tarafından hesaplanır.
2)    Şirketler, işverenler tarafından ödenenler hariç, katılımcılar adına ödenen katkı payına ilişkin veriler ile devlet katkısı hesaplamasına esas diğer verileri, emeklilik gözetim merkezince belirlenen içerik, format ve yönteme göre en geç kaydın oluştuğu günü takip eden iş günü saat 14:00’e kadar emeklilik gözetim merkezine gönderir. Şirketler, bu verileri doğru, eksiksiz ve tutarlı olarak emeklilik gözetim merkezine bildirmekle yükümlüdür. Emeklilik gözetim merkezi, verilerin, belirlenen içerik, format ve yönteme göre gönderildiğini ve tutarlılığını kontrol eder, aykırılık saptanan verileri düzeltilmek üzere şirketlere gönderir.
3)     Şirketler, katkı payının ödendiği ayın sonunu takip eden onuncu iş günü sonuna kadar, ilgili ay içinde gönderdiği tüm verilerin tutarlılığına ve doğruluğuna ilişkin nihai kontrolünü tamamlar ve kayıt kesinleştirme bildirimini emeklilik gözetim merkezine gönderir. Emeklilik gözetim merkezi tarafından yapılan kontrol uyarınca gerçekleştirilen düzeltmeler hariç, bu tarihten sonra yapılacak değişiklikler, yeni gönderilecek veriler ile bu tarihe kadar şirket tarafından tutarlılığı, doğruluğu sağlanamayan ya da devlet katkısı hesabı yapılmasına imkan vermeyecek şekilde gönderilen veriler, ilgili katkı payının ödendiği aya ilişkin devlet katkısı hesaplamasında dikkate alınmaz.
4)    Kayıt kesinleştirme bildirimini takip eden beş iş günü içinde emeklilik gözetim merkezi Müsteşarlıkça belirlenen kontrol listesinde belirtilenler dahil gerekli tüm kontrolleri yapar ve şirket ile emeklilik gözetim merkezi arasında, ikinci ve üçüncü fıkraya göre aykırılık tespit edilmeyen veriler üzerinden bir mutabakat belgesi, elektronik imza ya da ıslak imza kullanılarak imzalanır. Mutabakat belgesinde yer alması gereken asgari hususlar Müsteşarlıkça belirlenir.
5)    Katkı payının ödendiği aya ilişkin hesaplamada mutabakata dahil edilmeyen ödemeler, katkı payı tahsilatının şirket hesaplarına nakden intikal ettiği ayın sonunu müteakip bir yılı aşmamak üzere, takip eden dönemlerde yapılacak devlet katkısı hesaplamasında dikkate alınır. Bu gecikme nedeniyle katılımcının maruz kaldığı zarar ilgili şirket tarafından karşılanır.
6)     Emeklilik gözetim merkezi, şirketlerle imzaladığı mutabakat belgelerine konu verileri kullanarak, sözleşme bazında ödenen katkı paylarını Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaralarına, mavi kart sahipleri için ilgili kimlik numaralarına göre katılımcı bazında konsolide eder ve katılımcı bazında ödenen katkı payının yüzde yirmi beşini devlet katkısı olarak hesaplar. Devlet katkısı hesabında 5 inci maddede yer alan limite kadar olan katkı payı tutarları dikkate alınır. Bir katılımcının birden fazla sözleşmesi olması durumunda, sözleşme bazında devlet katkısı, ilgili ayda sözleşme başına ödenen katkı paylarının ağırlığı dikkate alınarak hesaplanır ve toplam devlet katkısı katılımcının sözleşmelerine paylaştırılır.
7)     Emeklilik gözetim merkezi, mutabakat belgesinin imzalanmasını müteakip dört iş günü içinde, katılımcı bazında hesapladığı devlet katkısı bilgilerini ilgili şirkete, şirket bazında ödenecek devlet katkısı bilgilerini ise hesap formu ile birlikte Müsteşarlığa gönderir. Hesap formunda yer alacak hususlar Müsteşarlıkça belirlenir.
