20 Haziran 2015 Cumartesi

E-FATURA / E-DEFTER KAPSAMINDA GENİŞLEME - VUK 453 / 454 / 455 SAYILI TEBLİĞLER

Maliye Bakanlığı 20 Haziran 2015 Tarih ve 29392 sayılı Resmi Gazetede 3 adet VUK tebliği yayınladı. Özellikle 454 sayılı tebliğ e-fatura uygulamasının yeni kapsamını belirliyor. Yeni had 2015 yılında birçok mükellefi de kapsam dahiline alacak ve çerçeve bir hayli genişleyecek gibi görünüyor. İlgili bölüm özellikle renklendirilmiştir. Yine e-uygulamalar kapsamına getirilen yenilik ve borçların açıklanma konularının da dikkatle okunması gerekir. Adıgeçen tebliğler aşağıdadır.

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 453)
1. Giriş ve Yetki
Günümüzde gittikçe artan ve karmaşıklaşan mükellef ve mükellefiyete ilişkin faaliyetlerin etkin ve hızlı şekilde kavranması ve kayıt altına alınması tüm vergi idareleri açısından büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle yoklama faaliyetlerinin etkinliğinin ve verimliliğinin artırılması için gelişen bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanılması, bu faaliyetlerin dinamik ve organize bir yapıda yürütülmesi ve gelişen teknolojiye uygun yeni usul ve esaslarının belirlenmesi zorunluluk haline gelmiştir.
4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 127 nci maddesinde mükellefleri ve mükellefiyetle ilgili maddî olayları, kayıtları ve mevzuları araştırmak ve tespit etmek olarak tanımlanan yoklama faaliyetlerinin elektronik ortamda yapılabilmesi ve sonuçlarının etkin bir şekilde izlenebilmesi amacıyla 27/3/2015 tarihli ve 6637 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi ile Vergi Usul Kanununa aşağıda hükümlerine yer verilen 132/A maddesi eklenmiştir.
“Vergi Usul Kanunu Madde 132/A-
Yoklama neticeleri, yoklama yerinde bu Kanunun 131 inci maddesinde yer alan yoklama fişi ile aynı mahiyette olan, elektronik ortamda tanzim olunan "yoklama fişi" ile de kayıt altına alınabilir. Bu fiş, nezdinde yoklama yapılan veya yetkilisi tarafından elektronik imza araçlarıyla imzalanır. Yoklama fişinin elektronik imza araçlarıyla imzalanmaması durumunda yoklama fişini temsil eden ve yoklama fiş muhteviyatının değiştirilemeyeceğini güvence altına alan benzersiz bir kodun üzerine yazıldığı bir form imzalanır.
Maliye Bakanlığı elektronik ortamda kayıt altına alınan yoklama fişleri ile birinci fıkrada belirtilen formların şekil ve muhteviyatını tespit etmeye, bunların şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları konulmak suretiyle imzalanması usul ve esaslarını belirlemeye, bunları internet de dâhil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında ilgili kişilere göndermeye ve elektronik ortamda yürütülecek yoklama faaliyetlerine ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”
Söz konusu hükümlerin Maliye Bakanlığına tanıdığı yetkilere istinaden, elektronik yoklamaya ilişkin belirlenen usul ve esaslar aşağıda açıklanmaktadır.
2. Tanımlar ve Kısaltmalar
Bu Tebliğde geçen;
Başkanlık: Gelir İdaresi Başkanlığını,
Benzersiz Kod: Elektronik ortamda düzenlenen e-yoklama fişinin değiştirilemeyeceğini güvence altına alan ve sadece düzenlenen fişe ait tekil numarayı,
E-Yoklama Fişi: Elektronik ortamda yapılan yoklama faaliyetleri sonucunda düzenlenen fişi,
E-Yoklama İmza Formu: Seri-sıra numarası ihtiva eden, e-yoklama fişini temsil eden, benzersiz kodun üzerine yazıldığı formu,
Elektronik İmza Araçları: E-yoklama fişinin nezdinde yoklama yapılan veya yetkilisi tarafından elektronik ortamda imzalanmasını sağlayan nitelikli elektronik sertifika veya mali mührü,
Elektronik Yoklama Sistemi: Yoklama faaliyetlerine ilişkin süreçlerin elektronik ortamda yürütülmesini, yoklama faaliyeti sonucunda kayıt altına alınan delil niteliğindeki verilerin (resim, video, koordinat vs. dahil) Başkanlık ve ilgilisine elektronik ortamda iletilmesini sağlayan sistemi,
Mali Mühür: 5/3/2010 tarihli ve 27512 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 397 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği çerçevesinde Başkanlık için TÜBİTAK-BİLGEM KamuSM bünyesinde oluşturulan elektronik sertifika alt yapısını,
