Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: 30
Aralık 2016 Tarihli Resmi Gazete Sayı:
29934
ASGARİ ÜCRET
TESPİT KOMİSYONU KARARI 2016 / 1
Karar Tarihi: 29/12/2016 Karar No :
2016/1
22/5/2003 tarihli
ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 39 uncu maddesi gereğince, iş sözleşmesi ile
çalışan ve bu Kanunun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin asgari ücretini
tespit etmekle görevli Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 06/12/2016 tarihinde
başladığı çalışmalarını 29/12/2016 tarihine kadar sürdürmüş ve yaptığı dört
toplantı sonucunda;
1)
Milli seviyede tek asgari ücret
tespitine oybirliğiyle,
2)
İşçinin bir günlük normal çalışma
karşılığı asgari ücretinin; 01/01/2017-31/12/2017 tarihleri arasında 59,25
(Ellidokuz yirmibeş) Türk Lirası olarak tespitine, işçi temsilcilerinin
muhalefetine karşılık oyçokluğuyla,
3)
İş bu Kararın, 4857 sayılı Kanunun
39 uncu maddesine dayanılarak hazırlanan Asgari Ücret Yönetmeliği’nin 11 inci
maddesi gereğince Resmi Gazete’de yayımlanmasına oybirliğiyle,
karar verilmiştir.
GEREKÇE
Asgari ücret,
bilindiği gibi ödenmesi zorunlu olan en az ücrettir.
Asgari ücretin
belirlenmesini düzenleyen Asgari Ücret Yönetmeliği uyarınca, asgari ücret,
pazarlık ücreti değildir.
Asgari ücretin
belirlenmesi sırasında, Komisyonumuz, bu çerçevede bir karar alınması için
çalışmış, işçilerin geçim şartlan ve 2017 yılı enflasyon hedefi gibi faktörleri
değerlendirmiştir.
İşte bu çerçevede
hareket eden Komisyonumuz; işçinin günlük asgari ücretini; 01/01/2017 - 31/12/2017
tarihleri arasında uygulanmak üzere 59,25 (Ellidokuz yirmibeş) Türk Lirası
olarak belirlemiştir.
Asgari Ücret
Yönetmeliği’nin 11 inci maddesi gereğince, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nca
belirlenen asgari ücret, Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihi izleyen ayın ilk
gününden itibaren yürürlüğe girecektir.
İŞÇİ TEMSİLCİLERİNİN ASGARİ ÜCRET KARŞI OY GEREKÇESİ
Asgari Ücret Tespit
Komisyonu’nda işçi kesimi adına görev yapan Türkiye İşçi Sendikaları
Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) temsilcileri, işveren-devlet kesimi temsilcilerinin oy
çokluğu görüşüyle 2017 yılı için belirlediği asgari ücrete aşağıdaki gerekçeyle
katılmamış ve muhalif kalmışlardır:
“Anayasanın 55 inci
maddesinde ‘asgari ücretin tespitinde çalışanların geçim şartlan ile ülkenin
ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur’ düzenlemesi yer almaktadır.
Asgari Ücret
Yönetmeliğinde ise ‘işçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve
işçinin, gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu
ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek
ücret’ olarak asgari ücret tanımlanmaktadır.
Asgari ücret,
çalışanların düşük ücretlere karşı korunmasını ve emek sömürüsünü önlemeye
yönelik önemli ve etkin bir sosyal politika aracıdır. İnsan temel hak ve
özgürlüklerinin tanımlandığı tüm uluslararası sözleşmelerde, herkesin kendisi
ve ailesi için “insan onuruna yaraşır” adil ve elverişli bir ücret hakkı olduğu
kabul edilmektedir.
İşçi temsilcileri,
mevcut asgari ücrete hedeflenen enflasyon ya da biraz üzerinde belirlenecek
oranda yapılacak bir artışın yeterli olmayacağını, olumsuz yaşama şartlarını
düzeltmeyeceğini, bu nedenle kabul edilemez olduğunu ifade etmişlerdir.
İşçi temsilcileri
asgari ücreti belirleme çalışmaları sırasında temel alınması gereken ilkeleri
aşağıdaki biçimiyle açıklamış ve talep etmiştir:
1.
Anayasa’da yer alan “geçim
şartları” yaklaşımına öncelikle uyulmalıdır.
2.
İşçinin ailesi ile birlikte günün
ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık
onuruyla bağdaşacak bir tutar olmalıdır.
3.
Belirleme yapılırken, işçinin ve
ailesinin bilimsel olarak belirlenmiş harcama kalıbı esas alınmalı ve
hesaplamalarda TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) verileri kullanılmalıdır.
4.
Perakende fiyatlar kullanılarak
hesaplanan net harcama tutarı, işçinin eline net geçecek biçimde
düzenlenmelidir.
5.
Asgari ücret, sanayi/tarım ve yaş,
cinsiyet ayırımı yapılmadan yine ulusal düzeyde tek olarak belirlenmelidir.
6.
İşçilerin arasında nitelik, kıdem,
işin mahiyeti gibi ekonomik amaçlı değerlendirmelerin tümünden bağımsız olarak
ele alınmalı, ekonomik ölçülerin ötesinde sosyal bir ücret olarak kabul
edilmelidir.
7.
İşçinin satın alma gücünün ileriye
dönük olarak korunabilmesi için gerekli bir iyileştirme ayrıca ilave
edilmelidir.
8.
Asgari ücret belirlenirken, gelir
dağılımında adaleti sağlamaya yönelik olarak ayrıca refahtan pay verilmelidir.
9.
Ücretlerde adaleti sağlamak
açısından, en düşük devlet memuru maaşı da dikkate alınmalıdır.
İşçi temsilcileri,
asgari ücret çalışmaları sırasında bu ilkeleri savunmuş ve asgari ücretin bu
çerçevede belirlenmesi ve kabul edilmesi için çaba göstermiştir.
Asgari ücretin
belirlenmesindeki göz önünde bulundurulması öncelikli ilke olan ‘çalışanların
geçim şartları’ devletin resmi kurumu Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)
tarafından ortaya konulmuştur. Asgari Ücret Tespit Komisyonunun verdiği görev
doğrultusunda TÜİK çalışanların geçim şartlarını hesaplamıştır. Devletin resmi
kurumunun Komisyona sunduğu hesaplamaya göre, 2016 Kasım ayı itibariyle ağır
bir işte çalışan bekar bir işçinin aylık harcama tutarı net 1.668,90 TL’dir.
Yapılan bu hesaplamada ‘çalışanın ailesi’ dikkate alınmamıştır. TÜRK-İŞ’in
(Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu) 30 yıldan bu yana her ay düzenli
olarak yaptığı ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı’ araştırmasına göre tek bir işçinin
yaşama maliyeti ise aynı dönem itibariyle net 1.761,74 TL’dir. TÜRK-İŞ ile
TÜİK’in verileri uyumludur.
Bilindiği üzere,
asgari ücret pazarlık ücreti değildir. Bilimsel, objektif yöntemler ve
güvenilir verilerle tespit edilen taban ücrettir.
İşçi kesimi,
öncelikle TÜİK tarafından belirlenen net tutarın temel alınmasını, sonradan
2017 yılı için öngörülen enflasyon hedefi ile refah payı ilavesi gerektiğini,
sonuç itibariyle, bu yöntemle belirlenecek asgari ücretin önemli adım ve
başlangıç olacağını Komisyonda ifade ve talep etmiştir.
Ancak işçi
kesiminin bu talebi bile Komisyonda görev yapan işveren-devlet kesimi
temsilcileri tarafından dikkate alınmamıştır. Asgari ücret pazarlık konusu
yapılmış ve düşük belirlenerek, oy çokluğuyla kabul ve ilan edilmiştir.
Bu yaklaşım gelir
eşitsizliğini ve adaletsizliği daha da büyütmektedir. Kararlaştırılan asgari
ücret, ülkede uygulanmakta olan ekonomik ve sosyal politikaların bir
yansımasıdır. Devlet sosyal koruma görevini iktisaden zayıf olan işçiden yana
kullanmamıştır.
2017 yılı gelir
vergisi tarifesi oranları aynı kalmış, gelir vergisinin sadece ilk dilimi yüzde
3,17 oranında artırılmıştır. Bu düzenleme ile ücretliler bu yıl daha da fazla
vergi ödemek zorunda kalmaktadır. Asgari ücretliler üzerinde bile taşınmaz
boyutlarda vergi yükü bulunmaktadır. Aynı şekilde, sosyal güvenlik için kesilen
prim asgari ücretli için yüksektir. Ancak işverenlerin sosyal güvenlik primi 5
puan indirimi uygulaması yanında işgücü maliyeti artışını karşılamak için
ayrıca teşvik verilmektedir. Türkiye, ücretten yapılan kesintilerin yüksekliği
bakımından OECD üyesi ülkelerin başında gelmektedir. Ülkemizdeki asgari ücret düzeyi
çoğu AB üyesi ülkelerin gerisindedir. Türkiye’nin rekabet şartlarını düşük
ücret politikasıyla sağlaması mümkün değildir.
Asgari ücret
artışını gerekçe yaparak, çalışanların işsizlik ve kayıtdışı istihdamla karşı
karşıya bırakmanın doğru bir yaklaşım olmadığı açıktır. Komisyonun
işveren-hükümet temsilcileri tarafından belirlenen asgari ücret, işçilerin ve
toplumun beklentilerini karşılamamıştır. Bu durumun iş barışını ve sosyal
barışı bozabileceği endişesi maalesef devam etmektedir.
Ülkenin milli birlik
ve beraberliği her şeyin üzerindedir. İşçiler olarak biz bunun gereğini her
fırsatta yerine getirdik. Ancak, işçiye karşı yükümlülüklerin yerine
getirilmesi beklentimiz karşılanmamıştır.
Asgari Ücret Tespit
Komisyonu’nun işveren-devlet kesimi temsilcilerinin oy çoğunluğuyla belirlenen
asgari ücrete, gerek miktar ve gerek belirleme yöntemi açısından yukarıda
sıraladığımız gerekçelerle katılmıyoruz ve işçi kesimi olarak muhalif
kalıyoruz.”
NOT :
2016 Yılı Asgari Ücretin USD
karşılığı 1.300,99 / 2,9422 = 442,18 idi (05.01.2016)
2017 Yılı Asgari Ücretin USD
karşılığı 1.404,06 / 3,5318 = 397,80 oldu. (30.12.2016)