8)    Devlet katkısının hesaplanmasında, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olanlar ile 29/5/2009 tarihli ve 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 28 inci maddesine göre, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenler ve bunların altsoyları adına ödenen ve şirket hesaplarına nakden intikal etmiş olan katkı payı ödemeleri dikkate alınır; şirketçe katılımcı hesabına yapılan ceza ödemeleri, ek faydalar, işveren grup emeklilik sözleşmesinden hak kazanılarak transfer yoluyla aktarılan tutarlar, başka bir şirketten aktarımla gelen tutarlar, işverenler tarafından yapılan katkı payı ödemeleri, kime ait olduğu belli olmayan katkı payı ödemeleri ve Kanunun geçici 1 inci maddesinin beşinci fıkrası kapsamında aktarılan tutarlar hesaplamaya dahil edilmez. Kredi kartı ile yapılan ödemelerin devlet katkısı hesaplamasına dahil edilmesi için katkı payının nakden şirket hesaplarına intikal etmiş olması gerekir.
9)     Devlet katkısına ilişkin yapılacak işlemlerle ilgili olarak, şirketler ile emeklilik gözetim merkezi arasında operasyonel süreci ve koşulları belirleyen bir protokol imzalanır.
10)  Bu maddede belirtilen işlem sürelerinde Müsteşarlıkça değişiklik yapılabilir.”
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ile ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Emeklilik gözetim merkezi, Müsteşarlık tarafından gönderilen devlet katkısını, en geç hesaplarına intikal ettiği günü takip eden iş günü şirketlerin hesaplarına öder.”
“(2) Şirketler, katılımcılara ait devlet katkısını, en geç hesaplarına intikal ettiği günü takip eden iş günü devlet katkısının yatırıma yönlendirilmesinde kullanılan fon için alım talimatını vererek yatırıma yönlendirir. Bu tutarlar, alım talimatı verilen fon paylarının takası gerçekleşene kadar, fonun saklayıcı kuruluş nezdinde açılan özel hesabında bloke şekilde tutulur. Devlet katkısının şirket hesaplarına intikal ettiği gün itibarıyla, aktarım veya sistemden ayrılma işlemi nedeniyle katılımcının fonlarına ilişkin satış talimatı verilmişse, katılımcının devlet katkısı yatırıma yönlendirilmez, satılan fon paylarından nakde dönüşen tutara ilave edilir. Şirketler, devlet katkısının yatırıma yönlendirilmesine ilişkin talimat kayıtlarını muhafaza eder ve denetime hazır halde bulundurur. Hesabına intikal eden devlet katkısının zamanında yatırıma yönlendirilmemesi nedeniyle oluşacak zarar şirket tarafından karşılanır.”
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(1) Katılımcının, bir şirkette bulunan bireysel emeklilik hesabındaki birikimlerinin başka bir şirkete aktarılması durumunda, devlet katkısı hesabındaki tutarlar da Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmeliğin şirketler arası aktarım hakkındaki hükümleri dikkate alınarak katılımcının birikimleriyle birlikte yeni şirkete aktarılır. Şirket, katılımcının birikimini oluşturan fon paylarının nakde dönüşme sürelerini dikkate alarak devlet katkısı hesabındaki fon paylarının satışını gerçekleştirir, fon paylarının nakde dönüştüğü gün ilgili tutarı aktarım yapılacak şirkete aktarır. Aktarım yapılan şirket, bu tutarı, en geç hesaplarına intikal ettiği günü takip eden iş günü, devlet katkısına ilişkin fon paylarının alım talimatını vererek yatırıma yönlendirir. Bu tutarlar, alım talimatı verilen fon paylarının takası gerçekleşene kadar, fonun saklayıcı kuruluş nezdinde açılan özel hesabında bloke şekilde tutulur.”
“(2) Katılımcının, önceki şirketinde ödediği katkı payları nedeniyle hesabına henüz intikal etmemiş bir devlet katkısı bulunması halinde bu tutar en geç şirkete ödendiği günü takip eden iş günü katılımcının yeni şirketine aktarılır.”
MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 8 –
1)    Katılımcının, emeklilik hakkını kazanmadan sözleşmesini sonlandırarak sistemden ayrılma talebinde bulunması halinde, Kanunun ek 1 inci maddesine göre devlet katkısı hesabındaki hak kazanılan tutarlar, bireysel emeklilik hesabındaki birikimleri ile birlikte Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmeliğin sistemden ayrılmaya ilişkin hükümleri dikkate alınarak kendisine ödenir.
2)     Kanunun ek 1 inci maddesine göre devlet katkısı hesabındaki hak kazanılmayan tutarlar, genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere aşağıda belirtilen işlemler takip edilerek iade edilir.
3)     Şirket, katılımcı tarafından gönderilen ayrılma talep formunun intikal etmesini takip eden iş günü emeklilik gözetim merkezini bilgilendirir. Şirket, formun intikalini müteakip onbeş iş günü içinde, katılımcının devlet katkısı hesabındaki fon pay adet ve tutar verisinin ve hesapladığı hak kazanma oranının emeklilik gözetim merkezi kayıtları ile uyumlu olduğunu teyit eder. Emeklilik gözetim merkezi, bu uyumun teyidi amacıyla şirketlerin emeklilik gözetim merkezi nezdinde tutulan kendi kayıtlarına uzaktan erişimi için gerekli altyapıyı kurar. Ayrılma işlemi gerçekleştirilmeden önce katılımcının sistemden ayrılmaktan vazgeçmesi durumunda şirket, katılımcının bu yöndeki talebinin kendisine ulaştığı tarihi takip eden iş günü emeklilik gözetim merkezini bilgilendirir.
4)    Şirket, üçüncü fıkrada belirtilen teyidi sağlamasını müteakip katılımcının birikimini oluşturan fon paylarının nakde dönüşme sürelerini dikkate alarak, devlet katkısı hesabındaki fon paylarının satım talimatını verir.
5)    Şirket, fon paylarının nakde dönüştüğü gün, ilgili tutarı genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere Müsteşarlık hesaplarına öder. Şirket bu ödemelere ilişkin bilgiyi, ödemelerin yapıldığı aya ilişkin kayıt kesinleştirme bildirim tarihine kadar emeklilik gözetim merkezine gönderir. Emeklilik gözetim merkezi, kendisine yapılan bildirim ve iletilen veriler kapsamında, Müsteşarlık hesaplarına ödenen tutarların kendi kayıtları ile uyumunu ve doğruluğunu kontrol eder. Ödenmediği veya eksik ödendiği tespit edilen tutarlar, ödenmesi gereken tarihten itibaren 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen gecikme zammı oranına göre hesaplanan faiziyle birlikte 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere emeklilik gözetim merkezi tarafından ilgili vergi dairesine aylık olarak bildirilir.
6)    Müsteşarlık hesabına şirketlerce yapılan fazla ödemeler iade edilir. Fazladan ödenen tutarlar için faiz ödenmez. Bu konudaki esas ve usuller Müsteşarlıkça belirlenir.”
MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 9 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 9 – (1) Şirketler, devlet katkısına esas teşkil eden katkı paylarının doğru hesaplanması ve kendi altyapı ve operasyonlarından kaynaklanan hataların önlenmesi için gerekli tedbirleri alır.
(2) Haksız olarak ödendiği tespit edilen devlet katkısı, ödeme tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen gecikme zammı oranına göre hesaplanan faiziyle birlikte 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere emeklilik gözetim merkezi tarafından ilgili şirketin bağlı olduğu vergi dairesine aylık olarak bildirilir.”
MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesinde yer alan “İMKB” ibareleri “BIST” şeklinde değiştirilmiş, aynı maddenin altıncı fıkrasında yer alan “28/2/2002 tarihli ve 24681 sayılı” ibaresi “13/3/2013 tarihli ve 28586 sayılı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 11 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “ve getirilerinin” ibaresi “hesabındaki tutarların” şeklinde ve ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(2) 1/1/2013 tarihinden sonra emeklilik sözleşmesinin sistemde geçirdiği sürenin üç yıldan altı yıla kadar olması durumunda katılımcı, devlet katkısı hesabındaki tutarların yüzde onbeşine, altı yıldan on yıla kadar olması durumunda yüzde otuzbeşine, on yıl ve daha fazla olması durumunda ise yüzde altmışına hak kazanır. Hesaplamalar, emeklilik sözleşmesi bazında yapılır. Süre hesabında, sistemden ayrılma tarihi olarak, devlet katkılarının yatırıma yönlendirildiği fonun paylarının satım talimatının verildiği tarih dikkate alınır.”
MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin 12 nci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddenin üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
“(2) Şirketler, devlet katkısı uygulamasına ilişkin işlemler ile kendi bünyelerindeki katılımcıların sözleşme bazında devlet katkısı hesabındaki tutarlara hak kazanımı sürelerinin mevzuatta öngörüldüğü şekilde takibi için gerekli teknik altyapıyı kurar.”
MADDE 10 – Aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “teyid edilememesi nedeniyle” ibaresi “teyid edilememesi ve benzeri nedenlerle” şeklinde, dördüncü fıkrasında yer alan “aynı gün” ibaresi “süresi” şeklinde ve beşinci fıkrasında yer alan “tahsilat” ibaresi “ödeme” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 11 – Bu Yönetmeliğin;
a) 2 nci maddesinde yer alan, mavi kart sahipleri için ilgili kimlik numaralarına göre devlet katkısı hesaplanmasına dair hükümler 1/1/2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
b) Diğer hükümleri ise yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
MADDE 12 – Bu Yönetmelik hükümlerini Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan yürütür.
3.     Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca “OFİSLERDE RİSK DEĞERLENDİRMESİ REHBERİ” yayınlandı.    
AMAÇ
  • Bu kontrol listesi, ofis/bürolarda 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile 29/12/2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazete`de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği uyarınca risk değerlendirmesinin gerçekleştirilmesi sürecinde yol göstermek amacıyla hazırlanmıştır.
  • Kontrol listesi doğru bir şekilde uygulanıp, uygun olmadığını değerlendirdiğiniz konularda gerekli önlemler alındığı takdirde işyerleriniz, sadece çalışanlar için değil müşteriler için de sağlıklı ve güvenli yaşam alanlarına dönüşecektir.
YÜKÜMLÜLÜK
  • Ofis/bürolar için bu kontrol listesinin doldurularak işyerinde bulundurulması, belirli aralıklarla güncellenmesi ve bu değerlendirme sonucunda alınması öngörülen tedbirlerin yerine getirilmesi gerekmektedir.
  • Risk değerlendirmesi; ofis/bürolarda var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin belirlenmesi, bu tehlikelerin riske dönüşmesine yol açan faktörlerin ortadan kaldırılması için yapılması gerekli çalışmaları kapsar.
  • Risk değerlendirmesi çalışmalarının bir ekip tarafından yürütülmesi gerekmektedir. İhtiyaç duyulduğunda bu ekibe destek olmak üzere dışarıdaki kişi ve kuruluşlardan da hizmet alınabilir.
  • 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu uyarınca, işyeri tehlike sınıfına göre iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirmesi veya ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden bu hizmetin temin edilmesi yükümlülüğü yürürlüğe girinceye kadar, risk değerlendirmesini gerçekleştirecek ekipte iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekiminin bulunması zorunlu olmayıp; işveren(ler) ve çalışan(lar) birlikte risk değerlendirmesini gerçekleştirebileceklerdir.
  • Öncelikle ofis/büronuzun İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliğine göre yer aldığı tehlike sınıfı belirlenmelidir. Yapılmış olan risk değerlendirmesi; tehlikeli sınıfta yer alan ofis/bürolar için en geç dört yılda bir, az tehlikeli sınıfta bulunan ofis/bürolar için ise altı yılda bir yenilenir.
  • Risk değerlendirmesi, ofis/büroda herhangi bir değişiklik olması (örneğin asma kat eklenmesi vb.) durumunda bu sürelere bakılmaksızın yenilenir.
İZLENECEK YOL
1.    Bu kontrol listesi, risk değerlendirmesi çalışmalarınıza yön vermek üzere hazırlanmış olup ihtiyaca göre detaylandırılabilir. İşyerinizi ilgilendirmeyen kısımları, kontrol listesinden çıkarabilir veya farklı tehlike kaynakları olması halinde ise ilaveler yapabilirsiniz. 
2.    Kontrol listesinde, ofis/bürolarda iş sağlığı ve güvenliği açısından olması/yapılması gerekenler konu başlığı ile birlikte cümleler halinde verilmiştir. Cümledeki ifade; işyerinizde gözlemlediğiniz duruma uyuyorsa “evet”, uymuyorsa “hayır” kutucuğunu işaretleyiniz. “Hayır” kutucuğunu işaretleyerek doğru olmadığını düşündüğünüz her bir durum için alınması gereken önlemleri ilgili satırdaki karşılığına yazınız. Alınması gereken önlem ile ilgili sorumlu kişiler ve tamamlanacağı tarihi belirttikten sonra risk değerlendirmesini gerçekleştiren ekipteki kişilere dokümanın her bir sayfasını paraflatıp son sayfasının ilgili kısımlarını imzalatınız.
3.     Alınması gereken önlemlere karar verirken; riskin tamamen bertaraf edilmesi, bu mümkün değil ise riskin kabul edilebilir seviyeye indirilmesi için tehlike veya tehlike kaynaklarının ortadan kaldırılması, tehlikelinin, tehlikeli olmayanla veya daha az tehlikeli olanla değiştirilmesi ve riskler ile kaynağında mücadele edilmesi gerekmektedir.
4.     Çalışanlar, temsilcileri ve başka işyerlerinden çalışmak üzere gelen çalışanlar ve bunların işverenlerini; ofis/büronuzda karşılaşılabilecek sağlık ve güvenlik riskleri ve alınan tedbirler hakkında bilgilendiriniz.
5.   Önlemler uygulanırken toplu korunma önlemlerine, kişisel korunma önlemlerine göre öncelik verilmeli ve uygulanacak önlemlerin yeni risklere neden olmaması sağlanmalıdır. 
KONTROL LİSTESİNDE YER ALAN YANGIN GİBİ KONU BAŞLIKLARI İÇİN İLGİLİ MEVZUATIN GEREKLERİNİN YERİNE GETİRİLMESİ ÇALIŞMALARINIZA ÖNEMLİ KATKI SAĞLAYACAKTIR. 
Rehberin tamamı için;
4.     Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca “İŞYERLERİNDE PSİKOLOJİK TACİZ (MOBBİNG) BİLGİLENDİRME REHBERİ” yayınlandı. “SUNUŞ” ve “GİRİŞ” bölümleri aşağıdadır.
İŞYERLERİNDE PSİKOLOJİK TACİZ (MOBBİNG) BİLGİLENDİRME REHBERİ
Sunuş
 
Tüm kültürlerde ve ülkelerde, yaş, cinsiyet, kıdem, hiyerarşik konum ayrımı olmadan çalışanların karşılaşması muhtemel bir işyeri sorunu olan işyerlerinde psikolojik taciz (mobbing), iş ahlakına aykırı sistematik yürütülen tutum ve davranışlar bütünüdür.
Çalışma hayatını düzenleyici, işçi ve işveren ilişkilerinde çalışma barışının sağlanmasını kolaylaştırıcı ve koruyucu önlemler alma, çalışma hayatındaki mevcut ve muhtemel sorunları ve çözüm yollarını araştırma görevi bulunan Bakanlığımız, günümüzde hem bireysel hem de kurumsal düzeyde bir sorun haline gelen psikolojik taciz konusunda da çalışmalar yürütmeye başlamıştır.
19 Mart 2011 tarih ve 27879 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “İşyerlerinde Psikolojik Tacizin Önlenmesi (Mobbing)” Başbakanlık Genelgesinin dördüncü, beşinci ve sekizinci maddeleri Bakanlığımıza açıkça görevler yüklemiştir. ALO 170
üzerinden psikologlar vasıtasıyla çalışanlara yardım ve destek sağlanması, Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulunun oluşturulması ile eğitim ve bilgilendirme toplantıları düzenlenmesi, Bakanlığımızın başlıca sorumluluk alanları olarak belirlenmiştir.
Söz konusu Genelge kapsamında, psikolojik tacizle mücadeleyi güçlendirmek amacıyla, öncelikle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İletişim Hattı olan ALO 170 üzerinden Psikolojik Taciz konusunda çağrılar alınmaya başlanmıştır. Alınan bu çağrılara cevap vermek üzere psikologlar konu hakkında eğitilmiş ve hattı arayanlara yardımcı olmak üzere görevlendirilmiştir. Söz konusu psikologlar hattı arayanları konu hakkında bilgilendirme, işyerinde psikolojik tacize uğradığını düşünenlere psikolojik destek verme, onları yönlendirme, şikayetleri dinleme görevlerini yerine getirmeye başlamışlardır.
Bununla birlikte, 21/5/2012 tarihli Bakanlık Oluru ile “Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulu” oluşturulmuştur. Söz konusu Kurul, “İşyerlerinde Psikolojik Tacizin Önlenmesi Genelgesi Uygulama Eylem Planı (2012-2014)” hazırlayarak çalışmalarına başlamıştır.
Bu çalışmalar kapsamında sosyal taraflar ve ilgili kuruluşların temsilcilerinin katkıları ile hazırlanan İşyerlerinde Psikolojik Taciz (Mobbing) Bilgilendirme Rehberinin işyerlerinde çalışma barışına katkı sağlamasını, çalışanlara ve işverenlere faydalı olmasını umut ediyorum.
Ali Kemal SAYIN
Müsteşar Yardımcısı 

GİRİŞ 
1.     Günlük hayatın önemli bir kısmı işyerinde geçmekte ve insanlar ailelerinden, arkadaşlarından daha fazla iş arkadaşlarıyla vakit geçirmektedirler. İş hayatı kendi içerisinde rekabet, kar baskısı, stres, kişisel hırslar vb. hususları barındırmaktadır.
2.     Kamu kurumlarında ve özel sektörde çalışma ilişkilerini ve mağdurun sağlığını olumsuz yönde etkileyen, işyerinin ve çalışanların verimini düşüren “psikolojik taciz”; tek bir nedenle açıklanamayacak kadar kapsamlı ve karmaşık bir süreçtir. İşyerlerinde psikolojik taciz, kişilik özellikleri, mağdurun iş konumu, örgütsel ve sosyo-ekonomik koşulların etkileşimi sonucu ortaya çıkan ve tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sıkça kamuoyu gündemine gelen bir işyeri sorunudur.
3.     Çok yaygın bir işyeri sorunu olarak bilinen “Psikolojk Taciz (Mobbing)” olaylarını engellemek, toplumun bilinçlendirilmesini sağlamak amacıyla tüm çalışanları kapsamak üzere “İşyerlerinde Psikolojik Tacizin (Mobbing) Önlenmesi” konulu 2011/2 sayılı Başbakanlık Genelgesi 19 Mart 2011 tarihli ve 27879 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
4.     Söz konusu Genelgenin 5 inci maddesi gereğince; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde, sivil toplum kuruluşları ve ilgili tarafların katılımıyla “Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulu” oluşturulmuştur. Kurul, çalışanların uğradığı psikolojik taciz olaylarını izlemek, değerlendirmek ve önleyici politikalar üretmekle görevlendirilmiştir.
5.     “Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulu”, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü başkanlığında, Türkiye İnsan Hakları Kurumu, Devlet Personel Başkanlığı, TİSK, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, DİSK, MEMUR-SEN, KAMU-SEN ve KESK’in Genel Sekreterlerinin katılımı ile yılda iki kere olağan, gerekli hallerde olağanüstü toplanmaktadır.
6.    Kurul, işyerlerinde psikolojik tacizin önlenmesine yönelik olarak ülke çapında politikaların belirlenmesine katkı sağlamak, eğitim ve bilgilendirme faaliyetlerini koordine etme, ihtiyaç duyulan konularda araştırma ve incelme yapma/ yaptırma, rapor, rehber ve bilgilendirme dokümanları hazırlama ve kamuoyunu bilinçlendirme çalışmaları yürütmektedir.
7.    “Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulu”, “İşyerlerinde Psikolojik Tacizin Önlenmesi Genelgesi Uygulama Eylem Planı (2012-2014)’nı hazırlamıştır. Eylem Planı, “İşyerlerinde Psikolojik Tacizin Önlenmesine İlişkin Kurumsal Kapasite Çalışmaları”, “İşyerlerinde Psikolojik Tacizin Önlenmesine İlişkin Eğitim ve Farkındalık Artırma Çalışmaları”,  “İşyerlerinde Psikolojik Tacizin Önlenmesine İlişkin Veri Toplama, İzleme ve Değerlendirme Çalışmaları” ve “İşyerlerinde Psikolojik Tacizin Önlenmesine İlişkin Mevzuat Geliştirme Çalışmaları” başlıklı dört öncelik alanından oluşmaktadır.
8.    “İşyerlerinde   Psikolojik   Tacizin   Önlenmesine   İlişkin   Kurumsal   Kapasite Çalışmaları” ve “İşyerlerinde Psikolojik Tacizin Önlenmesine İlişkin Eğitim ve Farkındalık Artırma Çalışmaları” başlıklı öncelik alanları kapsamında işyerlerinde psikolojik tacizin önlenmesi hususunda farkındalık artırmak ve kişilerin bu konuda bilgilendirilmelerini sağlamak üzere rehber hazırlanması için çalışma grubu oluşturulmuştur.
9.     Söz konusu çalışma grubu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü, Türkiye İnsan Hakları Kurumu, Devlet Personel Başkanlığı, TİSK, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, DİSK temsilcilerinin katılımı ile çalışmalarını tamamlamış ve “İşyerlerinde Psikolojik Taciz (Mobbing) Bilgilendirme Rehberi”ni hazırlamıştır.
10. Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulu’nca hazırlanan ve ülkemizde konu ile ilgili farkındalığın artırılmasının ve kişilerin bu alanda bilgilendirmelerinin amaçlandığı bu Rehberde; işyerlerinde uygulanan psikolojik tacizin tanımı, psikolojik tacizle benzer kavram ve durumlar, psikolojik tacizin türleri, süreci, tarafları ile kişiler, işyerleri ve topluma olası etkilerine yer verilmektedir. Konuyla ilgili yargı kararları, mevzuat ve ALO 170 verileri ise rehber ekinde paylaşılmaktadır.
Rehberin tamamı için;

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder