24 Mayıs 2016 Salı

ÜCRETLERİN BANKALAR ARACILIĞIYLA ÖDENMESİNE DAİR YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK

21 Mayıs 2016 tarihli ve 29718 sayılı Resmi Gazete’de “Ücret, Prim, İkramiye ve Bu Nitelikteki Her Türlü İstihkakın Bankalar Aracılığıyla Ödenmesine Dair Yönetmelik” te Yapılan değişiklikle 10 ve daha fazla çalışan istihdam eden işverenlerin Ücret Vb ödemeleri bankalar aracılığıyla yapmaları zorunluluğu 01 Haziran 2016 tarihinden itibaren 5 kişiye indirilmiştir.

Yönetmelik metni aşağıdaki gibidir;
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:

MADDE 1 – 18/11/2008 tarihli ve 27058 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ücret, Prim, İkramiye ve Bu Nitelikteki Her Türlü İstihkakın Bankalar Aracılığıyla Ödenmesine Dair Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (ç) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“a) Banka: 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki bankaları,”
“ç) Hesap: 5411 sayılı Kanun kapsamındaki bankalar nezdinde açılan hesabı,”

MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “en az 10 gazeteci” ibaresi “en az beş gazeteci” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “en az 10 olması durumunda,” ibaresi “en az beş olması durumunda,” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “en az 10 gemi adamı” ibaresi “en az beş gemi adamı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “en az 10 olması halinde,” ibaresi “en az beş olması halinde,” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 6 – Bu Yönetmelik yayımı tarihini izleyen ay başında yürürlüğe girer.
MADDE 7 – Bu Yönetmelik hükümlerini, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Maliye Bakanı ve Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan birlikte yürütür.

Bu çerçevede 5953 sayılı yasa, Deniz İş yasası ve İş Yasası çerçevesinde 5 ve yukarı sayıda kişi çalıştırılan işyerlerinde Ücret ve benzeri ( tüm istihkakların) ödemelerin bankalar kanalıyla ödenmesi zorunluluğunun çerçevesi daraltılmıştır.

 

17 Mayıs 2016 Salı

6704 SAYILI YASA VE YILLIK ÜCRETLİ İZNİN UYGULANMASI


6704 sayılı torba yasada iki satır arasına sıkıştırılmış iş yasasının “İzin” uygulamasıyla ilgili önemli bir değişiklik yapıldı. Yasa maddesi kısmen daha esnek bir hale getirildi. Yasanın 56 maddesi şöyleydi;

YILLIK ÜCRETLİ İZNİN UYGULANMASI

Madde 56 - Yıllık ücretli izin işveren tarafından bölünemez.

Bu iznin 53 üncü maddede gösterilen süreler içinde işveren tarafından sürekli bir şekilde verilmesi zorunludur.

Ancak, 53 üncü maddede öngörülen izin süreleri, tarafların anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere en çok üçe bölünebilir.

İşveren tarafından yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve hastalık izinleri yıllık izne mahsup edilemez.

Yıllık ücretli izin günlerinin hesabında izin süresine rastlayan ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri izin süresinden sayılmaz.

Yıllık ücretli izinleri işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde geçirecek olanlara istemde bulunmaları ve bu

hususu belgelemeleri koşulu ile gidiş ve dönüşlerinde yolda geçecek süreleri karşılamak üzere işveren toplam dört güne kadar ücretsiz izin vermek zorundadır. İşveren, işyerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izinlerini gösterir izin kayıt belgesi tutmak zorundadır.

(Ek fıkra: 10/9/2014-6552/6 md.) Alt işveren işçilerinden, alt işvereni değiştiği hâlde aynı işyerinde çalışmaya devam edenlerin yıllık ücretli izin süresi, aynı işyerinde çalıştıkları süreler dikkate alınarak hesaplanır. Asıl işveren, alt işveren tarafından çalıştırılan işçilerin hak kazandıkları yıllık ücretli izin sürelerinin kullanılıp kullanılmadığını kontrol etmek ve ilgili yıl içinde kullanılmasını sağlamakla, alt işveren ise altıncı fıkraya göre tutmak zorunda olduğu izin kayıt belgesinin bir örneğini asıl işverene vermekle yükümlüdür.

Ancak 6704 sayılı yasanın 16. Maddesi ile yapılan değişiklik neticesinde 3. Paragraf;
“Ancak, 53 üncü maddede öngörülen izin süreleri, tarafların anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere bölümler hâlinde kullanılabilir.”

Şekline dönüştürüldü. Bu durumda eskiden en çok üçe bölünebilen izin süresinin 10 günlük bir bölümünden artakalan süre daha farklı bölümlere ayrılabilecek. Örneğin 14 günlük izin süresi “10+1+1+1+1” halinde kullanılabilecek şekle geldi.

Kevork Simkeşyan