Değişik başlıklar altında
meydana gelen düzenlemeler hakkında bu kez haber başlıkları tarzında
bilgilendirme yapmayı uygun gördük. Her biri kendi içinde önemlilik arz eden
konular şunlar;
1.
TİCARİ
DEFTERLERE İLİŞKİN TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ
2. BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİNDE DEVLET KATKISI
HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
3.
OFİSLERDE RİSK DEĞERLENDİRMESİ REHBERİ
4.
İŞYERLERİNDE
PSİKOLOJİK TACİZ (MOBBİNG) BİLGİLENDİRME REHBERİ
1. 06 Haziran 2013 Tarih ve 28669 sayılı Resmi Gazete Gümrük ve
Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan tebliğle kapanış
onayları hakkında ZORUNLUDUR hükmü getirildi.
TİCARİ
DEFTERLERE İLİŞKİN TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ
MADDE
1 – 19/12/2012 tarihli ve 28502 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ticari
Defterlere İlişkin Tebliğin 15 inci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“MADDE
15 – (1) Kapanış onayı yapılacak defterlerin onay zamanı ve şekline
ilişkin hususlar aşağıda belirtilmiştir.
a) Yevmiye defterinin, izleyen
hesap döneminin altıncı ayının sonuna kadar notere ibraz edilip son kaydın
altına noterce “Görülmüştür” ibaresi yazılarak mühür ve imza ile onaylanması
zorunludur.
b) Yönetim kurulu karar
defterinin, izleyen hesap döneminin birinci ayının sonuna kadar notere ibraz
edilip son kaydın altına noterce “Görülmüştür” ibaresi yazılarak mühür ve imza
ile onaylanması zorunludur.”
MADDE
2 – Bu Tebliğin 1 inci maddesiyle değiştirilen 15 inci maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi 1/1/2013 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
(b) bendi ise yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE
3 – Bu Tebliğ hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı ile Maliye Bakanı
birlikte yürütür.
2. 07 Haziran 2013 Tarih ve 28670 sayılı Resmi Gazete de
Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tarafından yayınlanan yönetmelikle yeni değişiklikler yapıldı.
Tebliğ metni aşağıdadır.
BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİNDE DEVLET KATKISI
HAKKINDA
YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA
DAİR YÖNETMELİK
MADDE
1 – 29/12/2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bireysel
Emeklilik Sisteminde Devlet Katkısı Hakkında Yönetmeliğin 3 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“a) Birikim: Devlet katkısı
hesabındaki tutarlar hariç, katılımcının bireysel emeklilik hesabında bulunan
toplam tutarı,”
“c) Devlet katkısı hesabı:
Münhasıran devlet katkısına ilişkin tutarların izlendiği, katılımcının bireysel
emeklilik hesabı kapsamındaki alt hesabı,”
MADDE
2 – Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE
4 –
1) Devlet
katkısı, şirketler tarafından emeklilik gözetim merkezine iletilen bilgiler
esas alınarak, emeklilik gözetim merkezi tarafından hesaplanır.
2) Şirketler,
işverenler tarafından ödenenler hariç, katılımcılar adına ödenen katkı payına
ilişkin veriler ile devlet katkısı hesaplamasına esas diğer verileri, emeklilik
gözetim merkezince belirlenen içerik, format ve yönteme göre en geç kaydın
oluştuğu günü takip eden iş günü saat 14:00’e kadar emeklilik gözetim merkezine
gönderir. Şirketler, bu verileri doğru, eksiksiz ve tutarlı olarak emeklilik
gözetim merkezine bildirmekle yükümlüdür. Emeklilik gözetim merkezi, verilerin,
belirlenen içerik, format ve yönteme göre gönderildiğini ve tutarlılığını
kontrol eder, aykırılık saptanan verileri düzeltilmek üzere şirketlere
gönderir.