Nitelikli Elektronik Sertifika: 15/1/2004 tarihli ve 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununun 9 uncu maddesinde tanımlanan elektronik imzayı,
ifade eder.
3. Elektronik Yoklama Sistemi
Elektronik Yoklama Sistemi ile yoklama talebinin oluşturulması, oluşturulan talebin yoklamaya yetkililere iletilmesi, yoklama fişinin oluşturulması, kayıt altına alınması ve onaylanması ile yoklama fişinin ilgilisine iletilmesi işlemleri elektronik ortamda gerçekleştirilecektir.
Yoklama fişlerinin elektronik ortamda oluşturularak kayıt altına alınması, bunların elektronik imza araçları ile onaylanması ya da formun ıslak olarak imzalanması, bu şekilde hazırlanacak olan bilgi ve belgelerin internet de dahil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında ilgili kişilere gönderilmesi esas olmakla birlikte, yoklama faaliyetinin herhangi bir nedenle elektronik ortamda yürütülememesi halinde söz konusu işlemler genel hükümler doğrultusunda yerine getirilecektir.
3.1. E-Yoklama Fişi
3.1.1. E-Yoklama Fişinin Oluşturulması ve İmzalanarak Onaylanması
E-yoklama fişleri, yoklamaya yetkililer tarafından yoklama faaliyetinin amaç ve içeriğine göre belirlenmiş iş kuralları çerçevesinde, mobil cihazlar aracılığıyla elektronik ortamda oluşturulur.
Yoklama sırasında tespit edilen hususlar, nezdinde yoklama yapılana veya yetkilisine mobil cihaz ekranında ön izleme yaptırılmak suretiyle okutulur ve doğruluğu noktasında karşılıklı olarak mutabık kalınması halinde;
a. Nezdinde yoklama yapılanın elektronik imza aracı bulunması durumunda; nezdinde yoklama yapılan kişi veya yetkilisi tarafından elektronik imza aracı kullanılarak e-yoklama fişi imzalanır,
b. Nezdinde yoklama yapılanın elektronik imza aracı bulunmaması durumunda; yoklamaya ilişkin özet bilgilerle benzersiz kodun üzerine yazıldığı e-yoklama imza formu, tarih yazılmak suretiyle yoklamaya yetkililer ve nezdinde yoklama yapılan kişi veya yetkilisi ile birlikte karşılıklı olarak ıslak imza ile imzalanır.
Yukarıda belirtildiği şekilde nezdinde yoklama yapılan veya yetkilisi tarafından imzalanan e-yoklama fişi yoklamaya yetkililer tarafından elektronik ortamda onaylanarak imzalanma süreci tamamlanır.
3.1.2. E-Yoklama Fişinin İmzalanmadan Onaylanması
Elektronik ortamda yoklama fişinin tanzimi sırasında, nezdinde yoklama yapılan veya yetkilisi bulunmaz veya imzadan imtina ederlerse bu durum  mobil cihaz üzerinde ve e-yoklama imza formunda kayıt altına alınır. Bu durumda yoklama fişi yoklamaya yetkili memur tarafından başka bir işleme gerek kalmaksızın tek taraflı olarak onaylanır ve e-yoklama imza formunun bir örneği ilgilisine bırakılır.
3.2. Elektronik Yoklama Fişlerinin İletilmesi
E-yoklama fişi, internet vergi dairesi üzerinde yer alan “Elektronik Yoklama Görüntüleme” menüsünden görüntülenebilir ve çıktısı alınabilir. Aynı şekilde bağlı bulunulan vergi dairesi/mal müdürlüğüne mükellef ya da yetkilisi tarafından başvurulması halinde kağıt ortamında bir örneği verilir. Elektronik ortamda yoklama fişinin tanzimi sırasında nezdinde yoklama yapılana veya yetkilisine ulaşılamazsa,  e-yoklama fişinin çıktısı alınarak mükellefin bilinen adresine 7 gün içerisinde gönderilir.
4. Yoklama Faaliyetinin Elektronik Ortamda Yapılamaması
Yoklama faaliyetinin teknik imkansızlık ya da yapılacak işin niteliği gereği elektronik ortamda yapılamaması halinde, yoklama fişi kağıt ortamında üç örnek olarak düzenlenir ve nezdinde yoklama yapılana veya yetkilisine imzalatılır. Nezdinde yoklama yapılan veya yetkilisi bulunmaz veya imzadan imtina ederse durum fişe yazılır. Yoklama fişlerinin birinci örneği nezdinde yoklama yapılana veya yetkilisine bırakılır. Bunlar bulunmazsa ilgilisine 7 gün içerisinde gönderilir.
5. Uygulamanın Başlama Zamanı
Elektronik Yoklama Sisteminin uygulanmasına 1/9/2015 tarihinde başlanılacaktır.
Tebliğ olunur.

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 454)
1. Giriş
4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 ile mükerrer 242 nci maddelerinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden 14/12/2012 tarihli ve 28497 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 421 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile zorunluluk getirilen mükelleflere ilave olarak elektronik defter tutma ve elektronik fatura (e-fatura) uygulamasına dâhil olma zorunluluğu getirilen mükelleflerin kapsamının genişletilmesi ve ihracat işlemlerinde e-Fatura uygulamasına ilişkin usul ve esaslar bu Tebliğin konusunu oluşturmaktadır.
2. Elektronik Defter ve Elektronik Fatura Kullanma Zorunluluğu Getirilen Mükellefler
421 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile zorunluluk getirilen mükelleflere ilave olarak aşağıda sayılan mükelleflere elektronik defter tutma ve e-fatura uygulamasına geçme zorunluluğu getirilmiştir.
a) 2014 veya müteakip hesap dönemleri brüt satış hasılatı 10 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler.
b) 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli I sayılı listedeki malların imali, ithali, teslimi vb. faaliyetleri nedeniyle Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)’ndan lisans alan mükellefler. Bayilik lisansı olanlar, münhasıran bu lisansa sahip olmaları nedeniyle bu bent kapsamında değerlendirilmeyecektir.
c) Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli III sayılı listedeki malları imal, inşa ve ithal eden mükellefler.
(a) bendindeki şartı, 2014 hesap döneminde sağlayan mükellefler 1/1/2016 tarihinden itibaren, 2015 veya müteakip hesap dönemlerinde sağlayan mükellefler ise ilgili hesap dönemine ilişkin gelir/kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihi takip eden hesap döneminin başından itibaren, (b) ve (c) bentlerinde sayılanlardan bu Tebliğin yayım tarihinden önce lisans alan veya mükellefiyet tesis ettirenler 1/1/2016 tarihinden itibaren, bu Tebliğin yayım tarihinden sonra lisans alan veya mükellefiyet tesis ettirenler ise, lisans aldıkları ya da mükellefiyet tesis ettirdikleri tarihi izleyen hesap döneminin başından itibaren elektronik fatura ve elektronik defter uygulamasına geçmek zorundadır. Bununla birlikte, lisans ya da mükellefiyet tesis tarihi ile izleyen hesap dönemi arasındaki sürenin üç aydan kısa olması halinde isteyen mükellefler bir sonraki hesap döneminin başından itibaren elektronik defter tutabilecekler ve e-Fatura uygulamasına geçebileceklerdir.
Örnek 1: (A) A.Ş. 2015 hesap dönemi sonu itibarıyla 10 Milyon TL brüt satış hasılatını aşmıştır. Bu durumda (A) A.Ş.’nin 31/12/2016 tarihine kadar (bu tarih dahil) gerekli başvuruları yapıp hazırlıklarını tamamlayarak 1/1/2017 tarihinden itibaren elektronik defter tutmak ve e-Fatura uygulamasına geçmek zorundadır.
Örnek 2: 1/7/XXXX-30/6/XXXX özel hesap dönemine tabi (B) Ltd. Şti. 30/6/2016 hesap dönemi sonu itibarıyla 10 Milyon TL brüt satış hasılatına ulaşmış bulunmaktadır. Bu durumda (B) Ltd. Şti.’nin, 30/6/2017 tarihine kadar (bu tarih dahil) gerekli başvuruları yapıp hazırlıklarını tamamlayarak, kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihi (31/10/2016) izleyen özel hesap döneminin başlangıcı olan 1/7/2017 tarihinden itibaren elektronik defter tutmak ve e-Fatura uygulamasına geçmek zorundadır.
Örnek 3: (C) A.Ş. ÖTV I sayılı listedeki mallara ilişkin teslim faaliyetinde bulunması sebebiyle EPDK’dan 5/5/2012 tarihinde lisans almıştır. Buna göre, bu Tebliğin yayım tarihinden önce lisans alan (C) A.Ş.’nin 31/12/2015 tarihine kadar (bu tarih dahil) gerekli başvuruları yapıp hazırlıklarını tamamlayarak 1/1/2016 tarihinden itibaren elektronik defter tutmak ve e-Fatura uygulamasına geçmek zorundadır.
Örnek 4: (E) A.Ş. ticari faaliyeti ile ilgili olarak 5/5/2016 tarihinde bağlı bulunduğu vergi dairesine başvurarak Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli III sayılı listeden dolayı mükellefiyet tesis ettirmiştir. Buna göre, bu Tebliğin yayım tarihinden sonra ÖTV III sayılı listedeki mallar nedeniyle mükellefiyet tesis ettiren (E) A.Ş.’nin, e-fatura ve e-defter uygulamasına geçmek için 31/12/2016 tarihine kadar (bu tarih dahil) gerekli başvuruları yapıp hazırlıklarını tamamlayarak 1/1/2017 tarihinden itibaren elektronik defter tutmak ve e-Fatura uygulamasına geçmek zorundadır.
Örnek 5: (F) A.Ş. ticari faaliyeti ile ilgili olarak 5/10/2015 tarihinde bağlı bulunduğu vergi dairesine başvurarak Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli III sayılı listeden dolayı mükellefiyet tesis ettirmiştir. Bu durumda, bu Tebliğin yayım tarihinden sonra ÖTV III sayılı listedeki mallar nedeniyle mükellefiyet tesis ettiren (F) A.Ş., mükellefiyet tesis tarihi ile izleyen hesap döneminin başlangıcı olan 1/1/2016 tarihi arasındaki sürenin üç aydan kısa olması nedeni ile 31/12/2015 tarihine kadar (bu tarih dahil) gerekli başvuruları yapıp hazırlıklarını tamamlayarak 1/1/2016 tarihinden itibaren elektronik defter tutup  ve e-Fatura uygulamasına geçebileceği gibi; söz konusu uygulamalara 31/12/2016 tarihine kadar (bu tarih dahil) gerekli başvuruları yapıp hazırlıklarını tamamlayarak 1/1/2017 tarihinden itibaren de geçebilecektir.
10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşlar ile iktisadi kamu kuruluşlarının bu Tebliğ kapsamında elektronik fatura uygulamasına geçme ve elektronik defter tutma zorunluluğu bulunmamaktadır.
Bu Tebliğ kapsamında elektronik fatura ve elektronik defter uygulamasına geçme zorunluluğu getirilen mükellefler; tam bölünme, birleşme (devralma şeklinde birleşme ve yeni kuruluş şeklinde birleşme) veya tür (nev’i) değişikliğine gitmeleri halinde devrolunan veya birleşilen tüzel kişi mükellefler ile tam bölünme veya tür (nev’i) değişikliği sonucunda ortaya çıkan yeni tüzel kişi mükellefler de e-Fatura uygulamasına geçmek ve elektronik defter tutmak zorundadır. Bu durumda uygulamalara geçme süresi hiçbir koşulda işlemin ticaret siciline tescil tarihini izleyen ayın başından itibaren 3 ayı geçemez.
3. İhracat İşlemlerinde e-Fatura Uygulaması
e-Fatura uygulamasına kayıtlı olan mükelleflerden, 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 11 inci maddesi kapsamındaki mal ihracı ve yolcu beraberi eşya ihracı (Türkiye’de ikamet etmeyenlere KDV hesaplanarak yapılan satışlar) kapsamında fatura düzenleyecek olanlar, bahsi geçen faturalarını da 1/1/2016 tarihinden itibaren e-fatura olarak düzenleyeceklerdir. Söz konusu faturaların e-fatura olarak düzenlenmesi ve gönderilmesine ilişkin usul ve esaslar ile uygulamadan yararlanma yöntemleri www.efatura.gov.tr adresinde yayımlanan “e-Fatura Uygulaması Gümrük İşlemleri Kılavuzu”nda ayrıntılı olarak açıklanacaktır.
Tebliğ olunur.

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 455)

4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, “Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir. Ayrıca, kamu görevlilerince yapılan adli ve idari soruşturmalarla ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile bankalara, yapacakları vergi tahsiline yönelik bilgiler verilebilir. Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan birlik ve meslek odalarına bildirilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz. Bu takdirde kendilerine bilgi verilen kişi ve kurumlar da bu maddede yazılı yasaklara uymak zorundadırlar. Maliye Bakanlığı bilgilerin açıklanmasıyla ilgili usulleri belirlemeye yetkilidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu hüküm uyarınca, ikmalen, re’sen veya idarece yapılan tarhiyatlar dolayısıyla kesinleşen vergi ve cezalar ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş vergi ve cezaların açıklanmasına ilişkin usuller 27/1/2001 tarihli ve 24300 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 293 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile tespit edilmiştir.
Anılan maddenin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden;
- 2015 yılında yapılacak açıklamaların, Türkiye genelindeki vergi dairelerinde (vergi dairesinin ilan koymaya mahsus yerlerinde asılmak suretiyle) 15 Temmuz 2015 ila 14 Ağustos 2015 tarihleri arasında, 01 Eylül 2015 tarihinden itibaren de Gelir İdaresi Başkanlığı’nın internet sitesinde yapılması,
- Açıklama kapsamına, her bir vergi dairesine 250.000 TL ve daha fazla borcu olan veya bu tutar ve üzerinde kesinleşen vergi ve cezası bulunan mükelleflerin alınması,
- Yapılacak açıklamada, 31/12/2014 tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde 30/6/2015 tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan ve nev’i itibarıyla 293 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile açıklama kapsamına alındığı belirtilen vergi ve cezalar ile 1/6/2014-31/5/2015 tarihleri arasında kesinleşen tarhiyatların dikkate alınması,
- Açıklanacak bilgiler, açıklamanın yapılacağı yer ve diğer hususlarda 293 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile belirlenen esaslara uyulması, ancak sözü edilen tebliğin “İnternet Ortamında Açıklama” başlıklı III/B bölümündeki açıklamalar uyarınca Vergi Dairesi Başkanlıkları ve Defterdarlıklar tarafından 293 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin; (I-A) ve (I-B) Bölümlerine göre hazırlanan listelerin birer örneğinin (Gelir İdaresi Başkanlığı, Tahsilât ve İhtilaflı İşler Daire Başkanlığı II, Tahsilât Takip ve Koordinasyon Müdürlüğü, Yeni Ziraat Mah. Etlik Cad. No: 16 06110 Dışkapı / ANKARA)  adresine gönderilmesi,
- Açıklama kapsamına,
a) 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun Geçici 3 üncü maddesi ve 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun Geçici 5 inci maddesi uyarınca Hazine Müsteşarlığı Belediye Uzlaşma Komisyonu Başkanlığına yaptıkları takas ve mahsuba ilişkin başvuruları kabul edilen, büyükşehir belediyeleri/belediyeler ve bunlara bağlı kuruluşlar ile sermayesinin %50'sinden fazlası büyükşehir belediyelerine/belediyelere ait şirketlerin vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,
b) 5216 sayılı Kanunun Geçici 3 üncü maddesi kapsamında daha önce uzlaşmaya girmemiş olan büyükşehir belediyeleri ve bağlı idareleri ile üyeleri belediyelerden oluşan mahalli idare birliklerinden Hazine Müsteşarlığına borçlu olan ve 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 167 nci maddesine istinaden başvuruda bulunmuş olanlara ait vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,
c) 16/7/2004 tarihli ve 5228 sayılı Bazı Kanunlarda ve 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 6 ncı maddesi ile 4/6/2008 tarihli ve 5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 2 nci maddesine göre taksitlendirilen,
ç) 6111 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılandırılan,
d) 10/9/2014 tarihli ve 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun 73 üncü maddesi ile Geçici 2 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında yapılandırılan,
alacakların alınmaması,
uygun görülmüştür.
Tebliğ olun

9 Haziran 2015 Salı

İDARİ YARGILAMA USULÜNDE SÜRELER


Hukuk içinde en önemli unsurlardan biri de zamandır. Özellikle dava açma ve süreci içinde bu sürelere uyulmaması ya hak kaybına yada dava kaybına sebep olmaktadır. Bu nedenle bu makalenin konusu yargıda süreler olarak seçilerek derlenmiştir. Yararlı olması dileğiyle.

 
A.    İDARİ YARGILAMA USULÜNDE SÜRELER

·         SÜRELERE İLİŞKİN GENEL ESASLAR :

Süreler, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar. (2577/8-1) Tatil günleri sürelere dahildir. Şu kadarki, sürenin son günü tatil gününe rastlarsa, süre tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzar. (2577/8-2) 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme [1]zamanına rastlarsa, bu süreler ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır. (2577/8-3)      

·         2577 SAYILI İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU’NDA YER ALAN SÜRE KURALLARI :      

1.         Başka mercilere verilen dilekçelerin ilgili yargı yerlerine gönderilme süresi : ( 3 gün )         

Danıştay veya ait olduğu mahkeme başkanlıklarına veya bunlara gönderilmek üzere idare veya vergi mahkemesi başkanlıklarına, idare veya vergi mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk hâkimliklerine veya yabancı memleketlerde Türk konsolosluklarına verilen dilekçeler, en geç üç gün içinde Danıştay veya ait olduğu mahkeme başkanlığına taahhütlü olarak gönderilir. (2577/4; 2577/6-3)         

2.         Verilmeyen veya eksik verilen harç ve posta ücretinin verilmesi ya da tamamlanması süresi : ( 30 gün )     

Herhangi bir sebeple harcı veya posta ücreti verilmeden veya eksik harç veya posta ücreti ile dava açılmış olması halinde, otuz gün içinde harcın ve posta ücretinin verilmesi ve tamamlanması hususu daire başkanı veya görevlendireceği tetkik hâkimi, mahkeme başkanı veya hâkim tarafından ilgiliye tebliğ olunur. (2577/6-4)             

3.         Davanın devamı sırasında istenilen ilave posta ücretinin tamamlanması süresi : ( 30 gün )

Dava açıldıktan sonra posta ücretinde tebliğ işlemlerinin yapılmasını engelleyecek şekilde azalma olması halinde, otuz gün içinde posta ücretinin tamamlanması daire başkanı veya görevlendireceği tetkik hâkimi, mahkeme başkanı veya hâkim tarafından ilgiliye tebliğ olunur. (2577/6-5)             

4.         Posta ücreti tamamlanmadığı için işlemden kaldırılan dosyalarda müracaat süresi : ( 3 ay )

Dava açıldıktan sonra posta ücretinde tebliğ işlemlerinin yapılmasını engelleyecek şekilde azalma olması halinde, posta ücreti süresi içinde tamamlanmazsa dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Bu kararın tebliği tarihinden başlayarak üç ay içinde, noksanı tamamlanmak suretiyle yeniden işleme konulması istenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. (2577/6-5)    

5.         Danıştay ve idare mahkemelerinde genel dava açma süresi : ( 60 gün )       

Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış gündür. (2577/7-1) Bu süreler, idari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı, (2577/7-2/a) tarihi izleyen günden başlar.

6.         Vergi mahkemelerinde genel dava açma süresi : ( 30 gün )

Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde vergi mahkemelerinde otuz gündür. (2577/7-1). Bu süreler, vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda:

Tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tahsilatın; tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin; tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin; tescile bağlı vergilerde tescilin yapıldığı ve idarenin dava açması gereken konularda ise ilgili merci veya komisyon kararının idareye geldiği; (2577/7-2/b) tarihi izleyen günden başlar.  

7.         İlanen tebligat yapılan hallerde, genel dava açma süresinin işlemeye başlaması için geçmesi zorunlu süre : ( 15 gün )           

Adresleri belli olmayanlara özel kanunlarındaki hükümlere göre ilan yoluyla bildirim yapılan hallerde, özel kanununda aksine bir hüküm bulunmadıkça süre, son ilan tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün sonra işlemeye başlar. (2577/7-3) İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. (2577/7-4)                

8.         Diğer yargı yerlerine açılan davaların görev yönünden reddi halinde dava açma süresi : ( 30 gün )  

Çözümlenmesi Danıştay’ın, idare ve vergi mahkemelerinin görevlerine girdiği halde, adli ve askeri yargı yerlerine açılmış bulunan davaların görev noktasından reddi halinde, bu husustaki kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli mahkemede dava açılabilir. (2577/9-1) Adli veya askeri yargı yerlerine açılan ve görevsizlik sebebiyle reddedilen davalarda, görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra yukarıda yazılı otuz günlük süre geçirilmiş olsa dahi, idari dava açılması için öngörülen süre henüz dolmamış ise idari dava açma süresi içinde dava açılabilir. (2577/9-2)           

9.         İdarelerin her hangi bir talebi cevap vermemek suretiyle reddetmiş sayılması için geçmesi zorunlu süre : ( 60 gün )           

İlgililer, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler. (2577/10-1) Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştay’a, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler.          

İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur. (2577/11-1) Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. (2577/11-2) İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır. (2577/11-3)   

10.     İdarelerin her hangi bir talep hakkında verdikleri cevap kesin değilse, dava açmadan önce beklenebilecek azami süre : ( 6 ay )            

İlgililer, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler. (2577/10-1) Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler. (2577/10-2)  

11.     İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların, haklarının yerine getirilmesi istemiyle idareye müracaat süreleri : ( 1-5 yıl ) 

İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl içinde ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, idari dava açma süresi içinde dava açılabilir. (2577/13-1)

12.     Dava dilekçelerinin ilk incelemesinde süre : ( 15 gün )        

Dilekçeler, Danıştay’da daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hâkimi, idare ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından incelenir (2577/14-3) ve kanuna aykırı görülürse durum; görevli daire veya mahkemeye bir rapor ile bildirilir. Tek hâkimle çözümlenecek dava dilekçeleri için rapor düzenlenmez ve 2577 sayılı Yasanın 15 inci maddesi hükümleri ilgili hâkim tarafından uygulanır. Bu inceleme dilekçenin alındığı tarihten itibaren en geç onbeş gün içinde sonuçlandırılır. İlk incelemeyi yapanlar, bu noktalardan kanuna aykırılık görmezler veya daire veya mahkeme tarafından ilk inceleme raporu yerinde görülmezse, tebligat işlemi yapılır. (2577/14-5) Bu işlem de dilekçenin alındığı tarihten itibaren en geç onbeş gün içinde sonuçlandırılır. (2577/14-4)               

13.     Dilekçe ret kararı üzerine yeniden dava açma süresi : ( 30 gün )      

İlk incelemede dava dilekçelerinin 2577 sayılı yasanın 3 ve 5 inci maddelerine uygun olmadıklarının tespiti halinde otuzgün içinde bu maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak üzere dilekçelerin reddine karar verilir. İlk inceleme sonucunda, ehliyetli şahsın avukat olmayan vekili tarafından dava açıldığının anlaşılması halinde de, otuzgün içinde bizzat veya bir avukat vasıtasıyla dava açılmak üzere dava dilekçeleri reddedilir. (2577/15-1/d)   

14.     Tebligatlara cevap verme süresi : ( 30 gün )               

Dava dilekçelerinin ve eklerinin birer örneği davalıya, davalının vereceği savunma davacıya tebliğ olunur. (2577/16-1) Taraflar, yapılacak tebliğlere karşı, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde cevap verebilirler. Bu süre, ancak haklı sebeplerin bulunması halinde, taraflardan birinin isteği üzerine görevli mahkeme kararı ile otuz günü geçmemek ve bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir. Sürenin geçmesinden sonra yapılan uzatma talepleri kabul edilmez. (2577/16-3)

15.     Duruşmadan önce davetiye gönderilmesinde asgari süre : ( 30 gün )            

Duruşma davetiyeleri duruşma gününden en az otuz gün önce taraflara gönderilir. (2577/17-5) 

16.     Duruşmadan sonra karar verme süresi : ( 15 gün )  

Duruşma yapıldıktan sonra en geç onbeş gün içinde karar verilir. Ara kararı verilen hallerde, bu kararın yerine getirilmesi üzerine, dosyalar öncelikle incelenir. (2577/19) 

17.     Davaların sonuçlandırılacağı azami süre : ( 6 ay )     

Danıştay, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde dosyalar, kanunlarda belirtilen öncelik veya ivedilik durumları ile Resmi Gazete'de ilan edilecek öncelikli işler gözönünde bulundurulmak suretiyle geliş tarihlerine göre incelenir ve tekemmül ettikleri sıra dahilinde bir karara bağlanır. Bunların dışında kalan dosyalar ise tekemmül ettikleri sıraya göre ve tekemmül tarihinden itibaren en geç altı ay içinde sonuçlandırılır. (2577/20-5)               

18.     Davacı tarafın yenileme dilekçesi vermemesi halinde, yürütmenin durdurulması kararının kendiliğinden hükümsüz kalacağı süre : ( 4 ay )     

Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. (2577/26-1)              

19.     Davacıya tebligat yapılamaması halinde, davanın açılmamış sayılması için geçmesi gereken süre : ( 1 yıl ) 

Davacının gösterdiği adrese tebligat yapılamaması halinde, yeni adresin bildirilmesine kadar dava dosyası işlemden kaldırılır ve varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir yıl içinde yeni adres bildirilmek suretiyle yeniden işleme konulması istenmediği takdirde, davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. (2577/26-3)  

20.     Yürütmenin durdurulması talepleri hakkında verilen kararlara karşı itiraz süresi : ( 7 gün )

Yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlar; Danıştay dava dairelerince verilmişse konusuna göre İdari veya Vergi Dava Daireleri Genel Kurullarına, bölge idare mahkemesi kararlarına karşı en yakın bölge idare mahkemesine, idare ve vergi mahkemeleri ile tek hâkim tarafından verilen kararlara karşı bölge idare mahkemesine, çalışmaya ara verme süresi içinde ise idare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararlara en yakın nöbetçi mahkemeye veya kararı veren hâkimin katılmadığı nöbetçi mahkemeye, kararın tebliğini izleyen günden itibaren yedi gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere itiraz edilebilir. İtiraz edilen merciler, dosyanın kendisine gelişinden itibaren yedi gün içinde karar vermek zorundadır. (2577/27-6)    

21.     Mahkeme kararlarının yerine getirilmesi süresi : ( 30 gün )               

Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. Ancak, haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar hakkında, bu kararların kesinleşmesinden sonra idarece işlem tesis edilir. (2577/28-1)Mahkeme kararlarının otuz gün içinde kamu görevlilerince kasten yerine getirilmemesi halinde ilgili, idare aleyhine dava açabileceği gibi, kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabilir. (2577/28-4)

22.     Bağlantı talepleriyle ilgili olarak verilen kararlara itiraz süresi : ( 15 gün )   

Bağlantı iddiaları mahkemelerce kabul edilmediği takdirde, bu hususta verilen ara kararı taraflara tebliğ edilir. Taraflar, tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içerisinde, aynı yargı çevresindeki mahkemelerde görülen davalar için o yer bölge idare mahkemesine, birden fazla yargı çevresinde görülen davaların veya bir kısmı Danıştay’da bulunan davaların bağlantılı olduğu yolundaki iddialar hakkında ise Danıştay’a başvuruda bulunabilirler. (2577/41)     

23.     İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarına karşı bölge idare mahkemelerine itiraz süresi : ( 30 gün )

İdare ve vergi mahkemelerince Yasada sayılan bazı uyuşmazlıklarla ilgili olarak verilen nihai kararlar ile tek hâkimle verilen nihai kararlara, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemelerin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine itiraz edilebilir. (2577/45-1) İdare ve vergi mahkemelerinin söz konusu nihai kararlarına karşı itiraz süresi, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren otuz gündür. (2577/45-2)        

24.     Danıştay’da temyiz süresi : ( 30 gün )           

Danıştay dava daireleri ile idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararları, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştay’da temyiz edilebilir. (2577/46-1) Özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde, Danıştay dava daireleri ile idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde Danıştay’da temyiz yoluna başvurulabilir. (2577/46-2)          

25.     Temyiz dilekçelerindeki eksikliklerin tamamlanması süresi : ( 15 gün )       

Temyiz dilekçelerinin 2577 sayılı yasanın 3 üncü maddesinde gösterilen esaslarına göre düzenlenmesi gereklidir, düzenlenmemiş ise eksikliklerin onbeş gün içinde tamamlatılması hususu, kararı veren Danıştay veya mahkemece ilgiliye tebliğ olunur. Bu sürede eksiklikler tamamlanmazsa temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına Danıştay veya mahkemece karar verilir. (2577/48-2)    

26.     Temyiz dilekçelerine cevap verme süresi : ( 30 gün )            

Temyiz dilekçeleri, ilgisine göre kararı veren mahkemeye, Danıştay’a veya 2577 sayılı yasanın 4 üncü maddede belirtilen mercilere verilir ve kararı veren mahkeme veya Danıştay’ca karşı tarafa tebliğ edilir. Karşı taraf tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde cevap verebilir. (2577/48-3)        

27.     Temyiz isteminde bulunulurken ödenmeyen yargılama giderlerinin tamamlanma süresi : ( 15 gün )            

Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödenmemiş olması halinde kararı veren; mahkeme veya Danıştay daire başkanı tarafından verilecek onbeş günlük süre içerisinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçilmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme, ilk derece mahkemesi olarak davaya bakan Danıştay dairesi, kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verir. (2577/48-6) 

28.     Temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kararlara karşı itiraz süresi : ( 7 gün )              

Temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması halinde kararı veren mahkeme, ilk derece mahkemesi olarak davaya bakan Danıştay dairesi, temyiz isteminin reddine karar verir. Mahkemenin veya Danıştay dairesinin bu kararına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. (2577/48-6)  

29.     Temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına ilişkin kararlara karşı itiraz süresi : ( 7 gün )  

Mahkeme yada ilk derece mahkemesi olarak davaya bakan Danıştay dairesinin temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına ilişkin kararlarına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. (2577/48-6)        

30.     Temyiz talepleri üzerine verilen kararların taraflara tebliğ süresi : ( 7 gün )               

Temyiz incelemesi sonucunda verilen karar, dosyayla birlikte kararı veren mahkeme veya Danıştay dairesine gönderilir. Bu karar, dosyanın mahkeme veya Danıştay dairesine geldiği tarihten itibaren yedi gün içinde taraflara tebliğ edilir. (2577/50)            

31.     Aynı davayla ilgili olarak önceki karara aykırı yeni bir karar verilmiş olması halinde yargılamanın yenilenmesi talep süresi : ( 10 yıl )          

Tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir dava hakkında verilen karara aykırı yeni bir kararın verilmesine neden olabilecek kanuni bir dayanak yokken, aynı mahkeme yahut başka bir mahkeme tarafından önceki ilamın hükmüne aykırı bir karar verilmiş bulunması halinde, yargılamanın yenilenmesi talep süresi on yıldır. (2577/53-3) 

32.     Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararı üzerine yargılamanın yenilenmesi talep süresi : ( 1 yıl )

Mahkemece verilen hükmün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması halinde, yargılamanın yenilenmesi talep süresi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıldır. (2577/53-3)        

33.     Yargılamanın yenilenmesi talepleri için genel müracaat süresi : ( 60 gün ) 

Danıştay ile bölge idare, idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar hakkında altmış gün içinde yargılamanın yenilenmesi istenebilecek haller şunlardır :

a)      Zorlayıcı sebepler dolayısıyla veya lehine karar verilen tarafın eyleminden doğan bir sebeple elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması,

b)      Karara esas olarak alınan belgenin, sahteliğine hükmedilmiş veya sahte olduğu mahkeme veya resmi bir makam huzurunda ikrar olunmuş veya sahtelik hakkındaki hüküm karardan evvel verilmiş olup da, yargılamanın yenilenmesini isteyen kimsenin karar zamanında bundan haberi bulunmamış olması,

c)       Karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün, kesinleşen bir mahkeme kararıyla bozularak ortadan kalkması,

d)      Bilirkişinin kasıtla gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun mahkeme kararıyla belirlenmesi,

e)      Lehine karar verilen tarafın, karara etkisi olan bir hile kullanmış olması,

f)       Vekil veya kanuni temsilci olmayan kimseler ile davanın görülüp karara bağlanmış bulunması,

g)      Çekinmeye mecbur olan başkan, üye veya hâkimin katılmasıyla karar verilmiş olması, (2577/53-1)

Bu süreler, dayanılan sebebin istemde bulunan yönünden gerçekleştiği tarihi izleyen günden başlatılarak hesaplanır. (2577/53-3)        

34.     Karar düzeltme talebinde süre : ( 15 gün ) 

Danıştay dava daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Genel Kurullarının temyiz üzerine verdikleri kararlar ile bölge idare mahkemelerinin itiraz üzerine verdikleri kararlar hakkında, bir defaya mahsus olmak üzere kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde kararın düzeltilmesi istenebilir. (2577/54-1)      

B.    1086 SAYILI HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU’NDA YER ALAN VE İDARİ YARGI YERLERİNDE DE UYGULANAN SÜRE KURALLARI:

1- Hâkimin reddine ilişkin taleplerde, karşı tarafın cevap süresi : ( 5 gün )           

Hâkimi reddeden taraf, dilekçesini karşı tarafa tebliğ ettirir. Karşı taraf buna beş gün içinde cevap verebilir. Bu süre geçtikten sonra başkatip tarafından ret dilekçesi, varsa karşı tarafın cevabı ve ekleri dosya ile birlikte reddi istenen hâkime verilir. Hâkim beş gün içinde dosyayı inceler ve ret sebeplerinin yerinde olup olmadığı hakkındaki düşüncesini yazı ile bildirerek dosyayı hemen merciine gönderilmek üzere başkatibe verir. (1086/34)               

2- Bilirkişinin reddedilebileceği süre : ( 3 gün ) 

Bilirkişi hâkimler için belirlenen sebeplere dayanarak reddolunabilir. Ret talebi hâkim tarafından uyuşmazlık şeklinde tetkik olunarak karar verilir. Ret sebeplerinden dolayı yemin teklif olunamaz. Ret talebi bilirkişinin seçildiğinin öğrenildiği tarihinden itibaren üç gün içinde gerçekleşmelidir. (1086/277)    

3- Tarafların bilirkişiden açıklama talep edebilecekleri süre : ( 7 gün )   

Hâkim raporda noksan ve belirsiz gördüğü konuları tamamlama ve açıklama için bilirkişiye yeni sorular hazırlayabilir. İki taraf dahi noksan ve belirsiz gördüğü konular hakkında bilirkişiden açıklama alınmasını raporun kendilerine tebliği tarihinden bir hafta içinde hâkimden yazılı olarak talep edebilirler. (1086/283)     

C.     KALEM HİZMETLERİNE İLİŞKİN YÖNETMELİKTE [2] YER ALAN SÜRE KURALLARI :

1.       Hak edenler tarafından alınmayan paraların Hazine’ye intikal süresi : ( 10 yıl )              

Hak edenler tarafından on yıl geçmiş olmasına rağmen başvurulup alınmayan paralar Hazine’ye intikal ettirilip kasa defterindeki kayıtlarının hizasına açıklama yapılması ve bu konuda alınan makbuzun ayrı bir kartonda saklanmasıyla beraber yıl sonu cetvelinde bu hususun belirtilmesi gerekir. (Yönetmelik md.17)              

2.       Harç pulları karşılığı tahsil edilen paraların Maliye veznesine yatırılma süresi : ( 15 gün )           

Maliyeden alınan harç pulları satılarak karşılığı olan paralar Devlet Muhasebesi Muamelat Yönetmeliğinin 147 nci maddesi uyarınca en geç 15 gün içerisinde Maliye veznesine yatırılır. Alınan makbuzlar bir kartonda saklanmakla beraber yevmiye defterine de işaret olunur. (Yönetmelik md.19)             

3.       Bozma ilam harçlarının tahsili hususunun Maliye’ye müzekkere ile bildirilme süresi : ( 15 gün )            

Hükmün Danıştay’ca bozularak geri gelmesi halinde bozma ilamında belirtilen harçlar ilgilisinden alınır. Harçlar Kanunu hükümlerine göre iki ay zarfında ödenmeyen harçlar hakkında yazı işleri müdür veya yardımcısı bu müddeti takip eden onbeş gün içerisinde harcın ilgilisinden tahsili hususunu Maliyeye bir müzekkere ile bildirir. (Yönetmelik md.70)               

D.    İDARİ YARGIDA DAVA AÇMA SÜRELERİ

DAVA AÇMA SÜRELERİ

Madde 7

1.       Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür.

2.       Bu süreler;

a)      İdari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı,

b)      Vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda: Tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tahsilatın; tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin; tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin; tescile bağlı vergilerde tescilin yapıldığı ve idarenin dava açması gereken konularda ise ilgili merci veya komisyon kararının idareye geldiği;

Tarihi izleyen günden başlar.

3.       Adresleri belli olmayanlara özel kanunlarındaki hükümlere göre ilan yoluyla bildirim yapılan hallerde, özel kanununda aksine bir hüküm bulunmadıkça süre, son ilan tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün sonra işlemeye başlar.

4.       İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz.

 

SÜRELERLE İLGİLİ GENEL ESASLAR

Madde 8

1.       Süreler, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar.

2.       Tatil günleri sürelere dahildir. Şu kadarki, sürenin son günü tatil gününe rastlarsa, süre tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzar.

3.       Bu Kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır.

 



[1] Bölge idare, idare ve vergi mahkemeleri her yıl ağustosun birinden eylülün beşine kadar çalışmaya ara verirler (adli tatil). Ancak, yargı çevresine dahil olduğu bölge idare mahkemesinin bulunduğu il merkezi dışında kalan idare ve vergi mahkemeleri çalışmaya ara vermeden yararlanamazlar. (2577/61-1)
[2] Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin İdari İşleriyle Kalem Hizmetlerinin Yürütülmesi Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik. (Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 8/7/1982 Sayı : 17748)