3) Şirketler,
katkı payının ödendiği ayın sonunu takip eden onuncu iş günü sonuna kadar,
ilgili ay içinde gönderdiği tüm verilerin tutarlılığına ve doğruluğuna ilişkin
nihai kontrolünü tamamlar ve kayıt kesinleştirme bildirimini emeklilik gözetim
merkezine gönderir. Emeklilik gözetim merkezi tarafından yapılan kontrol
uyarınca gerçekleştirilen düzeltmeler hariç, bu tarihten sonra yapılacak
değişiklikler, yeni gönderilecek veriler ile bu tarihe kadar şirket tarafından
tutarlılığı, doğruluğu sağlanamayan ya da devlet katkısı hesabı yapılmasına
imkan vermeyecek şekilde gönderilen veriler, ilgili katkı payının ödendiği aya
ilişkin devlet katkısı hesaplamasında dikkate alınmaz.
4) Kayıt
kesinleştirme bildirimini takip eden beş iş günü içinde emeklilik gözetim merkezi
Müsteşarlıkça belirlenen kontrol listesinde belirtilenler dahil gerekli tüm
kontrolleri yapar ve şirket ile emeklilik gözetim merkezi arasında, ikinci ve
üçüncü fıkraya göre aykırılık tespit edilmeyen veriler üzerinden bir mutabakat
belgesi, elektronik imza ya da ıslak imza kullanılarak imzalanır. Mutabakat
belgesinde yer alması gereken asgari hususlar Müsteşarlıkça belirlenir.
5) Katkı
payının ödendiği aya ilişkin hesaplamada mutabakata dahil edilmeyen ödemeler,
katkı payı tahsilatının şirket hesaplarına nakden intikal ettiği ayın sonunu
müteakip bir yılı aşmamak üzere, takip eden dönemlerde yapılacak devlet katkısı
hesaplamasında dikkate alınır. Bu gecikme nedeniyle katılımcının maruz kaldığı
zarar ilgili şirket tarafından karşılanır.
6) Emeklilik
gözetim merkezi, şirketlerle imzaladığı mutabakat belgelerine konu verileri
kullanarak, sözleşme bazında ödenen katkı paylarını Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşları için Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaralarına, mavi kart sahipleri
için ilgili kimlik numaralarına göre katılımcı bazında konsolide eder ve
katılımcı bazında ödenen katkı payının yüzde yirmi beşini devlet katkısı olarak
hesaplar. Devlet katkısı hesabında 5 inci maddede yer alan limite kadar olan
katkı payı tutarları dikkate alınır. Bir katılımcının birden fazla sözleşmesi
olması durumunda, sözleşme bazında devlet katkısı, ilgili ayda sözleşme başına
ödenen katkı paylarının ağırlığı dikkate alınarak hesaplanır ve toplam devlet
katkısı katılımcının sözleşmelerine paylaştırılır.
7) Emeklilik
gözetim merkezi, mutabakat belgesinin imzalanmasını müteakip dört iş günü
içinde, katılımcı bazında hesapladığı devlet katkısı bilgilerini ilgili
şirkete, şirket bazında ödenecek devlet katkısı bilgilerini ise hesap formu ile
birlikte Müsteşarlığa gönderir. Hesap formunda yer alacak hususlar
Müsteşarlıkça belirlenir.
8) Devlet
katkısının hesaplanmasında, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olanlar ile 29/5/2009
tarihli ve 5901
sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 28 inci maddesine göre, Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını
kaybedenler ve bunların altsoyları adına ödenen ve şirket hesaplarına nakden
intikal etmiş olan katkı payı ödemeleri dikkate alınır; şirketçe katılımcı
hesabına yapılan ceza ödemeleri, ek faydalar, işveren grup emeklilik
sözleşmesinden hak kazanılarak transfer yoluyla aktarılan tutarlar, başka bir
şirketten aktarımla gelen tutarlar, işverenler tarafından yapılan katkı payı
ödemeleri, kime ait olduğu belli olmayan katkı payı ödemeleri ve Kanunun geçici
1 inci maddesinin beşinci fıkrası kapsamında aktarılan tutarlar hesaplamaya
dahil edilmez. Kredi kartı ile yapılan ödemelerin devlet katkısı hesaplamasına
dahil edilmesi için katkı payının nakden şirket hesaplarına intikal etmiş
olması gerekir.
9) Devlet
katkısına ilişkin yapılacak işlemlerle ilgili olarak, şirketler ile emeklilik
gözetim merkezi arasında operasyonel süreci ve koşulları belirleyen bir
protokol imzalanır.
10) Bu
maddede belirtilen işlem sürelerinde Müsteşarlıkça değişiklik yapılabilir.”
MADDE
3 – Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi
ile ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Emeklilik gözetim merkezi,
Müsteşarlık tarafından gönderilen devlet katkısını, en geç hesaplarına intikal
ettiği günü takip eden iş günü şirketlerin hesaplarına öder.”
“(2) Şirketler, katılımcılara
ait devlet katkısını, en geç hesaplarına intikal ettiği günü takip eden iş günü
devlet katkısının yatırıma yönlendirilmesinde kullanılan fon için alım
talimatını vererek yatırıma yönlendirir. Bu tutarlar, alım talimatı verilen fon
paylarının takası gerçekleşene kadar, fonun saklayıcı kuruluş nezdinde açılan
özel hesabında bloke şekilde tutulur. Devlet katkısının şirket hesaplarına
intikal ettiği gün itibarıyla, aktarım veya sistemden ayrılma işlemi nedeniyle
katılımcının fonlarına ilişkin satış talimatı verilmişse, katılımcının devlet
katkısı yatırıma yönlendirilmez, satılan fon paylarından nakde dönüşen tutara
ilave edilir. Şirketler, devlet katkısının yatırıma yönlendirilmesine ilişkin
talimat kayıtlarını muhafaza eder ve denetime hazır halde bulundurur. Hesabına
intikal eden devlet katkısının zamanında yatırıma yönlendirilmemesi nedeniyle
oluşacak zarar şirket tarafından karşılanır.”
MADDE
4 – Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(1) Katılımcının, bir şirkette
bulunan bireysel emeklilik hesabındaki birikimlerinin başka bir şirkete
aktarılması durumunda, devlet katkısı hesabındaki tutarlar da Bireysel
Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmeliğin şirketler arası aktarım hakkındaki hükümleri
dikkate alınarak katılımcının birikimleriyle birlikte yeni şirkete aktarılır.
Şirket, katılımcının birikimini oluşturan fon paylarının nakde dönüşme
sürelerini dikkate alarak devlet katkısı hesabındaki fon paylarının satışını
gerçekleştirir, fon paylarının nakde dönüştüğü gün ilgili tutarı aktarım
yapılacak şirkete aktarır. Aktarım yapılan şirket, bu tutarı, en geç
hesaplarına intikal ettiği günü takip eden iş günü, devlet katkısına ilişkin
fon paylarının alım talimatını vererek yatırıma yönlendirir. Bu tutarlar, alım
talimatı verilen fon paylarının takası gerçekleşene kadar, fonun saklayıcı
kuruluş nezdinde açılan özel hesabında bloke şekilde tutulur.”
“(2) Katılımcının, önceki
şirketinde ödediği katkı payları nedeniyle hesabına henüz intikal etmemiş bir
devlet katkısı bulunması halinde bu tutar en geç şirkete ödendiği günü takip
eden iş günü katılımcının yeni şirketine aktarılır.”
MADDE
5 – Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE
8 –
1) Katılımcının,
emeklilik hakkını kazanmadan sözleşmesini sonlandırarak sistemden ayrılma
talebinde bulunması halinde, Kanunun ek 1 inci maddesine göre devlet katkısı
hesabındaki hak kazanılan tutarlar, bireysel emeklilik hesabındaki birikimleri
ile birlikte Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmeliğin sistemden
ayrılmaya ilişkin hükümleri dikkate alınarak kendisine ödenir.
2) Kanunun
ek 1 inci maddesine göre devlet katkısı hesabındaki hak kazanılmayan tutarlar,
genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere aşağıda belirtilen işlemler takip edilerek
iade edilir.
3) Şirket,
katılımcı tarafından gönderilen ayrılma talep formunun intikal etmesini takip
eden iş günü emeklilik gözetim merkezini bilgilendirir. Şirket, formun
intikalini müteakip onbeş iş günü içinde, katılımcının devlet katkısı hesabındaki
fon pay adet ve tutar verisinin ve hesapladığı hak kazanma oranının emeklilik
gözetim merkezi kayıtları ile uyumlu olduğunu teyit eder. Emeklilik gözetim
merkezi, bu uyumun teyidi amacıyla şirketlerin emeklilik gözetim merkezi
nezdinde tutulan kendi kayıtlarına uzaktan erişimi için gerekli altyapıyı
kurar. Ayrılma işlemi gerçekleştirilmeden önce katılımcının sistemden
ayrılmaktan vazgeçmesi durumunda şirket, katılımcının bu yöndeki talebinin
kendisine ulaştığı tarihi takip eden iş günü emeklilik gözetim merkezini
bilgilendirir.
4) Şirket,
üçüncü fıkrada belirtilen teyidi sağlamasını müteakip katılımcının birikimini
oluşturan fon paylarının nakde dönüşme sürelerini dikkate alarak, devlet
katkısı hesabındaki fon paylarının satım talimatını verir.
5) Şirket,
fon paylarının nakde dönüştüğü gün, ilgili tutarı genel bütçeye gelir
kaydedilmek üzere Müsteşarlık hesaplarına öder. Şirket bu ödemelere ilişkin
bilgiyi, ödemelerin yapıldığı aya ilişkin kayıt kesinleştirme bildirim tarihine
kadar emeklilik gözetim merkezine gönderir. Emeklilik gözetim merkezi,
kendisine yapılan bildirim ve iletilen veriler kapsamında, Müsteşarlık
hesaplarına ödenen tutarların kendi kayıtları ile uyumunu ve doğruluğunu
kontrol eder. Ödenmediği veya eksik ödendiği tespit edilen tutarlar, ödenmesi
gereken tarihten itibaren 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen gecikme zammı
oranına göre hesaplanan faiziyle birlikte 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre
tahsil edilmek üzere emeklilik gözetim merkezi tarafından ilgili vergi
dairesine aylık olarak bildirilir.
6) Müsteşarlık
hesabına şirketlerce yapılan fazla ödemeler iade edilir. Fazladan ödenen
tutarlar için faiz ödenmez. Bu konudaki esas ve usuller Müsteşarlıkça
belirlenir.”
MADDE
6 – Aynı Yönetmeliğin 9 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE
9 – (1) Şirketler, devlet katkısına esas teşkil eden katkı paylarının
doğru hesaplanması ve kendi altyapı ve operasyonlarından kaynaklanan hataların
önlenmesi için gerekli tedbirleri alır.
(2) Haksız olarak ödendiği
tespit edilen devlet katkısı, ödeme tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanunun 51
inci maddesinde belirtilen gecikme zammı oranına göre hesaplanan faiziyle birlikte
6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere emeklilik gözetim
merkezi tarafından ilgili şirketin bağlı olduğu vergi dairesine aylık olarak
bildirilir.”
MADDE
7 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesinde yer alan “İMKB” ibareleri “BIST”
şeklinde değiştirilmiş, aynı maddenin altıncı fıkrasında yer alan “28/2/2002
tarihli ve 24681 sayılı” ibaresi “13/3/2013 tarihli ve 28586 sayılı” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE
8 – Aynı Yönetmeliğin 11 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “ve
getirilerinin” ibaresi “hesabındaki tutarların” şeklinde ve ikinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(2) 1/1/2013 tarihinden sonra
emeklilik sözleşmesinin sistemde geçirdiği sürenin üç yıldan altı yıla kadar
olması durumunda katılımcı, devlet katkısı hesabındaki tutarların yüzde
onbeşine, altı yıldan on yıla kadar olması durumunda yüzde otuzbeşine, on yıl
ve daha fazla olması durumunda ise yüzde altmışına hak kazanır. Hesaplamalar,
emeklilik sözleşmesi bazında yapılır. Süre hesabında, sistemden ayrılma tarihi
olarak, devlet katkılarının yatırıma yönlendirildiği fonun paylarının satım
talimatının verildiği tarih dikkate alınır.”
MADDE
9 – Aynı Yönetmeliğin 12 nci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve aynı maddenin üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
“(2) Şirketler, devlet katkısı
uygulamasına ilişkin işlemler ile kendi bünyelerindeki katılımcıların sözleşme
bazında devlet katkısı hesabındaki tutarlara hak kazanımı sürelerinin mevzuatta
öngörüldüğü şekilde takibi için gerekli teknik altyapıyı kurar.”
MADDE
10 – Aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan
“teyid edilememesi nedeniyle” ibaresi “teyid edilememesi ve benzeri nedenlerle”
şeklinde, dördüncü fıkrasında yer alan “aynı gün” ibaresi “süresi” şeklinde ve
beşinci fıkrasında yer alan “tahsilat” ibaresi “ödeme” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE
11 – Bu Yönetmeliğin;
a) 2 nci maddesinde yer alan,
mavi kart sahipleri için ilgili kimlik numaralarına göre devlet katkısı
hesaplanmasına dair hükümler 1/1/2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere
yayımı tarihinde,
b) Diğer hükümleri ise yayımı
tarihinde,
yürürlüğe girer.
MADDE
12 – Bu Yönetmelik hükümlerini Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan
yürütür.
3.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca “OFİSLERDE RİSK
DEĞERLENDİRMESİ REHBERİ” yayınlandı.
AMAÇ
- Bu kontrol listesi, ofis/bürolarda 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile 29/12/2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazete`de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği uyarınca risk değerlendirmesinin gerçekleştirilmesi sürecinde yol göstermek amacıyla hazırlanmıştır.
- Kontrol
listesi doğru bir şekilde uygulanıp, uygun olmadığını değerlendirdiğiniz
konularda gerekli önlemler alındığı takdirde işyerleriniz, sadece
çalışanlar için değil müşteriler için de sağlıklı ve güvenli yaşam alanlarına
dönüşecektir.
YÜKÜMLÜLÜK
- Ofis/bürolar
için bu kontrol listesinin doldurularak işyerinde bulundurulması, belirli
aralıklarla güncellenmesi ve bu değerlendirme sonucunda alınması öngörülen
tedbirlerin yerine getirilmesi gerekmektedir.
- Risk
değerlendirmesi; ofis/bürolarda var olan ya da dışarıdan gelebilecek
tehlikelerin belirlenmesi, bu tehlikelerin riske dönüşmesine yol açan
faktörlerin ortadan kaldırılması için yapılması gerekli çalışmaları
kapsar.
- Risk
değerlendirmesi çalışmalarının bir ekip tarafından yürütülmesi
gerekmektedir. İhtiyaç duyulduğunda bu ekibe destek olmak üzere dışarıdaki
kişi ve kuruluşlardan da hizmet alınabilir.
- 6331
sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu uyarınca, işyeri tehlike sınıfına
göre iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirmesi veya ortak
sağlık ve güvenlik birimlerinden bu hizmetin temin edilmesi yükümlülüğü
yürürlüğe girinceye kadar, risk değerlendirmesini gerçekleştirecek ekipte
iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekiminin bulunması zorunlu olmayıp;
işveren(ler) ve çalışan(lar) birlikte risk değerlendirmesini
gerçekleştirebileceklerdir.
- Öncelikle
ofis/büronuzun İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları
Tebliğine göre yer aldığı tehlike sınıfı belirlenmelidir. Yapılmış olan
risk değerlendirmesi; tehlikeli sınıfta yer alan ofis/bürolar için en geç
dört yılda bir, az tehlikeli sınıfta bulunan ofis/bürolar için ise altı
yılda bir yenilenir.
- Risk
değerlendirmesi, ofis/büroda herhangi bir değişiklik olması (örneğin asma
kat eklenmesi vb.) durumunda bu sürelere bakılmaksızın yenilenir.
İZLENECEK YOL
1.
Bu kontrol listesi, risk değerlendirmesi
çalışmalarınıza yön vermek üzere hazırlanmış olup ihtiyaca göre
detaylandırılabilir. İşyerinizi ilgilendirmeyen kısımları, kontrol listesinden
çıkarabilir veya farklı tehlike kaynakları olması halinde ise ilaveler
yapabilirsiniz.
2. Kontrol listesinde, ofis/bürolarda iş
sağlığı ve güvenliği açısından olması/yapılması gerekenler konu başlığı ile
birlikte cümleler halinde verilmiştir. Cümledeki ifade; işyerinizde
gözlemlediğiniz duruma uyuyorsa “evet”, uymuyorsa “hayır” kutucuğunu
işaretleyiniz. “Hayır” kutucuğunu işaretleyerek doğru olmadığını düşündüğünüz
her bir durum için alınması gereken önlemleri ilgili satırdaki karşılığına
yazınız. Alınması gereken önlem ile ilgili sorumlu kişiler ve tamamlanacağı
tarihi belirttikten sonra risk değerlendirmesini gerçekleştiren ekipteki
kişilere dokümanın her bir sayfasını paraflatıp son sayfasının ilgili
kısımlarını imzalatınız.
3.
Alınması gereken önlemlere karar verirken;
riskin tamamen bertaraf edilmesi, bu mümkün değil ise riskin kabul edilebilir
seviyeye indirilmesi için tehlike veya tehlike kaynaklarının ortadan
kaldırılması, tehlikelinin, tehlikeli olmayanla veya daha az tehlikeli olanla
değiştirilmesi ve riskler ile kaynağında mücadele edilmesi gerekmektedir.
4. Çalışanlar, temsilcileri ve başka
işyerlerinden çalışmak üzere gelen çalışanlar ve bunların işverenlerini;
ofis/büronuzda karşılaşılabilecek sağlık ve güvenlik riskleri ve alınan
tedbirler hakkında bilgilendiriniz.
5. Önlemler uygulanırken toplu korunma
önlemlerine, kişisel korunma önlemlerine göre öncelik verilmeli ve uygulanacak
önlemlerin yeni risklere neden olmaması sağlanmalıdır.
KONTROL LİSTESİNDE YER ALAN YANGIN GİBİ KONU
BAŞLIKLARI İÇİN İLGİLİ MEVZUATIN GEREKLERİNİN YERİNE GETİRİLMESİ
ÇALIŞMALARINIZA ÖNEMLİ KATKI SAĞLAYACAKTIR.
Rehberin
tamamı için;
4. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca
“İŞYERLERİNDE
PSİKOLOJİK TACİZ (MOBBİNG) BİLGİLENDİRME REHBERİ” yayınlandı. “SUNUŞ” ve “GİRİŞ”
bölümleri aşağıdadır.
İŞYERLERİNDE PSİKOLOJİK TACİZ (MOBBİNG)
BİLGİLENDİRME REHBERİ
Sunuş
Tüm kültürlerde ve
ülkelerde, yaş, cinsiyet, kıdem, hiyerarşik konum ayrımı olmadan çalışanların
karşılaşması muhtemel bir işyeri sorunu olan işyerlerinde psikolojik taciz
(mobbing), iş ahlakına aykırı sistematik yürütülen tutum ve davranışlar
bütünüdür.
Çalışma hayatını
düzenleyici, işçi ve işveren ilişkilerinde çalışma barışının sağlanmasını
kolaylaştırıcı ve koruyucu önlemler alma, çalışma hayatındaki mevcut ve
muhtemel sorunları ve çözüm yollarını araştırma görevi bulunan Bakanlığımız,
günümüzde hem bireysel hem de kurumsal düzeyde bir sorun haline gelen
psikolojik taciz konusunda da çalışmalar yürütmeye başlamıştır.
19 Mart 2011 tarih ve
27879 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “İşyerlerinde Psikolojik Tacizin
Önlenmesi (Mobbing)” Başbakanlık Genelgesinin dördüncü, beşinci ve sekizinci
maddeleri Bakanlığımıza açıkça görevler yüklemiştir. ALO 170
üzerinden psikologlar
vasıtasıyla çalışanlara yardım ve destek sağlanması, Psikolojik Tacizle
Mücadele Kurulunun oluşturulması ile eğitim ve bilgilendirme toplantıları
düzenlenmesi, Bakanlığımızın başlıca sorumluluk alanları olarak belirlenmiştir.
Söz konusu Genelge
kapsamında, psikolojik tacizle mücadeleyi güçlendirmek amacıyla, öncelikle
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İletişim Hattı olan ALO 170 üzerinden
Psikolojik Taciz konusunda çağrılar alınmaya başlanmıştır. Alınan bu çağrılara
cevap vermek üzere psikologlar konu hakkında eğitilmiş ve hattı arayanlara
yardımcı olmak üzere görevlendirilmiştir. Söz konusu psikologlar hattı
arayanları konu hakkında bilgilendirme, işyerinde psikolojik tacize uğradığını
düşünenlere psikolojik destek verme, onları yönlendirme, şikayetleri dinleme
görevlerini yerine getirmeye başlamışlardır.
Bununla birlikte,
21/5/2012 tarihli Bakanlık Oluru ile “Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulu”
oluşturulmuştur. Söz konusu Kurul, “İşyerlerinde Psikolojik Tacizin Önlenmesi
Genelgesi Uygulama Eylem Planı (2012-2014)” hazırlayarak çalışmalarına
başlamıştır.
Bu çalışmalar kapsamında
sosyal taraflar ve ilgili kuruluşların temsilcilerinin katkıları ile hazırlanan
İşyerlerinde Psikolojik Taciz (Mobbing) Bilgilendirme Rehberinin işyerlerinde
çalışma barışına katkı sağlamasını, çalışanlara ve işverenlere faydalı olmasını
umut ediyorum.
Ali Kemal SAYIN
Müsteşar Yardımcısı
GİRİŞ
1. Günlük hayatın önemli bir kısmı işyerinde
geçmekte ve insanlar ailelerinden, arkadaşlarından daha fazla iş arkadaşlarıyla
vakit geçirmektedirler. İş hayatı kendi içerisinde rekabet, kar baskısı, stres,
kişisel hırslar vb. hususları barındırmaktadır.
2. Kamu kurumlarında ve özel sektörde çalışma
ilişkilerini ve mağdurun sağlığını olumsuz yönde etkileyen, işyerinin ve
çalışanların verimini düşüren “psikolojik taciz”; tek bir nedenle
açıklanamayacak kadar kapsamlı ve karmaşık bir süreçtir. İşyerlerinde
psikolojik taciz, kişilik özellikleri, mağdurun iş konumu, örgütsel ve sosyo-ekonomik
koşulların etkileşimi sonucu ortaya çıkan ve tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde
de sıkça kamuoyu gündemine gelen bir işyeri sorunudur.
3. Çok yaygın bir işyeri sorunu olarak
bilinen “Psikolojk Taciz (Mobbing)” olaylarını engellemek, toplumun bilinçlendirilmesini
sağlamak amacıyla tüm çalışanları kapsamak üzere “İşyerlerinde Psikolojik
Tacizin (Mobbing) Önlenmesi” konulu 2011/2 sayılı Başbakanlık Genelgesi 19 Mart
2011 tarihli ve 27879 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
4. Söz konusu Genelgenin 5 inci maddesi
gereğince; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde, sivil toplum
kuruluşları ve ilgili tarafların katılımıyla “Psikolojik Tacizle Mücadele
Kurulu” oluşturulmuştur. Kurul, çalışanların uğradığı psikolojik taciz
olaylarını izlemek, değerlendirmek ve önleyici politikalar üretmekle
görevlendirilmiştir.
5. “Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulu”,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü başkanlığında,
Türkiye İnsan Hakları Kurumu, Devlet Personel Başkanlığı, TİSK, TÜRK-İŞ,
HAK-İŞ, DİSK, MEMUR-SEN, KAMU-SEN ve KESK’in Genel Sekreterlerinin katılımı ile
yılda iki kere olağan, gerekli hallerde olağanüstü toplanmaktadır.
6. Kurul, işyerlerinde psikolojik tacizin
önlenmesine yönelik olarak ülke çapında politikaların belirlenmesine katkı sağlamak,
eğitim ve bilgilendirme faaliyetlerini koordine etme, ihtiyaç duyulan konularda
araştırma ve incelme yapma/ yaptırma, rapor, rehber ve bilgilendirme
dokümanları hazırlama ve kamuoyunu bilinçlendirme çalışmaları yürütmektedir.
7. “Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulu”,
“İşyerlerinde Psikolojik Tacizin Önlenmesi Genelgesi Uygulama Eylem Planı
(2012-2014)’nı hazırlamıştır. Eylem Planı, “İşyerlerinde Psikolojik Tacizin
Önlenmesine İlişkin Kurumsal Kapasite Çalışmaları”, “İşyerlerinde Psikolojik
Tacizin Önlenmesine İlişkin Eğitim ve Farkındalık Artırma Çalışmaları”,
“İşyerlerinde Psikolojik Tacizin Önlenmesine İlişkin Veri Toplama, İzleme
ve Değerlendirme Çalışmaları” ve “İşyerlerinde Psikolojik Tacizin Önlenmesine
İlişkin Mevzuat Geliştirme Çalışmaları” başlıklı dört öncelik alanından
oluşmaktadır.
8. “İşyerlerinde Psikolojik
Tacizin Önlenmesine İlişkin
Kurumsal Kapasite Çalışmaları” ve “İşyerlerinde Psikolojik
Tacizin Önlenmesine İlişkin Eğitim ve Farkındalık Artırma Çalışmaları” başlıklı
öncelik alanları kapsamında işyerlerinde psikolojik tacizin önlenmesi hususunda
farkındalık artırmak ve kişilerin bu konuda bilgilendirilmelerini sağlamak
üzere rehber hazırlanması için çalışma grubu oluşturulmuştur.
9. Söz konusu çalışma grubu Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü, Türkiye İnsan Hakları Kurumu,
Devlet Personel Başkanlığı, TİSK, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, DİSK temsilcilerinin
katılımı ile çalışmalarını tamamlamış ve “İşyerlerinde Psikolojik Taciz
(Mobbing) Bilgilendirme Rehberi”ni hazırlamıştır.
10. Psikolojik
Tacizle Mücadele Kurulu’nca hazırlanan ve ülkemizde konu ile ilgili
farkındalığın artırılmasının ve kişilerin bu alanda bilgilendirmelerinin
amaçlandığı bu Rehberde; işyerlerinde uygulanan psikolojik tacizin tanımı,
psikolojik tacizle benzer kavram ve durumlar, psikolojik tacizin türleri,
süreci, tarafları ile kişiler, işyerleri ve topluma olası etkilerine yer
verilmektedir. Konuyla ilgili yargı kararları, mevzuat ve ALO 170 verileri ise
rehber ekinde paylaşılmaktadır.
Rehberin tamamı için;
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder